Bu akşam mevlit kandili. Kandiliniz mübarek olsun.
Mevlit ve milat.
Milat; Hz. İsa (as)'ın doğumunu esas alan tarih başlangıcı. Hıristiyan dünyası o günü yıl başı olarak kutlar.
Çağdaşlığın,
İlericiliğin ölçüsü olarak.
Hz. İsa (as)'dan 570 sene sonra dünyaya teşrif eden Hz. Muhammet (as)'ı ve onun getirdiklerini çağdışı bulanlar, O'ndan 570 sene daha geri olan Hıristiyanlığın öğretilerini çağdaşlık olarak bize takdim ettiler/ediyorlar kaç asırdır.
Kaldı ki, bu öğretiler Hz. İsa (as)'ın Allah'tan, Cebrail (as) aracılığıyla aldığı ilahî hakikatler değilken.
Mevlit; Hz. Muhammet (as)'ın doğumunu ifade eden kelime. O'nun doğumu ile ilgili Süleyman Çelebi'nin kaleme aldığı manzum eser.
Rivayetlere göre, Süleyman Çelebi merhum, Bursa'da bir imam efendinin Hz. Muhammet (as)'ı diğer bütün peygamberlerle aynı kefeye koymasından gönlü razı olmamış ve Hz. Muhammet (as)'ın faziletini, diğer peygamberlere olan üstünlüklerini ifade için bu eserini kaleme almış. Hz. Muhammet (as)'ın doğumu esere ad olmuş ve kaç asırdır bu necip millet o manzum eseri özel günlerinde okumuş ve okumaya da devam edecektir.
Gönül ehli olan insanımız, gönlündekini manzum olarak dile getirmeyi sevdiği için mevlidi sever.
Şiir bir gönül sanatıdır.
Sonradan o Bursalı imama rahmet okutacak tipler ortaya çıktı.
Hz. Muhammet (as)'ı diğer peygamberlere eşit tutmak şöyle dursun, O yüce peygamberi hiç diline almayan, O'nun yerine dünya barışı(!) için başka peygamberleri öne çıkaran tipler yetiştirdik.
Meşhur Urfa sempozyumuna ABD'den gönderdiği tebrik mesajında "Hocaefendi", Hz. Muhammet (as)'dan bir kelime bile bahsetmediğini görseydi kahrından ruhunu teslim ederdi Süleyman Çelebi.
"... Hepinizin malumu olduğu üzere, İslam'ın da, Hıristiyanlık ve Yahudiliğin de varıp dayandığı ana kaynak Hz. İbrahim olup, Halilullah unvanlı bu büyük peygamber, ..." (Hoca efendinin Urfa sempozyumuna gönderdiği mesajdan, Zaman Gazetesi)
Aynı mantığın uzantısı kimi modernist ilahiyatçılar da mevlit okutmanın bid'at olduğunu, dinde yerinin olmadığını, söylemeleri gereken başka bir şey kalmamış gibi her fırsatta ifade buyurdular(!).
Aynı kafa o peygambere postacı bile diyebildi.
Mevlit okutmak bir fariza değildir, ama bazı farzlara vesiledir.
İnsanımız bu mevlitte kendine ait bir çok şeyi bulmaktadır yıllarca.
Mevlit sayesinde;
Kur'an dinlemektedir.
Tekbirler getirmektedir.
Allah'ın yüce Kur'an'da övdüğü, alemlere rahmet olarak gönderdiği O yüce peygamberi hatırlamakta ve O'na bol bol salavat getirmektedir.
İnsanlara ikramlarda bulunulmakta, garipler sevindirilmektedir. Gündelik hayatta oldukça bunalan insanlar mevlit sayesinde sıkıntılarından bir anlık bile olsa kurtulmanın manevî hazzını yaşamaktadırlar.
Bakınız Mevlitle neler yapıyormuşuz:
Kur'an okumak ve dinlemek.
Tekbir getirmek.
Salavat getirmek.
