O, din ile bilimi, bilim ile siyaseti barıştıran adamdı
Ülkemiz darda, ülkemiz zorda, ülkemiz kuşatılmış durumda. Ekonomimiz kuşatılmış, insanımız kuşatılmış durumda. Zengin de şikâyetçi, fakir de şikâyetçi.
Bu tablonun sahibi iktidar çaresiz. Muhalefet çözümsüz. Ekranlarda en çok kullanılan cümle, 'biz demiştik, biz uyarmıştık, böyle olacağı belliydi' cümleleri.
O zaman sorunumuz ne?
Ülkemiz siyasetçileri bilim ile hiç barışmadı. Bilim adamları da (pek çoğu) din ile barışmadı. Haliyle dini kullananlar popüler olurken bilim adına söz söyleyenler dikkate alınmadı. Oysa bilimin kaynağı da dindir. Görene köre ne!
Birbirimizle barışmak. İnancımızla barışmak. Bilim ile barışmak ve de hesap verme şuurunda olmak zorundayız. Siyaset koltuk için değil hizmet ve hesap vermek için yapılmalıdır. Herkesin inancı kendine ama devlet ve millet için bütün akıllar ve anlayışlar ortak paydaya gelmek zorundadır. Getirmek için de adam-lider lazımdır.
O din ile bilimi barıştıran adamdı
Bu tabir bana ait değil. Bir Hristiyan bilim insanına ait. Bilim bilim insanlarımızın ve oy tercih hakkı olanların görmediğini Hristiyanlar gördü ve ayağı kalktılar.
Evet, bu ülkeden bir Haydar Baş geçti. Bize hasretini, dünyaya ise milli-manevi ve ekonomik eserlerini bırakarak geçti.
Bakın! Bugün emperyalistlerin topyekûn saldırıp yıkamadığı Rusya'nın önemli bilim insanlarından Prof. Dr. Victor Volkonski, Prof. Dr. Haydar baş için ne diyordu?
"Rusya'da ilimle din her zaman çatıştı. Hiç barışmadı. Haydar Baş, din ile ilmi barıştırdı. Baş'ın tezinin uygulanması ile topluma huzur gelir."
Bu açıklama, Ortodoks Rusya'nın, Müslüman - Türk bir ilim adamının tezi olan Milli Ekonomi Modeli'ni takdiridir.
Yine Prof. Dr. Victor Minin de, "ABD, radikal İslam'ı ve radikal Hıristiyanlığı pompalıyor. İnsanlar iki kutba ayrıldı. Toplumda anarşi çıkacağı kesin görünüyor. Bu terörün önüne ancak Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile geçilebilir. Bunun için de Rusya'ya bu model şarttır" diyordu.
Prof. Dr. Haydar Baş ise o günlerde birazda sitem dolu şu cümleleri kuruyordu:
"Biz isterdik ki, Türkiye'de, Türk milletinin evladı olarak ben bu konuşmayı, (Rus meclisindeki konuşması) Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapayım.
Meclis'te tezini anlatacağı bir konuşma yapmamızı bırakın, adımız dahi Meclis'ten içeri girememektedir.
Bilinçli bir şekilde gizleniyoruz, iftiralar ile milletin nazarından saklanıyoruz. Türkiye'de, ABD yanlısı, AB'ci "boyalı basın" olarak ifade edilen yazılı ve görsel medya bu sebeple, Rusya'daki bu konuşma hakkında tek kare habere yer verilmemiştir.
Kaldı ki, ABD'de Bush ve Obama döneminde, ekonomi konusunda Milli Ekonomi Modeli'nin bazı başlıkları kanunlaştırılmıştır.
Bizim boyalı basında, İmralı'dan gelecek açılım haritası gündemde. Bizim boyalı basın, İmralı'dakiler ile şekillenecek yol haritasının nasıl yeni anayasaya yansıyacağını konuşmakta.
Bizim boyalı basın, Türklük ve Kürtlük ayrımından başlayan süreç ile belki de AB taleplerinde 36 etnik kimlikten bahsedildiği gibi 36 ya ayrılacak bir Türkiye'nin planını hazırlamakta. Ve bizim boyalı basın, Türk milletinin ve devletinin saadetinin, geleceğinin bağımsız bir ekonomiden geçtiğini bilmiyor veya bilinçli olarak gizliyor.
Boyalı basının MEM'i ve bizi gizlemesi, bunların Türk milletini veya devletini düşünmediklerini de göstermektedir.
Çünkü bizzat Putin, "Bu model, halka huzur getireceği, adil dağılımı sağlayacağı için Rusya'da uygulayacağım" demiştir.
Halkını düşünen, bundan istifade etmeli, bu modele sahip çıkmalıdır. Sessiz bir devrimle, kapitalizm ve sosyalizmi tarihe gömen MEM, boyalı basında gizlendikçe, tam bağımsızlığı temsil ettiğini ve milli duruşun simgesi olduğunu ispatlanmaktadır.
Bugün bağımsızlığının ve geleceğinin derdine düşen Türk halkı için karar günüdür.
Ya ABD'ye kaptırdığı "kutup olma" vasfını MEM ile tekrar kazanacağını hesap eden Rusya gibi bu modele sarılacak; ya da boyalı basını takip etmeye devam edecek.
Ancak boyalı basını takip etmeye devam ederse, bir bakmış elinde sarılacağı bir bayrak, yaşayacağı bir vatan toprağı ve koruyacağı milli hiçbir şey kalmamış…
Gün Bağımsız Türkiye Partisi'ni kapı kapı anlatma günüdür.
Gün Rusya'nın da peşine düştüğü Milli Ekonomi Modeli'ne sahip çıkma günüdür."
Haydar Baş'ın bıraktığı BTP aynı BTP. Genel Başkan ve kadrosunun duruşu aynı, aynı cesaret, aynı ruh ile ayakta. Ama hala gizleniyor, hala saklanıyor.
Niçin mi?
Çünkü Türkiye'de tek antiemperyalist parti BTP'dir de ondan. Tescili geçen hafta TBMM'de yapıldı.
TBMM'de, Finlandiya'nın NATO üyeliğine hepsi "evet" dedi.
- ‘Uyarıyorum, herkes ayağını denk alsın, sabrımızı zorlamasın’ / 11.11.2024
- Satır aralarını dolduran lider / 22.09.2024
- ‘Bu iktidarın görevi BOP'a hizmet etmekti’ / 18.09.2024
- Tarihin ilk yazılı anayasası: Medine Vesikası / 28.08.2024
- Atatürk: ‘Geri kalmışlığın sebebi din değildir’ / 03.09.2023
- Hüseyin Baş ile Türkiye gündemi / 27.08.2023
- İslam’ın, Hz. Peygamberin ilk fedaisi Ali’dir / 01.05.2023
- Peygamberimizin ilk öğrencisi Ali’dir / 30.04.2023
- Münafıklığın alametleri ve münafıkların özellikleri / 23.04.2023