Başkan Wilson'un ince hesapları

1916 yılı ile ilgili yazılarımda, Başkan Vilson'un savaştan sonra Amerika Birleşik Devletlerinin Ekonomik ve siyası çıkarları için, gerek Alman Militarizminin, gerekse İngiliz Sermayesinin, üzerinde güneş batmayan İmparatorluğunun vereceği zararları önlemek gayesiyle Barış için savaşa katılmak istediğini anlatmıştım. Fakat İngiliz ve Fransız siyasası sonucunda savaşa taraf olarak katılamaz. Büyük sömürgelere sahip bu iki devlet Başkan Vilson'un hukuk ve barış ile ilgili düşüncelerini kendilerinin emperyalist amaçların aykırı buluyorlardı. Bunun üzerine "ULUSLAR ARASI BARIŞ" derneğini kurarak savaşan taraflara karşı bir güç oluşturmaya çalışır. Bu yolda başarılı olur. Başkanın baş danışmanı Albay Havz 1918 yılının ilk günlerinde Başkan Vilson'a, 1917 ve 1918 yılının başında olan askeri ve siyasi olaylarla ilgili bir rapor gönderir. Bu rapordaki Lenin'in, insanlığın temel ilkelerine dayanan Brest-Litovks Barışının Avrupa'daki etkilerini değerlendirir. Sonra, Amerika Birleşik Devletlerinin siyasi ve askeri amaçlarına göre bir barışı amaçlayan düşüncelerini Senato'da açıklamak için bir hazırlık yapar. 8 Ocak 1917 günü Uluslararası bir barışın dayanacağı temel ilkeleri 14 nokta halinde açıklar. Onun barışla ilgili açıklaması tarihi bir değer olarak tanımlanır ve tarihe 14 NOKTA olarak yazılır. Söylevine, Brest-Litovsk Barışını hazırlayan Lenin'in ilkelerini överek başlar. Sonra maddeleri açıklar: 1- Barış Antlaşmaları açık olarak herkesçe bilinmek üzere yapılmalı. Bundan sonra devletlerarasında hiçbir biçimde özel anlaşmalar yapılmamalı ve herkesin gözü önünde işleyen bir diplomasi olmalıdır. ( Vilson bu düşüncesi ile bütün barışların Uluslararası barış ilkelerine göre olmasını herkesçe bilinmesini, Bunun içinde Uluslar Arası bir örgütün denetimi altında insanlık haklarına göre olmasını istemektedir. Bunun sonucunda Vilson Amerika'yı bu günkü Dünya İmparatorluğunu ona sağlayan Uluslar Arası Barış Derneğini, Birleşmiş Milletler Derneğinin kurulmasını sağlar.)2-Karasuları dışında, hem barış, hem de savaş sırasında kesin gidiş geliş özgürlüğü olmalıdır. Uluslararası anlaşmalara saygıyı sağlamak için uluslar arası bir işlemle denizlerin tüm olarak veya kısmen olsun kapatılması aryaldır. ( Burada Almanların uyguladıkları Amansız Denizaltı savaşının uluslar arası hukuka aykırılığını kastediyor.) 3-Barışa razı olan ve onu sürdürmek için işbirliği yapan Ulusların arasında elden geldiği kez ekonomik engellerin kaldırılması ve tecim bakımından eşitlik sağlanması. (Uluslar arası barışın ancak emperyalist amaçların kalktığı zaman gerçekleşebileceğini ifade ediyor.) 4-Silahlanmanın iç güveni sağlayacak ölçüye dek kısılması için karşılıklı inancaların alınıp verilmesi. 5-Sömürge ile ilgili savların(düşüncelerin) kesin ve geniş olarak yansız bir anlayışla özgürlük içinde tartışılarak bir sonuca bağlanılması. Bu iş çözümlenirken sömürge halkının çıkarları ile, ilgili devletlerin haklı istekleri aynı önemle ele alınacaktır.(Yani, Uluslar arası ilişkilerde emperyalist amaçlaın kaldırılarak ulusların özgürlük içinde alınan kararlarla barışın korunması) 6-Rus Ülkesinin tümünün boşaltılması, Rusya'ya hiçbir engele uğramadan, kesin bir bağımsızlık içinde kendi siyasal gelişmesiyle ulusal düzenini kurması için bütün ulusların işbirliği yapması ve onun kendi seçmiş olacağı düzen ve kurumlarla özgür uluslar kurumuna girişinin içten sevgi ile hazırlanması, ona bundan fazla olarak muhtaç olacağı ve isteyebileceği her türlü yardımın yapılması. Önümüzdeki aylarda kardeş ulusların kendi öz çıkarlarını bir yana iterek Rusya'ya karşı davranışları, onların iyi niyetlerinin mihenk taşı ve anlayışlı ve alicenap sevgilerinin kanıtı olacaktır.