Peygamberimiz Hz. Muhammet (as)'la bütünleşmek.
Ve İslamî hakikatleri manzum bir şekilde dinlemek.
Allah'ı zikretmenin faziletini.
Hz. Muhammet (as)'ın yüceliğini, doğumunu ve o doğum sonrası meydana gelen olağan üstü olayları,
Mirac hadisesini.
Ve münacatı.
Ve bunlara ilaveten başka güzellikleri hatırlarız mevlit sayesinde.
Müslümanları İslamî güzelliklerden mahrum etmek için yoğun bir akademik(!) faaliyet içinde olan dünya güzeli ilahiyatçılarımız, bunu yaparken diğer dinlerin insan fıtratına ters anlayışlarının reklamını yapıyorlar.
Ülkemizde mevlit bid'at olduktan sonra yıl başı kutlamaları ve meşhur Hıristiyan yortusu bir başka kutlanır oldu.
Pazarı pazartesine bağlayan gece mevlit kandili. Hz. Muhammet (as)'ın doğum gecesi.
Alalım çoluk çocuğu ve koşalım camilere, mevlit okunan mekanlara.
Sohbet yerlerine.
Vaaz verilen yerlere.
O yüce peygambere bolca salad-ü selam getirelim.
Kur'an okuyalım.
İstiğfar edelim.
Dua edelim.
Evet, evet o çok ihmal ettiğimiz duaya sarılalım.
Bizim için, evladımız için, komşumuz için.
Ama en önemlisi millet ve memleketimiz için.
Vatanımızı bölüp parçalamak isteyen "dahili ve harici bedhahlar"ın ıslah olması için.
Bütün insanlığın kurtuluşu için.
Bu gece O alemlere rahmet yüce peygamberle bütünleşelim ve o sayede alemler yine rahmete kavuşsun.
Koşalım! Görünür görünmez, insan ve cin şeytanlarını elimizin tersiyle iterek koşalım.
Bizim bir adımımıza Allah on adım karşılık verecektir, unutmayalım.
Kandiliniz mübarek olsun.
Mevlit ve milat.
Milat; Hz. İsa (as)'ın doğumunu esas alan tarih başlangıcı. Hıristiyan dünyası o günü yıl başı olarak kutlar.
Çağdaşlığın,
İlericiliğin ölçüsü olarak.
Hz. İsa (as)'dan 570 sene sonra dünyaya teşrif eden Hz. Muhammet (as)'ı ve onun getirdiklerini çağdışı bulanlar, O'ndan 570 sene daha geri olan Hıristiyanlığın öğretilerini çağdaşlık olarak bize takdim ettiler/ediyorlar kaç asırdır.
Kaldı ki, bu öğretiler Hz. İsa (as)'ın Allah'tan, Cebrail (as) aracılığıyla aldığı ilahî hakikatler değilken.
Mevlit; Hz. Muhammet (as)'ın doğumunu ifade eden kelime. O'nun doğumu ile ilgili Süleyman Çelebi'nin kaleme aldığı manzum eser.
Rivayetlere göre, Süleyman Çelebi merhum, Bursa'da bir imam efendinin Hz. Muhammet (as)'ı diğer bütün peygamberlerle aynı kefeye koymasından gönlü razı olmamış ve Hz. Muhammet (as)'ın faziletini, diğer peygamberlere olan üstünlüklerini ifade için bu eserini kaleme almış. Hz. Muhammet (as)'ın doğumu esere ad olmuş ve kaç asırdır bu necip millet o manzum eseri özel günlerinde okumuş ve okumaya da devam edecektir.
Gönül ehli olan insanımız, gönlündekini manzum olarak dile getirmeyi sevdiği için mevlidi sever.
Şiir bir gönül sanatıdır.
Sonradan o Bursalı imama rahmet okutacak tipler ortaya çıktı.
Hz. Muhammet (as)'ı diğer peygamberlere eşit tutmak şöyle dursun, O yüce peygamberi hiç diline almayan, O'nun yerine dünya barışı(!) için başka peygamberleri öne çıkaran tipler yetiştirdik.
