Yüz yılların tecrübesi böyle söylüyor.
Tarih dede böyle diyor.
Dün yaşananlar, bugün bizzat şahit olduklarımız diyor ki; emperyalist ülkeler, haçlı işgalciler sizin için ne diyorlarsa tersi doğrudur.
Ey İslam alemi! Ey Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş, sayısız canını, cananı feda ederek ancak elinde tutabilmiş olan Türk milleti!
Sizin ezeli düşmanlarınız, haçlı-siyonist ittifakı, sizin için bir “bahar”dan söz ediyorlarsa anlayın ki kara kış kapınızı çalmak üzredir.
On bir yıldan beri Afganistan bir bahar mı yaşıyor?
On yıldan beri Irak halkı bir bahar mı yaşıyor?
Son üç yıldan beri, Tunus, Mısır, Yemen, Libya bahar mı yaşıyorlar?
Son bir yıldır Suriye’de yaşananlar baharın müjdecisi gelişmeler midir?
Gidin Libyalılara sorun bakalım; Kaddafi’yi linç ettiler de huzura mı erdiler, yoksa ellerinde ne var ne yok emperyalist tefecilere mi kaptırdılar?
Gidin Iraklılara sorun bakalım, Saddam’ın bir bayram sabahında haçlılar tarafından idam edilişini seyrettiler de bahara mı eriştiler?
İzzeti, şerefi, huzuru ve baharı batılı işgalcilerin yanında arayanlar, var olan izzetlerini, var olan şereflerini, var olan huzurlarını da kaybettiler.
Onların yanında zaten öyle bir şey yok, olsa dahi zerresini koklatmayacaklarını bizim medeniyetimiz, bizim kültürel birikimimiz ve tarihi tecrübemiz haykırıyor.
On yıldır devam eden Irak işgalini, işlenen cinayetleri, yapılan katliamları her fırsatta dile getirdik ve lanetledik, lanetliyoruz. Bu konuyu konuştuğumuz ortamlarda gördük ki, Müslümanlık iddiasındaki bir çok insanımız; “onlara iyi oldu, biz hacca giderken bize şöyle davranmışlardı” türünden gerekçelerle haçlılar eliyle kardeşlerinden intikam almak peşindeler.
Evvel yok idi böyle bir Müslümanlık, galiba sonradan icad edildi, diyaloğun meyvelerinden olsa gerek… Zakkum cinsinden meyveler…
Son bir yıldan beri “Arap baharı” lafını sık duyar olduk.
Hangisine bahar gelmiş?
Mısır mı, Libya’ya mı, Tunus’a mı, Yemen’e mi?
Hangisine haçlılar ve destekçileri eliyle bahar gelmiş ki şimdi de Suriye’ye gelsin?
Onlar “bahar” diyorsa siz kara kış anlayın.
Dondurucu soğuklar, kan dondurucu olaylar kapıda demektir.
Allah planlarını alt-üst etsin bizlere de basiret ihsan etsin.
Tarih dede böyle diyor.
Dün yaşananlar, bugün bizzat şahit olduklarımız diyor ki; emperyalist ülkeler, haçlı işgalciler sizin için ne diyorlarsa tersi doğrudur.
Ey İslam alemi! Ey Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş, sayısız canını, cananı feda ederek ancak elinde tutabilmiş olan Türk milleti!
Sizin ezeli düşmanlarınız, haçlı-siyonist ittifakı, sizin için bir “bahar”dan söz ediyorlarsa anlayın ki kara kış kapınızı çalmak üzredir.
On bir yıldan beri Afganistan bir bahar mı yaşıyor?
On yıldan beri Irak halkı bir bahar mı yaşıyor?
Son üç yıldan beri, Tunus, Mısır, Yemen, Libya bahar mı yaşıyorlar?
Son bir yıldır Suriye’de yaşananlar baharın müjdecisi gelişmeler midir?
Gidin Libyalılara sorun bakalım; Kaddafi’yi linç ettiler de huzura mı erdiler, yoksa ellerinde ne var ne yok emperyalist tefecilere mi kaptırdılar?
Gidin Iraklılara sorun bakalım, Saddam’ın bir bayram sabahında haçlılar tarafından idam edilişini seyrettiler de bahara mı eriştiler?
İzzeti, şerefi, huzuru ve baharı batılı işgalcilerin yanında arayanlar, var olan izzetlerini, var olan şereflerini, var olan huzurlarını da kaybettiler.
Onların yanında zaten öyle bir şey yok, olsa dahi zerresini koklatmayacaklarını bizim medeniyetimiz, bizim kültürel birikimimiz ve tarihi tecrübemiz haykırıyor.
On yıldır devam eden Irak işgalini, işlenen cinayetleri, yapılan katliamları her fırsatta dile getirdik ve lanetledik, lanetliyoruz. Bu konuyu konuştuğumuz ortamlarda gördük ki, Müslümanlık iddiasındaki bir çok insanımız; “onlara iyi oldu, biz hacca giderken bize şöyle davranmışlardı” türünden gerekçelerle haçlılar eliyle kardeşlerinden intikam almak peşindeler.
Evvel yok idi böyle bir Müslümanlık, galiba sonradan icad edildi, diyaloğun meyvelerinden olsa gerek… Zakkum cinsinden meyveler…
Son bir yıldan beri “Arap baharı” lafını sık duyar olduk.
Hangisine bahar gelmiş?
Mısır mı, Libya’ya mı, Tunus’a mı, Yemen’e mi?
Hangisine haçlılar ve destekçileri eliyle bahar gelmiş ki şimdi de Suriye’ye gelsin?
Onlar “bahar” diyorsa siz kara kış anlayın.
Dondurucu soğuklar, kan dondurucu olaylar kapıda demektir.
Allah planlarını alt-üst etsin bizlere de basiret ihsan etsin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025