( Başkan Vilson burada Almanya ile barışın yapılmaması ve onun ezilmesini istediği açık olarak görülmektedir. Çünkü Almanya, Polonya ve Baltık ülkelerinde Rus egemenliğini yıkarak işgal ettiği halkın kendi kendini yönetmesini istememektedir. Teknolojide çok gelişmiş Alman halkı ile barışçı ilkelerle anlaşacağını onun kendisine rekabet etmemesi için ezilmesini isterken, Rusya'nın egemenliğindeki uluslarla sevgiye dayanan siyasi bir işbirliğine girmesini arzuluyor.) 7-Belçika'nın boşaltılması ve onarılması. O bütün Uluslar gibi bağımsız olmasının istenmesi( Vilson burada da hata etmektedir. Osmanlı ülkesinde bulunan Irak, Suriye ve hatta Mısır'ın bir kısmı da tamamen Arap ırkından değildir. Arap yarımadasına bir şey söyleyemem. Ama Irakta ve Suriye'de şehir ve kasabalarda ""Asya kökenli olan Türkmen-Kürt- Çerkez- Çeçenlerle Arapların karışmasından meydana gelen, milli dillerinin ve lehçelerinin yanında ortak din ve konuşma dili olarak kullandıkları dilin Arapça oluşundan dolayımı, Almanya'ya karşı beraber savaştığı İngiliz ve Fransız egemenliği ve emperyalizmine uluslararası imzalarla teslim ediyor. Burada Vilson ilkelerini uygularken teraziyi eşit ve hakkaniyete uygun bir şekilde tutulmadığı görülüyor.) 8_Fransız toprakları boşaltılmalı ve Alsas Loren Bölgesi geri verilmeli. 9-İtalya dışındaki İtalyanların ona katılmalarını sağlayacak biçimde sınır düzeltmeleri yapılmalıdır. ( Başkan Vilson burada da adil davranmamaktadır. Kafkasya'daki Orta Asya'daki Türkler, hatta İran'daki Kürt ve Türkmenler Osmanlı egemenliğine geçmek için örgütlenmişken onların istekleri hal yoluna sokulmuyor.)Tabii Müslüman oldukları için tabii olarak baskı altında tutulmasından dolayı mı? 10- Uluslararasındaki mevkilerini korumak istediğimiz Avusturya-Macaristan'daki uluslara özgür gelişmeleri için her türlü imkan sağlanmalıdır.( Finlerde Macarlarda Turan ırkından gelme kavimlerdir.) Hıristiyan oldukları halde neden onların da bağımsızlık hakları düşünülmüyor da her iki uslunda, birisinin Avusturya Cermenleri ile, Finlilerin de Rus Slavları ile beraber yaşamaları ve devlet olmaları isteniliyor. Bu nedenle Başkan Vilson'un ulus haklarının korunmasında samimi olmadığı görülmektedir.) 11-Romanya, Sırbistan ve Karadağ boşaltılmalı ve onarılmalıdır. Sırbistan'a özerk bir çıkış sağlanılmalıdır. Türlü Balkan Devletlerinin ilişkileri arasında var olan uyrukluk bağları ve tarihin doğurduğu ulusal ayrılıklar göz önünde bulundurularak tespit edilmelidir. Bu devletlerin siyasal ve ekonomik bağımsızlıkları ile toprak bütünlükleri korunmak için uluslararası inancalar sağlanmalıdır. 12-Şimdiki Osmanlı İmparatorluğunun Türk kısımlarına karşıtsızlık bir egemenlik sağlanmalıdır. Türk boyunduruğa altında bulunan öbür uluslara kesin bir yaşama güveni, özgür ve engelsiz tam bir gelişme imkânı inancalanmalıdır. Çanakkale Boğazı uluslararası inancalar altında bütün ulusların gemilerine açık olmalıdır. (14 noktanın bu maddesi de Emperyalizmin uygulanması sonucunda, kendi tarih bilimcilerinin, Kürtlerinden Tutanlı bir kavim olduklarını yazmalarına rağmen istedikleri biçimde uygulamaya açılması ve sömürülmesi sağlanmak istenmektedir) Maalesef İngilizlerin kışkırtmaları ile 19125 ve 19136-37 yıllarında uygulanan siyasi kışkırtmalar bu günde yapılmakta ve ülke bütünlüğümüz ve bağımsızlığımız zorlanmaktadır. 13-Bağımsız bir Polonya devleti kurulmalıdır. Bu ülke tereddütsüz Polenez halkının oturduğu bütün yerleri içine almalıdır. Toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı uluslararası anlaşmalarla inancalanmalıdır. 14- Büyük ve küçük bütün devletlere eşit olarak siyasal bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini koruyacak inancalar sağlamak için kesin anlaşmalara dayanılarak uluslar arasında genel bir birlik kurulmalıdır.  Başkan Vilson yukarıdaki 14 Nokta diye anılan tarihi belgeye dayanarak, Almanya ve bağlaşıkları bu maddelere uyum gösterinceye kadar savaşacağına kongre üyelerine açıklamıştır. Çünkü Birinci Dünya savaşı sonunda yapılacak uluslararası barış Başkan Vilson'un bu 14 maddelik düşünce ve ilkelerine göre yapılacaktır.