Demokrasi gelecek bahanesi ile işgal edilen ülkeler incelendiğinde bunlar içinde ciddi misyonerlik çalışmaları yapıldığı da görülecektir. İnanç birliğinin milletleri ayakta tutan en önemli birlik harcı olduğunu Batı bizden çok daha iyi keşfetmiştir. 1700’lü yıllarda yine bu coğrafyalarda, hicaz bölgesinde başlatılan misyonerlik çalışmaları devlet eliyle yürütülmüş ve bölgenin Osmanlı’dan ayrılması bu sayede gerçekleştirilmiştir. 1710 yılında İngiliz Sömürgeler Bakanlığı’nın emri ile Mısır, Irak, İran, Hicaz ve İstanbul’a ajan olarak gönderilen Humper hatıralarını bir kitapta derlemiştir. Prof. Dr. Haydar Baş’ın “Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler” isimli eserinde geniş şekilde yer verilen kitapta İngiliz Sömürgeler Bakanlığı’nın İslam coğrafyalarını ele geçirmek için hazırladığı projeler yer alıyor. İslam itikadına ve Müslümanlara yönelik bu projelerden bazıları şunlar: 1-İslam ülkelerinin bazı arazi, şehir ve köylerini gayrimüslimlere tahsis etmelerini sağlamalıyız 2-Düzgün ve planlı bir şekilde İslami bölgelerde uyduruk mezhep ve inançların propagandasını yapmalıyız. 3-Hıristiyanlığı çeşitli İslam toplumlarında maliye memurları, tabipler, mühendisler ve bunlara bağlı kişiler arasında yaymaya çalışmalıyız. 4-Müslüman genç kız ve erkekler arasında dinsizliği yaymalıyız. 5-İslam ülkeleri içinde ve dışında Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında çatışma ve kargaşa yaratmalı ve Müslüman fırkalar arasındaki İslam ittihadını zayıflatmalıyız. 6-İslam öğretilerinin evrensel olduğu kesinlikle reddedilmeli, İslam’ın genel anlamda hidayet dini değil, kabile dini olduğu fikri işlenmelidir. 7- Müslümanların elinde bulunan Kur’an’ın gerçek Kur’an olup olmadığı yolunda şüpheler uyandırılmalıdır. 8-Şiilerin Peygamber soyundan gelen ailelere gösterdikleri saygı ve bağlılık, onların Peygamber soyundan olup olmadıkları yönünde şüpheler uyandırılarak kaldırılmalıdır. 9-İmam Hüseyin’e (as) matem tutulan merkezler veya medreseler ortadan kaldırılmalı, harabeye çevrilmelidir. 10- Din âlimleri ile halkın arasındaki karşılıklı saygı ve dostane ilişkiler bozulmalıdır. Bir kısmını aldığımız maddeler Sayın Baş’ın eserinde ayrıntıları ile yer almaktadır. Irak işgalinin hemen ardından 2005 senesinde ülke etnik ve dini çatışmalara sahne oldu. Ancak yakalanan göstericilerin İngiliz özel komandoları olduğu anlaşıldı. Ve yakalananlar bu durumu itiraf ettiler. Demek ki, İngilizler yüzyıllardır aynı oyunu oynuyorlar… Bugün Arap Baharı’nın estiği ülkelerde de işgale hazırlanış, misyonerlerin çalışmaları ile desteklenmektedir. Türkiye, Ortadoğu için kilit ülke olduğuna göre bu oyunların bize de oynanması kaçınılmazdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018