Akledenler için bu yılki 28 Şubat çok bereketli geçti. Çünkü takkelisinin de, takkesizin de, maskelinin de, makyajlının da gerçek yüzleri kıyaslarla, kıstaslarla, karşılıklı atışmalarla ortaya çıktı. Başta da dediğim gibi; Akledenler için bu 28 Şubat Türkiye’nin geleceği için bir başlangıç, uyanış noktası olabilir.
Sayın Başbakan esti, gürledi. Kendisi üniversite mezunu olmasına rağmen hala İHL mezunu olduğunu daha doğrusu İHL’de okuduğunu, başka liseden diploma aldığını anlatıp duruyor. Neden? Çünkü rejim İHL düşmanı. Yıllardır öyle işlendi milletin benliğine. “Bize çok hendek atlattılar çok” “28 Şubat’ın bütün izlerini sileceğiz” vb. söylemlere giriyor.
Tabii ilk aklıma gelen; Sayın Erdoğan! Bu söylemleri hadi 99, 2 bini, 2 bin biri geçtim, 2002’de, 3’de, 4’de 5’de… (saymaya devam edin) neden söylemedin? Birilerine şimdiki o sert mesajlarını neden o yıllarda gönderemedin? Ha, köprüyü geçinceye kadar… diyorsan bende derim ki, gerçek bir İHL’li köprünün sağına, soluna, altına üstüne bakmaz. Her şeyin sahibine bakar. O “geç” demişse geçer. Hiçbir güç ve menfaat onu gayesinden uzaklaştıramaz…
Bende bir İHL mezunuyum. 5 yıl polis adaylığı yaptım. Ama polis olamadım. Neden? Kabiliyetsizlikten değil. Hatta iki sözlü sınavda kazanmıştım. Ya neden? Refah Partisi keskin söylemlerle hızla yükseliyor ve ben bir İHL mezunuydum işte ondan…
Ben Erdoğan gibi hemen rejimi, askeri, CHP’yi, sözde Atatürkçüleri vs. suçlamadım. Onlar benim için iki veya üçüncü sorumluydular. Birinci sorumluları soruyorsanız, şöyle tarif edeyim; “Laiklik dinsizliktir” “Rektörleri diz çöktüreceğim” “Askeri tasfiye edeceğiz” vs. söylem sahipleridir. Bugünden geriye baktığımda ise hepsinin aynı senaryonun farklı elamanları olduğunu görüyorum ve zaten kendileri bunu itiraf ediyorlar.
Bunlardan birisi de Bülent Arınç. O Arınç ki, 1995’te “Erbakan bile bu davayı (Milli Görüş) bırakıp gitse, biz asla davamızdan vazgeçmeyiz” diyen birisi. Şimdi AKP’nin 2. Adamı. Ama “civanım delikanlı” övgüsüyle abideleştirdiği Erdoğan’a MİT, PKK, cemaat tartışmaları sonrasında salvolara başladı. Şike vetosundan sonra, gömlek ve dindar gençlik çıkışları aklıma 1995’i getirdi. Yoksa yeni bir yapılanma mı planlanıyor?
Arınç bir TV kanalında ilginç açıklamalarda bulundu.
“AK Parti 28 Şubat’ın ürünüdür demek, büyük bir cehalet ürünüdür”
“Milli Görüş gömleğini çıkarmak” tabirinin Başbakan Erdoğan’a ait olduğunu dile getiren Arınç “Ben, bugüne kadar öyle bir şey kullanmadım. O da doğrusunu yapıyor, ben de kullanmamakla kendime göre doğrusunu yapıyorum… Ben, geçmişte Milli Görüş’ü esas alan partilerde çalıştım, il başkanlığı, milletvekilliği yaptım, yıllarca emek verdim.”
“Şimdi, Başbakan Yardımcısıyım. Geçmişte yaptığım siyasetten de utanmıyorum, sıkılmıyorum, çünkü doğrusunu yaptık. Rahmetli Erbakan Hoca ile birlikteyken de Türkiye için, halkımız için siyaset yaptık. Ama şimdi AK Parti yeni bir parti, Milli Görüş, Milli Görüşçülerde kaldı. Şimdi biz AK Parti’de ‘Milli Görüşçüyüz’ diyemeyiz. Böyle bir iddiamız yok. Onun partisi var.”
“Keşke dindar gençlik yerine inançlı gençlik deseydi” vs… (Ilımlısı şapkanın içinde)
Tabi programın ardından Arınç’a başka soru soracaklarda vardı. İlk soru SP’den; “Gömleğin duruyorsa Erbakan’ı niye terk ettin!”
Sonra Oğuzhan Asiltürk; (Gömlek için) “Keşke öyle olsaydı” derken, Şevket Kazan da, “Neden o en kritik dönemde Erbakan Hoca’nın yanını bıraktı da başka bir istikamete yöneldi gitti” diye hayati bir soru sordu.
Şevket Kazan bu kadarla yetinmeyip, sorularına devam etti; “Milli Görüş gömleğini çıkarmadım, diyorsa hükümetin faaliyetlerini neden bu kadar övüyor? Refah-yol dönemindeki hükümetleri neden bu kadar yetersiz buluyor? Neyi eksik yapmışız? Neden Erbakan hocanın durduğu yerde durmadı? Milli Görüşün tek bir partisi var o da Saadet Partisi. Onun için o gömleği çıkarmadım dese de bir anlamı yok.”
