Geçen hafta sırasıyla Aksaray, Konya ve Kayseri illerimizi gezdik. Kuvayı Milliye yürüyüşümüzü devam ettirdik. Hem de binlerce Anadolu iş adamıyla birlikte.
Mevlana'nın, Somuncu Babanın, Seyit Burhanettinin nefesini aldık. Anadolu insanının saf, temiz ve iyi niyetini gördük.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, mikrofonu eline alınca insanların gözlerinin içi parıldıyor, kulak kesiliyorlar. Hepsinin ortak beklentisi şu "Bu insan halka çözüm getirecek tek insandır. Ama nasıl yapacağını merak ediyoruz".
Dinliyorlar, ümitleniyorlar, alkışlıyorlar ve dua ediyorlar.
Sayın okurlarım, bu Ortaanadolu yürüyüşü bizlere başka bir hava verdi. Türk insanının firasetini gördük, hassasiyetini gördük, milli değerlere olan bağlılığını gördük.
Bu arada hazin bir tablo ile de karşılaştık. Konya'dan Aksaray'a, Aksaray'dan Kayseri'ye geçerken, yol boyunca hak ile yeksan olmuş nice Selçuklu eseri kervansaraylara rastladık. Horozlu han, Sultan hanı, Alayhanı, Tepesi delik han. Ağzı kara han.... isimleri aklımıza gelenlerden birkaçı.
Tam manası ile hak ile yeksan olmuş bu ecdat yadigarı eserler. Fakat Roma'ya, Rum'a ait bir çömlek parçası bile bulunsa derhal korunmaya alınıyor. Titizlikle onarılıp muhafaza ediliyor. Kapadokya özel koruma altında bir bölge.
Ne yazık ki çifte standart söz konusu.
Bize ait değerler terkedilmiş durumda. Yabancı eserler ise azami gayretle koruma altında.
Bu hal bir yozlaşma örneği. Milletin kendinden kopma hadisesi. Her konuda olduğu gibi, bir çöküş.
Kuvayı Milliyenin Ortaanadolu yürüyüşü tüm problemlere deva olacaktır. Bu anlayış milletin idaresine el koyduğu gün, vekaleti en güzel bir şekilde temsil edecek emaneti hayırla ifa edecektir.
İşte o zaman ekonomi düze çıkacak.
Gerçekten Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesiyle 24 saat kafi gelecektir.
O zaman milli değerlere sahip çıkılacaktır. Selçuklu kervansarayından tutunuz, milli eğitimin gerçek hedeflerine, bayrak, sancak, vatan kavramlarına sahip çıkılacaktır.
Milletin makus talihi gülecek, medeniyet yarışında öne geçilecektir. Alan el olmaktan veren el olmaya doğru yol alınacaktır.
Batının kapısında "Borç faizi ödemek için, borç dilenme mantığı" artık sona erecektir.
Özetle ifade edersek, yenilikçi, gelenekçi milliyetçi, merkeziyetçi, solcu, şucu, bucu... Millet artık hepsinden ümit kesmiştir.
Halk, artık Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le yürüyüşe devamda kararlıdır. Yürüyüşün 7. noktası olan Kayseri çok açık bir tavırla, "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" sloganı ile tempo tutmuş, yarınlar için daha gür, daha güçlü bir sesle yürüyüşe zemin hazırlamıştır.
Bu vesile ile Anadolu insanını bir kez daha tebrik ediyoruz.
Mevlana'nın, Somuncu Babanın, Seyit Burhanettinin nefesini aldık. Anadolu insanının saf, temiz ve iyi niyetini gördük.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, mikrofonu eline alınca insanların gözlerinin içi parıldıyor, kulak kesiliyorlar. Hepsinin ortak beklentisi şu "Bu insan halka çözüm getirecek tek insandır. Ama nasıl yapacağını merak ediyoruz".
Dinliyorlar, ümitleniyorlar, alkışlıyorlar ve dua ediyorlar.
Sayın okurlarım, bu Ortaanadolu yürüyüşü bizlere başka bir hava verdi. Türk insanının firasetini gördük, hassasiyetini gördük, milli değerlere olan bağlılığını gördük.
Bu arada hazin bir tablo ile de karşılaştık. Konya'dan Aksaray'a, Aksaray'dan Kayseri'ye geçerken, yol boyunca hak ile yeksan olmuş nice Selçuklu eseri kervansaraylara rastladık. Horozlu han, Sultan hanı, Alayhanı, Tepesi delik han. Ağzı kara han.... isimleri aklımıza gelenlerden birkaçı.
Tam manası ile hak ile yeksan olmuş bu ecdat yadigarı eserler. Fakat Roma'ya, Rum'a ait bir çömlek parçası bile bulunsa derhal korunmaya alınıyor. Titizlikle onarılıp muhafaza ediliyor. Kapadokya özel koruma altında bir bölge.
Ne yazık ki çifte standart söz konusu.
Bize ait değerler terkedilmiş durumda. Yabancı eserler ise azami gayretle koruma altında.
Bu hal bir yozlaşma örneği. Milletin kendinden kopma hadisesi. Her konuda olduğu gibi, bir çöküş.
Kuvayı Milliyenin Ortaanadolu yürüyüşü tüm problemlere deva olacaktır. Bu anlayış milletin idaresine el koyduğu gün, vekaleti en güzel bir şekilde temsil edecek emaneti hayırla ifa edecektir.
İşte o zaman ekonomi düze çıkacak.
Gerçekten Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesiyle 24 saat kafi gelecektir.
O zaman milli değerlere sahip çıkılacaktır. Selçuklu kervansarayından tutunuz, milli eğitimin gerçek hedeflerine, bayrak, sancak, vatan kavramlarına sahip çıkılacaktır.
Milletin makus talihi gülecek, medeniyet yarışında öne geçilecektir. Alan el olmaktan veren el olmaya doğru yol alınacaktır.
Batının kapısında "Borç faizi ödemek için, borç dilenme mantığı" artık sona erecektir.
Özetle ifade edersek, yenilikçi, gelenekçi milliyetçi, merkeziyetçi, solcu, şucu, bucu... Millet artık hepsinden ümit kesmiştir.
Halk, artık Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le yürüyüşe devamda kararlıdır. Yürüyüşün 7. noktası olan Kayseri çok açık bir tavırla, "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" sloganı ile tempo tutmuş, yarınlar için daha gür, daha güçlü bir sesle yürüyüşe zemin hazırlamıştır.
Bu vesile ile Anadolu insanını bir kez daha tebrik ediyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002