En basit tabirle yapılan yanlışları anlatmanın bir ifadesi de pire için yorgan yakmak tabiridir. Ortadoğu'da gelişen olayların tam ortasında olan Türkiye, iktidarda olan siyasilerin anlamsız tutumları sebebiyle yalnızlaşmakta, civarında dost diyebileceği bir ülke bırakmamaktadır. Kanaatimiz odur ki yapılan hamlelerin ülke idarecileri dış güçlerin baskısı tarafından dayatma ile uygulandığıdır.
Konuyu şu şekilde açabiliriz: En yakın komşularımız İran, Rusya gibi ülkeleri adeta bir hiç uğruna karşımıza alıyoruz. İllegal bir yönetim olan ve PKK'yı açıkça desteklediği aşikar olan Kuzey Irak yönetimini dost görüyoruz. Bu aklı başında yöneticilerin işi asla değildir. Aynı zamanda hiçbir sebep yokken askerlerimizin Musul çıkarması izah edilecek bir iş değildir. Irak tarafından açıkça işgalci olarak nitelendirilmek uluslararası arenada ülkemizi zor durumda bırakmaktadır.
Dikkat edilirse, Türkiye olarak yaptığımız hamleler müttefik olarak bildiğimiz ülkeler tarafından da desteklenmemektedir. Özellikle ABD'li yetkililer tarafından Türkiye'nin IŞİD ve Irak politikası sürekli eleştirilmektedir.
Ortada herhangi bir husumet olmadan düşürülen Rusya uçağının ülke sınırlarını koruma bahanesine karşılık, izinsiz olarak başka bir ülkenin toprağına asker çıkarmak anlamsız bir davranış olsa gerektir.
Ne acı ki vatanını, milletini herkesten fazla seven bir anlayışın düşüncesinde olan bizler, yöneticilerin basiretsizliği yüzünden eleştirilerimizi Türkiye üzerine yapmak zorunda kalıyoruz, acı olan budur. Elbette "nasılsanız öyle yönetilirseniz" ilahi uyarının hakikatleri tezahür etmektedir. Milletimiz gerçek yöneticileri seçebilseydi, şu andaki vahim tablonun yerine komşularımızla ticari hacmin doruğu yaşanacaktı. Aynı zamanda halkımız müreffeh bir hayat yaşayarak geleceğe umutlu bakacaktı. Öyle olmadı maalesef. İçte kavga terör, dışta savaş senaryoları anlamsız bir mecraya yolculuk, karanlık günlerin acı habercileri olmuştur.
Dikkat edilirse şu an bizleri yöneten idareciler daha birkaç yıl öncesinde mutlu insanların yaşadığı Libya gibi bir ülkenin yıkılmasına-bölünmesine sebep olmuş, işgalcilerin yanında yer almıştı. Libya'yı yönetenlere demokrasi dersi verenler, neden şu an Libya'yı ağızlarına almamaktadır.
Açıkça ifade etmek gerekirse, ortada ciddi bir oyun vardır. Adı Büyük Ortadoğu Projesi'dir. Bu oyunun aktörleri olduğu gibi figüranları da vardır. Maalesef ülkemize verilen görev figüranlıktır.
Konuyu daha fazla uzatmadan deriz ki, yapılan yanlışlara artık daha fazla destek vermeden doğruya doğru, yanlış yanlış deyip gerçekleri görmek gerekmektedir.
Konuyu şu şekilde açabiliriz: En yakın komşularımız İran, Rusya gibi ülkeleri adeta bir hiç uğruna karşımıza alıyoruz. İllegal bir yönetim olan ve PKK'yı açıkça desteklediği aşikar olan Kuzey Irak yönetimini dost görüyoruz. Bu aklı başında yöneticilerin işi asla değildir. Aynı zamanda hiçbir sebep yokken askerlerimizin Musul çıkarması izah edilecek bir iş değildir. Irak tarafından açıkça işgalci olarak nitelendirilmek uluslararası arenada ülkemizi zor durumda bırakmaktadır.
Dikkat edilirse, Türkiye olarak yaptığımız hamleler müttefik olarak bildiğimiz ülkeler tarafından da desteklenmemektedir. Özellikle ABD'li yetkililer tarafından Türkiye'nin IŞİD ve Irak politikası sürekli eleştirilmektedir.
Ortada herhangi bir husumet olmadan düşürülen Rusya uçağının ülke sınırlarını koruma bahanesine karşılık, izinsiz olarak başka bir ülkenin toprağına asker çıkarmak anlamsız bir davranış olsa gerektir.
Ne acı ki vatanını, milletini herkesten fazla seven bir anlayışın düşüncesinde olan bizler, yöneticilerin basiretsizliği yüzünden eleştirilerimizi Türkiye üzerine yapmak zorunda kalıyoruz, acı olan budur. Elbette "nasılsanız öyle yönetilirseniz" ilahi uyarının hakikatleri tezahür etmektedir. Milletimiz gerçek yöneticileri seçebilseydi, şu andaki vahim tablonun yerine komşularımızla ticari hacmin doruğu yaşanacaktı. Aynı zamanda halkımız müreffeh bir hayat yaşayarak geleceğe umutlu bakacaktı. Öyle olmadı maalesef. İçte kavga terör, dışta savaş senaryoları anlamsız bir mecraya yolculuk, karanlık günlerin acı habercileri olmuştur.
Dikkat edilirse şu an bizleri yöneten idareciler daha birkaç yıl öncesinde mutlu insanların yaşadığı Libya gibi bir ülkenin yıkılmasına-bölünmesine sebep olmuş, işgalcilerin yanında yer almıştı. Libya'yı yönetenlere demokrasi dersi verenler, neden şu an Libya'yı ağızlarına almamaktadır.
Açıkça ifade etmek gerekirse, ortada ciddi bir oyun vardır. Adı Büyük Ortadoğu Projesi'dir. Bu oyunun aktörleri olduğu gibi figüranları da vardır. Maalesef ülkemize verilen görev figüranlıktır.
Konuyu daha fazla uzatmadan deriz ki, yapılan yanlışlara artık daha fazla destek vermeden doğruya doğru, yanlış yanlış deyip gerçekleri görmek gerekmektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018