Şimdi etrafınıza iyice bir bakın kaç tane yarınından umutlu genç var. Veya kaç gencimizin yarınından umudumuz var.Sayıları o kadar komik ki, milyonların içerisinde parmakla sayılacak kadar azalacak, maalesef.Belki de bu kadar kati konuşmamız bir çok genç tarafından veya okurlarımız tarafından tepki alabilir, biliyorum. Asıl tepkiyi gençliği tüketmek adına yapılan politikalar üreten büyüklere gödtermek lazım. Onların böylesine dirençlerini yitirmelerinde en büyük faktör onlardır.Şimdi muhakkak merak ediyorsunuzdur sözümüz kime veya konumuz ne?Konumuz körelen gençlerimizin milli değerlerinden uzaklaşması ve çabuk kandırılmasıdır. Ve sözümüz ise evlatlarını dünyaya getirdikten sonra onlara vatan, millet ve kendi değerlerini anlatmayan aile büyüklerinedir. Oysa bir arkadaş gibi onlarla hayatımızı sürdürsek hem üzüntü yaşamayız hem de onların bize söylemek istediklerini dinleme fırsatı buluruz.Çok nadirdir bir aile büyüğünün evladını karşısına alıp ona hayatın iyilerinden ve kötülerinden bahsettiği. Hep şu felsefe ile yaklaşırlar; hayatın gerçekleri ile bizzat kendileri tanışsınlar iyiyi ve kötüyü öğrensinler. Peki bir yanlışın kaç doğru götürdüğünü bile bilmeyen evlatlarımız neyin doğru neyin yanlış olduğunu nasıl bilsin ki?İşte bu cehaletin kurbanları olan gençliğimizin yürüdükleri yol üzerinde çıkan engellerin yok edilmesinde yardımcı olmuyoruz, onları kendi elimiz ile umutsuzluğa, karamsarlığa itiyoruz. Sonra dışarıdaki yaşantılarından habersiz, onların gelecekte vatanına ve kendimize faydalı olmasını bekliyoruz. Çok zor bu düşünce ile gençlerimize doğru yolu aşılamak ve onlar için doğru yolu bulmak. Rabbim geleceğimizi hayırlı etsin ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012