10 Ağustos 1916 günü Rus kuvvetlerin geriye sürerek Hamedan'a giren XIII. Kolordu çarpışmalarda verdiği ağır kayıp nedeni ile daha ileriye gidemez. Çevrede tedbirler alarak savunmaya geçer. Ruslar Osmanlı ilerleyişini durdurmak için hemen takviye kuvvetler getirterek Tahran yöresinde askeri gücünü 70000 askere çıkarır.XIII. Kolorduya ise takviye kuvvetlerin hemen gönderilmesi mümkün değildir. Çünkü yol durumu müsait değildir. Bu nedenle Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa Tahran üzerine yürümek için İranlı milislerden asker toplamak amacı ile Cihat ilan eder. Fakat İran halkından gerekli desteği göremez.Türk Kolordusunun Hamedan'a kadar gelip savunmaya geçmesi üzerine İran Hükümeti yeni düşüncelerle yeni bir siyasi yol izlemek için çalışmaya başlar. 7 Ekim 1916 tarihinde Tahran'dan Nüzhet Bey Dışişleri bakanlığına gönderdiği bir telle İran hükümetinin bu çalışmaları hakkında bilgi verir: "Osmanlı Ordusu gelince Osmanlı hükümeti ile müzakere etmek üzere VUSUK-ÜD-DEVLE'nin başkanlığında kabine hazırlanmaktadır. Kendisine verilecek borçtan 50000 lira avans istiyor. BU para saray masrafları, İsveçli subayların maaşları ve gönül kazanmak için serpiştirmede(halka para saçmak veya dağıtmak) bulunmak gibi işlerde kullanılacaktır?" Osmanlı Hükümeti Tahrandan Nüzhet Beyin, Hamedan'dan Fevzi Beyin gönderdiği bilgileri değerlendirir. Nüzhet Beyin telinde İran hükümetinin isteklerini kabul eder. Bu durumu ve istenen paranın gönderileceğini Hamedan'da bulunan XIII. Osmanlı Kolordusu aracılığı ile bildirilir. Böylece Emperyalist Devletlerin baskısı altında nasıl bir yol arayacağını bilemeyen İran, Osmanlı Kuvvetlerinin Hamedan'a kadar gelmesi üzerine, tarihten gelen ilişkileri yeniden gündeme getirerek dostluk ilişkilerini kumaya yönelik bir siyaset izler. Osmanlıdan bazı isteklerde bulunur.Osmanlı hükümeti ile İran hükümeti arasında başlayan bu dostane davranışlar karşısında Sultan Reşat 14 Kasım 1916 günü Meclis-i Mebus an'ın açılış merasiminde şunları der: "Felâhiye önündeki(Irakta Osmanlıların, İngilizlerle vuruşması) muharebe-i müthişe ile meşgul bulunulduğu sırada Ruslar komşumuz İran Memleketini işgal ede, ede cenup hududumuza takarrup etmişti. İngiliz ordusunu hezimete uğrattıktan ve Kut-ul Amara muhsurinini esir eyledikten sonra Ordumuz Rus'lara tevcih-i savlet eyleyecek şirane taarruzlarla Kermenşah ve Hamedan'ı Ruslardan tahlis edip tahran kurbuna kadar yetişmiştir. Müslüman ve komşu Devlet olan İran'ın tekemmül ve telakkisi için lazım olan bütün müsait şeraiti ihraz ederek ve her türlü kuud-u muzirreden(Zararlı bağlardan) azade olarak müstakil ve müreffeh bir hayat iktisap eylemesini görmek bu harpte takip ettiğimiz gayretlerden birisidir."Bu konuşmadan sonra İran Şahı ve Hükümeti Hamedan'daki Osmanlı Ordusunun Tahrana gelmesini isterler. Ama o günler için bu hareket gerçekleşmemiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011