Evet, bir zamanlar aynı davada köşe başlarını işgal edenler şimdi birbirlerini yalanlıyor hatta açıkça demeseler de ihanetle suçluyorlar. Hatırlarsanız bu gömlekliler, gömlekleri çıkaranları, iktidara ABD’nin taşıdığını her ortamda dile getirmişlerdi ve getiriyorlar…
Sayın Başbakan esti, gürledi. Kendisi üniversite mezunu olmasına rağmen hala İHL mezunu olduğunu daha doğrusu İHL’de okuduğunu, başka liseden diploma aldığını anlatıp duruyor. Neden? Çünkü rejim İHL düşmanı. Yıllardır öyle işlendi milletin benliğine. “Bize çok hendek atlattılar çok” “28 Şubat’ın bütün izlerini sileceğiz” vb. söylemlere giriyor.
Tabii ilk aklıma gelen; Sayın Erdoğan! Bu söylemleri hadi 99, 2 bini, 2 bin biri geçtim, 2002’de, 3’de, 4’de 5’de… (saymaya devam edin) neden söylemedin? Birilerine şimdiki o sert mesajlarını neden o yıllarda gönderemedin? Ha, köprüyü geçinceye kadar… diyorsan bende derim ki, gerçek bir İHL’li köprünün sağına, soluna, altına üstüne bakmaz. Her şeyin sahibine bakar. O “geç” demişse geçer. Hiçbir güç ve menfaat onu gayesinden uzaklaştıramaz…
Bende bir İHL mezunuyum. 5 yıl polis adaylığı yaptım. Ama polis olamadım. Neden? Kabiliyetsizlikten değil. Hatta iki sözlü sınavda kazanmıştım. Ya neden? Refah Partisi keskin söylemlerle hızla yükseliyor ve ben bir İHL mezunuydum işte ondan…
Ben Erdoğan gibi hemen rejimi, askeri, CHP’yi, sözde Atatürkçüleri vs. suçlamadım. Onlar benim için iki veya üçüncü sorumluydular. Birinci sorumluları soruyorsanız, şöyle tarif edeyim; “Laiklik dinsizliktir” “Rektörleri diz çöktüreceğim” “Askeri tasfiye edeceğiz” vs. söylem sahipleridir. Bugünden geriye baktığımda ise hepsinin aynı senaryonun farklı elamanları olduğunu görüyorum ve zaten kendileri bunu itiraf ediyorlar.
Bunlardan birisi de Bülent Arınç. O Arınç ki, 1995’te “Erbakan bile bu davayı (Milli Görüş) bırakıp gitse, biz asla davamızdan vazgeçmeyiz” diyen birisi. Şimdi AKP’nin 2. Adamı. Ama “civanım delikanlı” övgüsüyle abideleştirdiği Erdoğan’a MİT, PKK, cemaat tartışmaları sonrasında salvolara başladı. Şike vetosundan sonra, gömlek ve dindar gençlik çıkışları aklıma 1995’i getirdi. Yoksa yeni bir yapılanma mı planlanıyor?
Arınç bir TV kanalında ilginç açıklamalarda bulundu.
“AK Parti 28 Şubat’ın ürünüdür demek, büyük bir cehalet ürünüdür”
“Milli Görüş gömleğini çıkarmak” tabirinin Başbakan Erdoğan’a ait olduğunu dile getiren Arınç “Ben, bugüne kadar öyle bir şey kullanmadım. O da doğrusunu yapıyor, ben de kullanmamakla kendime göre doğrusunu yapıyorum… Ben, geçmişte Milli Görüş’ü esas alan partilerde çalıştım, il başkanlığı, milletvekilliği yaptım, yıllarca emek verdim.”
“Şimdi, Başbakan Yardımcısıyım. Geçmişte yaptığım siyasetten de utanmıyorum, sıkılmıyorum, çünkü doğrusunu yaptık. Rahmetli Erbakan Hoca ile birlikteyken de Türkiye için, halkımız için siyaset yaptık. Ama şimdi AK Parti yeni bir parti, Milli Görüş, Milli Görüşçülerde kaldı. Şimdi biz AK Parti’de ‘Milli Görüşçüyüz’ diyemeyiz. Böyle bir iddiamız yok. Onun partisi var.”
“Keşke dindar gençlik yerine inançlı gençlik deseydi” vs… (Ilımlısı şapkanın içinde)
Tabi programın ardından Arınç’a başka soru soracaklarda vardı. İlk soru SP’den; “Gömleğin duruyorsa Erbakan’ı niye terk ettin!”
Sonra Oğuzhan Asiltürk; (Gömlek için) “Keşke öyle olsaydı” derken, Şevket Kazan da, “Neden o en kritik dönemde Erbakan Hoca’nın yanını bıraktı da başka bir istikamete yöneldi gitti” diye hayati bir soru sordu.
Şevket Kazan bu kadarla yetinmeyip, sorularına devam etti; “Milli Görüş gömleğini çıkarmadım, diyorsa hükümetin faaliyetlerini neden bu kadar övüyor? Refah-yol dönemindeki hükümetleri neden bu kadar yetersiz buluyor? Neyi eksik yapmışız? Neden Erbakan hocanın durduğu yerde durmadı? Milli Görüşün tek bir partisi var o da Saadet Partisi. Onun için o gömleği çıkarmadım dese de bir anlamı yok.”
Evet, bir zamanlar aynı davada köşe başlarını işgal edenler şimdi birbirlerini yalanlıyor hatta açıkça demeseler de ihanetle suçluyorlar. Hatırlarsanız bu gömlekliler, gömlekleri çıkaranları, iktidara ABD’nin taşıdığını her ortamda dile getirmişlerdi ve getiriyorlar…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025