"Dünyada birçok terörist devlet vardır, ama Amerika, uluslararası terörizme resmi olarak bağlılığıyla ve rakiplerini utandıran düzeyiyle bu alanda eşsizdir... ABD'nin işlediği uluslararası terörizm suçları en ince ayrıntılara yayılmıştır... Terörizmin önemli eylemleri dalında ödülü Amerika alır. ABD himayesinde İsrail devleti de hemen arkasından gelir". Bu sözlerin sahibi ABD'li Noam Chomsky. (Bkz. Medya Gerçeği, s. 389-390). Kendi devlet başkanları dahil, birçok devlet başkanının öldürülmesi, darbelerin, iç savaşların, terör örgütlerinin, haliyle terör olaylarının arkasında ABD'nin, daha özelleştirirsek CIA'nın olduğu artık sır olmaktan çıkmıştır. CIA, 1967 yılında bir karar aldı. Bu karar, yeri geldiğinde yine örtülü operasyonları devreye koymak şartıyla, açık operasyona geçme kararı idi. Nedir açık operasyon? Açık operasyon, sivil toplum örgütleri vasıtasıyla, yapılması gerekenleri demokratik yolla yaptırmaktır. Demokrasi en temel, en önemli silah, özgürlükler, insan hakları, kadın hakları, devletin küçültülmesi, özelleştirme, serbest piyasa... gibi kavramlar da yardımcı silahlar olarak seçildi. "Demokrasi sarhoşu Batı hayranı bir takım aydınlar sürekli bireyin özgürleştirilmesinden dem vurmakta, bunun önünde engel gördükleri devleti kötülemekte, hele 'Kutsal Devlet' anlayışına kırmızı görmüş boğa gibi saldırmaktadırlar. Emperyalist güçler 'devlet hiç kutsal olur mu? Devlet egemen güçlerin baskı unsurudur' anlayışını safderun aydınlarımıza bir güzel yuttururlar. Halbuki Türk milletinin canını dişine takarak, herşeyini ortaya koyarak kazandığı İstiklal Savaşı ile kurulan bu devlet ve şehit kanıyla sulanan bu topraklar kutsal olmayacak da başka ne olacak?" (Bkz. İsmail Şefik Aydın, Uyan Türkiye, s. 14-15). "Bu ülkede demokrasi Batılı dostlarımız (!) ve işbirlikçilerinin uzun çabaları sonunda Türk devletini yıkmaya yönelik bir mekanizmaya dönüştürülmüştür. Aydınlarımız, bu güçler tarafından 'demokrasi budalası' haline getirilmişlerdir" (A.g.e., s. 16). İşbirlikçiler ve sözde aydınlar ülkemizi bölme oyununun baş aktörü. "Çağdaşlaşma adına, insan hakları adına, demokrasi adına, öz ülkelerinin çıkarlarını değil, emperyalist ülkelerin çıkarlarını savunuyorlar. Kendi ülkelerine düşman gözüyle bakıyorlar ve başkalarının da öyle bakmasını istiyorlar" (A.g.e., s. 22). O bakımdan, 'çağdaşlaşma, insan hakları, özgürlükler ve demokrasi ... gibi kavramların geçtiği yerde pürdikkat olmak, her vatanperverin birinci görevidir. Eski CIA başkanlarından Alan Dulles bakınız ne diyor: "Bütün gücümüzü iftiralar ve insanları aldatmak için kullanırız". Evet, Batılılar için aldatmak bir fazilettir. Zira, Batı medeniyeti, şiddet ve hile medeniyetidir. Bunu biz değil, Batılar söylüyor. İşte, İtalyan tarihçi Guglielmo Ferrero sözleri: "Batı dünyası bugüne kadar iki çeşit medeniyet meydana getirmiştir: Şiddete dayanan medeniyet, hileye dayanan medeniyet. Şiddete dayalı medeniyette geçerli olan kaba kuvvet, hileye dayananda ise kurnazlık ve aldatma. Şiddete dayanan medeniyette siyasi iktidar, silahla elde edilir. Hileye dayanan medeniyette ise siyasi iktidar silahla değil, parayla elde edilir". Onun için, "Batılılar, niye şiddet ve terörü destekliyor, niçin hile yapıyor?" diye sormak, dahası, bu konularda onlara güvenmek ahmaklığın göstergesidir. Hileye ve açık operasyonlara başvurmak, devletleri uzaktan, görünmeden yönetme yöntemidir. Bu yöntem örtülü operasyonlardan çok daha ucuz ve sonuç getiricidir. ABD'nin, Reagan'ın başkanlığı döneminde 'demokrasi ihracı' adı altında 'demokrasi projesi'ni ortaya koyması ve Kongre'nin onayı ile 'Milli Demokrasi Fonu' kurması boşuna değildir. Hiç kimse ABD'nin gerçekten demokrasi ihracı için bunları yaptığını söyleyemez. Nitekim kendi vatandaşı Noam Chomsky bile bu kanaatte değildir. Chomsky, "ABD'nin bırakınız demokrasi ihraç etmesini, hiçbir zaman gerçek demokrasiyi istemediğini" söyler. Son günlerde gündemimizi işgal eden 'Demokratik Açılım'a, bir de bu gözle, bu açıdan bakalım. Gözümüz kör değilse, çok farklı şeyler göreceğimiz muhakkaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018