İslam’ın, Hz. Peygamberin ilk fedaisi Ali’dir

Dünkü yazımıza 'İmam Ali'nin (a.s) hayatını baktığımızda adeta Resulüllah'ın gölgesini görürüz. Resulüllah'ın tebliğ ettiğini dinin ilkleri hep O'nda görülür' şeklinde başlamış ve İmam Ali'nin (a.s) bazı özelliklerini hatırlamıştık. Devam edelim.

İslam'ın, Hz. Peygamberin ilk fedaisi Ali'dir.

Müşrikler, Peygamberi (s.a.a) öldürme kararı aldılar. Peygamber Efendimiz (s.a.a), Hz. Ali'ye (a.s) şöyle buyurdular: 

"Müşrikler bu gece beni öldürmek istiyorlar, benim Sevr dağına gitmem için sen benim yatağımda yatar mısın?" 

İmam Ali (a.s) şöyle cevap verdi: "Ey Allah'ın Resulü! Acaba ben yatağınıza yatarsam canınız güvende olacak mı?" 

Allah Resulü (s.a.a) 'evet' deyince Hz. Ali (a.s) şükür secdesi yaptı ve "Gözüm, kulağım ve kalbim size feda olsun, size emir olunanı yerine getirin. Bana yardımcınız olarak her ne isterseniz emredin. Sizin emrettiğiniz gibi yatağa uzanıyorum ve başarı sadece Allah tarafındandır".

Hz. Ali (a.s) Resulullah'ın (s.a.a) yatağına yattığında, Cebrail Hz. Ali'nin (a.s) başucuna ve Mikail'de İmam Ali'nin (a.s) ayakucuna geldi ve Cebrail (a.s) şöyle dedi: "Ne mutlu, ne mutlu sana, kim senin gibi olabilir ey Ebu Talip'in oğlu! Allah seninle meleklerine iftihar etmektedir."

"İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah'ın rızasını almak için kendini feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir." (Bakara Suresi, 207. Ayet)

Allah Resulü tarafından ilk tayin edilen 'hâkim' O'dur.

"Benden sonra sünnette ve (davalarda) hüküm verme hususunda ümmetimin en bilgilisi Ali b. Ebu Talip'tir."

Hz. Ali (a.s) buyuruyor: 'Resulullah (s.a.a) beni hâkim tayin edip gönderdiği (Yemen') zaman dedim ki: 

"Ya Resulullah! Beni bunlara gönderiyorsun; ama benim yaşım henüz çok genç ve yargılamayı nasıl yapacağımı bilmiyorum." 

Bunun üzerine Peygamber (s.a.a) elini benim göğsümün üzerine koydu ve şöyle buyurdu: "Allah'ım! Onun dilini doğrululuk üzere sabit kıl ve kalbini doğruya ilet." 

Sonra dedi ki: "Sana birbiriyle davalı iki kişi geldiği zaman, her ikisini de dinlemeden aralarında hüküm verme. İkincisini de dinlediğin zaman, hüküm senin için belirginleşecektir." 

İmam Ali (a.s) der ki: "Bundan sonra hüküm vermeye başladım."

İslam'ın sancağını taşıyan ilk kişi Ali'dir.

İmam Ali (a.s) Tebük savaşı dışında Peygamberin (s.a.a) bütün savaşlarında İslam bayrağını taşıyan ilk kişidir. (Tebuk savaşında Resulullah (s.a.a) onu, Medine'de kendi yerine halife olarak bırakmıştı)

Abdullah bin Abbas: 'Dört şey ondan başka hiçbir kimseye nasıp olmamıştır: O, Peygamberle (s.a.a) birlikte Arap ve acemin içinde ilk namaz kılan kişidir. O, her savaşta sancağı taşımıştır.

Uhud günü herkesin kaçtığı vakitte yalnız o, Peygamberin yanında kalmıştı. Peygamberi sadece o, defnetmişti.'

Hz. Cabir'den şöyle rivayet edilmiştir: 'Dediler ki: "Ya Resulullah, kıyamet günü senin sancağını kim taşıyacak?" Peygamber buyurdu: "Kıyamet günü sancağımı yalnız bu dünyada taşıyan kişi, Ali bin Ebu Talip taşıyacaktır."

İmam Ali putları kıran ilk kişi.

İmam Ali (a.s) Kâbe'nin üstüne konulan putları kıran ilk kişidir. 

Hz. Ali'den şöyle rivayet edilmiştir: "Resulüllah beni putları kırmak üzere götürdü Bana, 'otur' dedi. Kâbe'nin yanına çömeldim. Sonra Resulüllah omuzlarıma çıktı ve 'ayağa kalk' dedi.

O'nu yukarı doğru kaldırdım. Benim altında zayıf olduğumu fark edince, 'otur' dedi.

Oturdum. Ve omuzlarımdan aşağı indi. Sonra, 'Ey Ali! Omuzlarıma çık' dedi. Hz. Peygamber'in omuzlarına çıktım. Sonra Beni yukarı doğru kaldırdı.

O anda istesem göğe ulaşabilirim diye düşündüm. Kâbe'nin damına çıktım. Bakırdan yapılmış ve demir kazıklarla yapılmış, en büyük put Kâbe'nin üzerindeydi.

Bana, 'Onu yerinden sök' dedi. Ben putu yerinden sökmek için uğraşırken, Hz. Peygamber "iyi... iyi..." diyerek beni teşvik ediyordu.

Nihayet putu yerinden söktüm. Bana, 'Onu parçala' dedi. Ben de putu kırıp parçaladım, sonra aşağı indim."

İslam'da  'imam' tabiri-sıfatı Ali hakkındadır. 

İslam'da ilk olarak imam adı İmam Ali'ye (a.s) verilmiştir. 

İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Peygamber (s.a.a) buyurdu: "Müslümanların efendisine ve takvalıların imamına selam olsun!" 

Abdullah bin Zürare şöyle naklediyor: Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ali hakkında bana üç şey vahyolundu; Ali, Müslümanların efendisi, muttakilerin imamı ve beyaz yüzlülerin komutanıdır." 

Cabir bin Abdullah'tan rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.a) Ali'nin (a.s) elinden tutup şöyle buyurdu: "Bu salih amel edenlerin imamı ve facirlerin (canilerin) katilidir. Allah'ım, ona yardım edene yardım et."  

'Emir-ül Müminin' lakabını Hz. Ali'ye bizzat Allah'ın Resulü vermiştir.

Hazreti Resulullah (s.a.a) sağlığında İmam Ali'ye (a.s) Emir-ül müminin lakabını vermiştir. 

"Sen, Müslümanların imamı, müminlerin emiri, beyaz yüzlülerin komutanı, benden sonra bütün mahlûkatın üzerine Allah'ın hücceti, vasilerin efendisi, peygamberlerin vasilerinin en üstünüsün." 

"Müslümanların imamı, müminlerin emiri ve benden sonra onların Mevla'sı Ali bin Ebu Talib'dir."  

Bureyde Eslemi'den şöyle dediğini rivayet edilmiştir: "Resulullah bizlere emretmişti ki; Ali'ye Emirü'l-Müminin diyerek selam verin. Biz yedi kişi idik ve o vakitte onların en küçükleri idim."

Allah şefaatinden ayırmasın. (âmin)