Trabzon, İstanbul ve Ankara mitingleri, kamuoyumuzda fevkalade alaka gördü. Milletimiz hamasi, reel ve siyasi kimliğini hatırladı. Yetişkininden çocuğuna herkes memnun. Dua ediyorlar, ellerindeki bayraklarını evlerine asmışlar, marş söylüyorlar. "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak."
Dünya devleri de nasiplerini elbette aldılar. Türk milletinin tarihi kimliğinden hiç bir şey kaybetmediğini gördüler.
Fakat bazı dar kafalar hala daha kendi dar açılarını aşamadılar. Bu bayrak denizinden başları dönmüş olacak ki, karalamaya devam ediyorlar.
Aslı olmayan haberler, olayı saptıracak yorumlarla işin altını oymaya çalışıyorlar.
Kanaatimiz o ki, bu işten Türk vatandaşı olan azınlıklar bile memnundur. Çünkü Türkiye'nin güvenliği, onların da güvenliği anlamına gelmektedir. Canları, malları, mabetleri bu vatan üzerindedir. Bu vatanın bütünlüğü, onların da değerlerinin muhafazası için şarttır, elzemdir.
Durum bu kadar net ve açık olduğu halde, kiralık kalemlerin saldırıları elbette sahiplerine dönecektir. Bu fiillerin faturalarını yine kendileri ödeyecektir.
Bayrak, vatan, millet gibi kavramlar üstün değerlerimizdir. Miting meydanlarında hiç bir parti, hiç bir amblem öne çıkmadan, sadece vatan ve bayrak kavramlarında tek yürek olunmuş, tek amaç hedeflenmiştir.
Şehit anaların feryadı, çocukların çığlıkları adeta büyük bir senfoniye dönüştü.
Hele eve döndükten sonra 3-5 yaş grubu çocuklar mitingi adeta tekrarladılar. Bayrak salladılar, "bu vatan bizimdir, bizim kalacak" diye apartmanları inlettiler.
Değerli kamuoyumuz önünde, yanlış yapan kalemşörleri, ekranlarında haset kusan konuşmacıları yeniden bir muhasebe yapmaya davet ediyoruz.
Bu zatlar muhasebe yapmadılar, özür dilemediler. Zira yanlıştan dönmek de, özür dilemek de bir fazilettir.
Kamuoyunda tepki alan bu insanlar, giderek küçülecekler, vicdanlarda mahkum olacaklardır. Artık bir yol ayrımı. Dileyen dilediği gibi yapabilir. Kişi sevdiği ile beraberdir.
Dünya devleri de nasiplerini elbette aldılar. Türk milletinin tarihi kimliğinden hiç bir şey kaybetmediğini gördüler.
Fakat bazı dar kafalar hala daha kendi dar açılarını aşamadılar. Bu bayrak denizinden başları dönmüş olacak ki, karalamaya devam ediyorlar.
Aslı olmayan haberler, olayı saptıracak yorumlarla işin altını oymaya çalışıyorlar.
Kanaatimiz o ki, bu işten Türk vatandaşı olan azınlıklar bile memnundur. Çünkü Türkiye'nin güvenliği, onların da güvenliği anlamına gelmektedir. Canları, malları, mabetleri bu vatan üzerindedir. Bu vatanın bütünlüğü, onların da değerlerinin muhafazası için şarttır, elzemdir.
Durum bu kadar net ve açık olduğu halde, kiralık kalemlerin saldırıları elbette sahiplerine dönecektir. Bu fiillerin faturalarını yine kendileri ödeyecektir.
Bayrak, vatan, millet gibi kavramlar üstün değerlerimizdir. Miting meydanlarında hiç bir parti, hiç bir amblem öne çıkmadan, sadece vatan ve bayrak kavramlarında tek yürek olunmuş, tek amaç hedeflenmiştir.
Şehit anaların feryadı, çocukların çığlıkları adeta büyük bir senfoniye dönüştü.
Hele eve döndükten sonra 3-5 yaş grubu çocuklar mitingi adeta tekrarladılar. Bayrak salladılar, "bu vatan bizimdir, bizim kalacak" diye apartmanları inlettiler.
Değerli kamuoyumuz önünde, yanlış yapan kalemşörleri, ekranlarında haset kusan konuşmacıları yeniden bir muhasebe yapmaya davet ediyoruz.
Bu zatlar muhasebe yapmadılar, özür dilemediler. Zira yanlıştan dönmek de, özür dilemek de bir fazilettir.
Kamuoyunda tepki alan bu insanlar, giderek küçülecekler, vicdanlarda mahkum olacaklardır. Artık bir yol ayrımı. Dileyen dilediği gibi yapabilir. Kişi sevdiği ile beraberdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002