Meşhur Urfa sempozyumuna ABD'den gönderdiği tebrik mesajında "Hocaefendi", Hz. Muhammet (as)'dan bir kelime bile bahsetmediğini görseydi kahrından ruhunu teslim ederdi Süleyman Çelebi.
"... Hepinizin malumu olduğu üzere, İslam'ın da, Hıristiyanlık ve Yahudiliğin de varıp dayandığı ana kaynak Hz. İbrahim olup, Halilullah unvanlı bu büyük peygamber, ..." (Hoca efendinin Urfa sempozyumuna gönderdiği mesajdan, Zaman Gazetesi)
Aynı mantığın uzantısı kimi modernist ilahiyatçılar da mevlit okutmanın bid'at olduğunu, dinde yerinin olmadığını, söylemeleri gereken başka bir şey kalmamış gibi her fırsatta ifade buyurdular(!).
Aynı kafa o peygambere postacı bile diyebildi.
Mevlit okutmak bir fariza değildir, ama bazı farzlara vesiledir.
İnsanımız bu mevlitte kendine ait bir çok şeyi bulmaktadır yıllarca.
Mevlit sayesinde;
Kur'an dinlemektedir.
Tekbirler getirmektedir.
Allah'ın yüce Kur'an'da övdüğü, alemlere rahmet olarak gönderdiği O yüce peygamberi hatırlamakta ve O'na bol bol salavat getirmektedir.
İnsanlara ikramlarda bulunulmakta, garipler sevindirilmektedir. Gündelik hayatta oldukça bunalan insanlar mevlit sayesinde sıkıntılarından bir anlık bile olsa kurtulmanın manevî hazzını yaşamaktadırlar.
Bakınız Mevlitle neler yapıyormuşuz:
Kur'an okumak ve dinlemek.
Tekbir getirmek.
Salavat getirmek.
Peygamberimiz Hz. Muhammet (as)'la bütünleşmek.
Ve İslamî hakikatleri manzum bir şekilde dinlemek.
Allah'ı zikretmenin faziletini.
Hz. Muhammet (as)'ın yüceliğini, doğumunu ve o doğum sonrası meydana gelen olağan üstü olayları,
Mirac hadisesini.
Ve münacatı.
Ve bunlara ilaveten başka güzellikleri hatırlarız mevlit sayesinde.
Müslümanları İslamî güzelliklerden mahrum etmek için yoğun bir akademik(!) faaliyet içinde olan dünya güzeli ilahiyatçılarımız, bunu yaparken diğer dinlerin insan fıtratına ters anlayışlarının reklamını yapıyorlar.
Ülkemizde mevlit bid'at olduktan sonra yıl başı kutlamaları ve meşhur Hıristiyan yortusu bir başka kutlanır oldu.
Pazarı pazartesine bağlayan gece mevlit kandili. Hz. Muhammet (as)'ın doğum gecesi.
Alalım çoluk çocuğu ve koşalım camilere, mevlit okunan mekanlara.
Sohbet yerlerine.
Vaaz verilen yerlere.
O yüce peygambere bolca salad-ü selam getirelim.
Kur'an okuyalım.
İstiğfar edelim.
Dua edelim.
Evet, evet o çok ihmal ettiğimiz duaya sarılalım.
Bizim için, evladımız için, komşumuz için.
Ama en önemlisi millet ve memleketimiz için.
Vatanımızı bölüp parçalamak isteyen "dahili ve harici bedhahlar"ın ıslah olması için.
Bütün insanlığın kurtuluşu için.
Bu gece O alemlere rahmet yüce peygamberle bütünleşelim ve o sayede alemler yine rahmete kavuşsun.
Koşalım! Görünür görünmez, insan ve cin şeytanlarını elimizin tersiyle iterek koşalım.
Bizim bir adımımıza Allah on adım karşılık verecektir, unutmayalım.
Kandiliniz mübarek olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024