Orucun sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi var
11 ayın sultanı Ramazan ayı nedeniyle oruçlar tutulmaya başlandı. Oruç tutanlar için sağlıklı beslenme konusunda uyarılarda bulunan Diyetisyen Sedef Tamcı, doğru beslenme metotları ile orucun sağlık üzerine birçok olumlu etkisi olduğunu söyledi
02.04.2022 12:45:00
Oruç tutmanın kronik hastalıkların önlenmesine yardımcı olduğunu belirten Diyetisyen Sedef Tamcı, 'Oruç tutmak insülin ve leptin (tokluk hormonu) duyarlılığını arttırıyor. Buna bağlı olarak da obezite, diyabet, hiperlipidemi gibi kronik hastalıkların önlenmesine yardımcı oluyor" dedi.
Tamcı, "Oruç tutarken vücudun detoks sistemi daha aktif hale geliyor. Oruç tutmak kan insülin seviyesini düşürdüğü için yağ yakımı arttırarak kilo kaybına yardımcı oluyor. Açlık hormonu olarak bilinen ghrelin seviyeleri azalıyor. Bu sayede yeme isteği de azalıyor.
Hücrelerimizin enerji üretim merkezi olan mitokondri sayısının artmasına yardımcı oluyor bu da kişinin kendisini daha enerjik ve yenilenmiş hissetmesini sağlıyor ancak Ramazan'da oruç tutarken sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlarsak bu olumlu etkileri görebiliriz. Açlık süresi uzun olduğu için, sahurda ve iftarda yediklerimize daha çok dikkat etmeliyiz' şeklinde konuştu.
Ramazan ayı boyunca yüksek karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini söyleyen Tamcı, 'Ramazan ayını istediğiniz her şeyden sınırsızca yiyebileceğiniz bir zaman olarak düşünmemeliyiz. Özellikle pide, hamur işleri, tatlılar ve asitli içecekler Ramazan sofralarında bol miktarda tüketiliyor. Basit karbonhidratlı yiyecekler, hamur işleri ve tatlılar kan şekerinizin yükselmesine; ayrıca yemekten sonra şişkinlik ve hazımsızlık yaşamanıza neden olur.
Oruç tutarken bu şekilde sağlıksız şeyler tüketmeniz kilo almanıza da neden olur. Ramazan sofralarınızda daha sağlıklı, doyurucu ve sindirimi kolay besinlere yer vermeye çalışın. İftarda ana öğün olarak protein tüketin. Sahurunuz ise en büyük öğününüz olmalı. Sahurda tüketeceğiniz protein ve life bir miktar sağlıklı yağ da eklemelisiniz. Böylece gün içerisinde daha az acıkmanızı sağlarsınız' ifadelerine yer verdi.
'Öğünle birlikte içilen su, sindirim enzimlerinizi seyrelteceği için sindirimi yavaşlatır ve şişkinliğe neden olur. İftarı 1 su bardağı su ile açtıktan sonra yemeğinize başlayın, daha sonra yemek bitiminden 40 dakika sonra su tüketmeniz daha doğru olacaktır.
İftar ile sahur arasında en az 2-2.5 litre su içmeye çalışın. Suyu bu saatler arasında eşit miktarda, küçük yudumlarla içmeye çalışın. Ramazan'da az su tüketimi gün içerisinde kendinizi aç ve enerjisiz hissetmenize ayrıca baş ağrılarına neden olur.
Aşırı tuz tüketimi gün içerisinde çok susamanıza neden olacağı için, tuz tüketimine de dikkat etmelisiniz. Yemekleri yavaş ve iyi çiğneyerek yiyin. Yavaş yemek ve besinleri iyi çiğnemek, mide ve bağırsak sağlığınız için önemlidir. İftardan sonra yürüyüş yapmaya çalışın. İftardan en az 1-2 saat sonra açık havada yürüyüş yapabilirsiniz."İHA
Tamcı, "Oruç tutarken vücudun detoks sistemi daha aktif hale geliyor. Oruç tutmak kan insülin seviyesini düşürdüğü için yağ yakımı arttırarak kilo kaybına yardımcı oluyor. Açlık hormonu olarak bilinen ghrelin seviyeleri azalıyor. Bu sayede yeme isteği de azalıyor.
Hücrelerimizin enerji üretim merkezi olan mitokondri sayısının artmasına yardımcı oluyor bu da kişinin kendisini daha enerjik ve yenilenmiş hissetmesini sağlıyor ancak Ramazan'da oruç tutarken sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sağlarsak bu olumlu etkileri görebiliriz. Açlık süresi uzun olduğu için, sahurda ve iftarda yediklerimize daha çok dikkat etmeliyiz' şeklinde konuştu.
Ramazan ayını istediğiniz her şeyden sınırsızca yiyebileceğiniz bir zaman olarak düşünmemeliyiz
Ramazan ayı boyunca yüksek karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini söyleyen Tamcı, 'Ramazan ayını istediğiniz her şeyden sınırsızca yiyebileceğiniz bir zaman olarak düşünmemeliyiz. Özellikle pide, hamur işleri, tatlılar ve asitli içecekler Ramazan sofralarında bol miktarda tüketiliyor. Basit karbonhidratlı yiyecekler, hamur işleri ve tatlılar kan şekerinizin yükselmesine; ayrıca yemekten sonra şişkinlik ve hazımsızlık yaşamanıza neden olur.
Oruç tutarken bu şekilde sağlıksız şeyler tüketmeniz kilo almanıza da neden olur. Ramazan sofralarınızda daha sağlıklı, doyurucu ve sindirimi kolay besinlere yer vermeye çalışın. İftarda ana öğün olarak protein tüketin. Sahurunuz ise en büyük öğününüz olmalı. Sahurda tüketeceğiniz protein ve life bir miktar sağlıklı yağ da eklemelisiniz. Böylece gün içerisinde daha az acıkmanızı sağlarsınız' ifadelerine yer verdi.
Yemeklerle birlikte su tüketilmemeli
İftarda ve sahurda yemeklerle beraber su içilmemesi konusunda uyarılarda bulunan Tamcı, şöyle devam etti:'Öğünle birlikte içilen su, sindirim enzimlerinizi seyrelteceği için sindirimi yavaşlatır ve şişkinliğe neden olur. İftarı 1 su bardağı su ile açtıktan sonra yemeğinize başlayın, daha sonra yemek bitiminden 40 dakika sonra su tüketmeniz daha doğru olacaktır.
İftar ile sahur arasında en az 2-2.5 litre su içmeye çalışın. Suyu bu saatler arasında eşit miktarda, küçük yudumlarla içmeye çalışın. Ramazan'da az su tüketimi gün içerisinde kendinizi aç ve enerjisiz hissetmenize ayrıca baş ağrılarına neden olur.
Aşırı tuz tüketimi gün içerisinde çok susamanıza neden olacağı için, tuz tüketimine de dikkat etmelisiniz. Yemekleri yavaş ve iyi çiğneyerek yiyin. Yavaş yemek ve besinleri iyi çiğnemek, mide ve bağırsak sağlığınız için önemlidir. İftardan sonra yürüyüş yapmaya çalışın. İftardan en az 1-2 saat sonra açık havada yürüyüş yapabilirsiniz."İHA