Bazı gazeteler var ki, geldikleri nokta, ihtiva ettikleri haber-yorum sayfaları ve köşelerinde barındırdıkları yazar nüsveddeleri itibariyle ancak ve ancak peçeteyle tutulabilir bir hal aldılar. Bunlardan bir çoğunu tanımlarken artık Türkçe yayın yapan Amerikan, İngiliz, Yunan ya da Ermeni gazetesi ifadelerini kullanmak gerekiyor. Verdikleri haber, yaptıkları yorum ve yer verdikleri günlük yazıları bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak değerlendirdiğimizde bu topraklara ait hiçbir şey bulamıyoruz. Söz konusu gazetelerin televizyon versiyonları da kesinlikle maske ile izlenmelidir. Bu günlerde yaygın olan domuz gribine karşı alınan tüm önlemler bu tür televizyonlara karşı da alınmalı, insanımız bunların şerlerinden korunmalıdır. Söz konusu silsileden olan hem gazeteler hem de televizyonlar, okuyucu-seyirci kitlelerine; mandacılığı, ecnebilere uşaklığı, ülkeyi talan etmeye gelenlere hayran olma virüsünü, "bizden adam olmaz" hastalığını ve benzeri bir çok hastalıkları aşılıyorlar. İnsanımızı asıl meselelerden uzaklaştırmak, ülkeyi suni gündemlerle meşgul etmek, "cambaza bak" numaraları uydurarak vatanın ayağımızın altından kaymasına zemin hazırlamak için her şeyi yapıyorlar, dışarıdan yemlendiklerini de artık saklamıyorlar. Aylardır bu milletin huzurunda neleri tartışıyorlar, biri bitmeden hemen diğerini servis ediyorlar ama asıl gündem ise bakın nedir:
"Krizin patladığı 2001'de tekstil merkezi olan Denizli'de 591 firma kapadı.2008 ise 1690, 2009'un ilk 7 ayında 889 firma yok oldu. On binlerce işçi işsiz kaldı.Kentin en saygın işadamlarından biri olan Osman Nuri Sözkesen, güvenlik görevlisinin silahıyla yaşamına son verdi. Onuru, iflas etmiş, borçlarını ödeyemez bir işadamı olarak yaşamasına izin vermedi. Anadolu'nun sanayi çınarlarından biri olan Denizli Basma'nın kurucusu ve patronu Esat Sivri, fabrikasının kapısına kilit vurmak zorunda kaldı. O gün işçileriyle veda yemeği yiyip yüreği yana yana "Paydos" dedi. Esat Sivri'yi tanırım, dürüst, onurlu, ülkesini seven bir insandır. Ama ülkedeki yanlış yönetim Esat Sivri'yi, Osman Nuri Sözkesen'i ve onlar gibi pek çok dürüst ve onurlu işadamını bitirdi. AKP iktidarının, sermaye piyasasını kendine göre yeniden şekillendirme politikalarının daha pek çok işadamının başını yiyeceği de kesin. Esat Sivri'nin CHP heyetine söyledikleri ne kadar hüzün verici.Gözyaşlarını tutamayan saygın işadamı bakın ne diyor:"Ben namusumdan battım. Alnım açık, utanmıyorum. Çünkü çalmadım çırpmadım. Her şeyime haciz geldi. Bana değil, memlekete yazık oluyor. Bu ülke, bu değerler bizim. Falan yere teşvik vermek için beni bitirmeye hakları yok. 37 yıl çalıştık, ürettik. Artık kavgalar bitsin, gerçek sorunlar konuşulsun."Bilmem iktidara övgüler yağdıranlar Esat Sivri'nin bu sözlerini anladılar mı?"Anlasalar bile ne değişecek ki?" diyeceksiniz.Yerden göğe kadar haklısınız."(Tufan Türenç, Hürrüyet,2 Kasım 09)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025