Dünkü yazımızda mevcut sistemin kaynak olarak sadece vergi, ceza ve zammı baz alarak kaynak olarak kabul ettiğini ifade etmeye çalışmıştık.
Hâlbuki devletler ceza, zam veya vergiye bağımlı olmak zorunda değildir.
Milli Ekonomi Modeli'nde senyoraj geliri anlatılırken bu hususa dikkat çekilerek kapitalistlerin aciz devlet anlayışının aksine bağımsız ve güçlü "baba devlet" tanımı yapılmıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde verdiği çarpıcı örneklerle devletin fertlerin ve kurumların nasıl finanse edilmesi gerektiği izah etmiştir.
"Bir çuval mısırı toprağa attığımızı ve hasat zamanı 10 çuval mısır elde ettiğimizi varsayalım bu durumda şayet 9 çuval mısırın karşılığı olan para piyasalarda olmazsa bu hal talep daralmasına sebep olacaktır.
İşte emisyon, üretilen bu mal ve hizmetin karşılığı olan paradır.
Elde edilen mal ve hizmetin karşılığının para olarak belli bir oranda piyasalarda bulunması ise ekonomilerin devamı için bir zorunluluktur.
Merkez Bankası'nın para basarak yani devletin senyoraj hakkını kullanarak piyasanın söz konusu ihtiyacını karşılaması gerekir iken kapitalist düzende piyasalardaki bu açık dış kaynaklı borçlarla karşılanır.
Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kaydi para ve yabancı para emisyonu yerine ikame edildiği için devletlerin senyoraj geliri elde etmesi mümkün değildir.
Kapitalist anlayış az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarını devletten bağımsız hale getirerek devletlerin merkez bankaları üzerinden senyoraj geliri elde etmesini yasak getirmiştir.
Böylece bu açık az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının çıkardığı dövizlerin faiz karşılığı kullanılması ile karşılanmaktadır.
Devletlerin senyoraj gelirlerinin önündeki bir diğer engel özel bankaların piyasaya sunduğu kaydi paradır.
Senyoraj hakkının kullanılarak emisyonun genişletilmesinin yerine yabancı veya kaydi paranın piyasalarda yer alması piyasalarda para verenlerin yani yabancı ülkelerin hâkimiyetini arttırırken devletin gücünü yok etmektedir.
Diğer taraftan gerek kredi kartları ile gerekse kaydi para üreterek bankalar her yapılan alışverişten ve ticaretten faiz geliri elde ederler.
Yani belli bir zümre toplam ticaretten oturduğu yerde faiz almaktadır.
Kredi kartı kullanmak zorunda kalan gerek tüketici ve gerekse malını satan esnaf yaptıkları her ticaretten belli bir miktar bankalara vermek zorundadır.
Esnaf ya parasını hemen tahsil etmek için bankaya 1 aylık faiz ödeyecek ya da 1 ay boyunca parasını bankada tutmak zorunda kalacaktır.
Diğer yandan kredi kartı kullanan tüketici yeterli gelirleri olmadığı için zaten bu yola başvurmaktadır.
Kredi kartının ödemesini zamanında yapamayan milyonlarca insan ellerindeki az miktarda gelirlerini de faiz ödemesi adı altında bankalara vermeye adeta zorlanmaktadır.
Sosyal Devlet Milli Devlet Modeli ile vatandaşlar yeterli gelir seviyesine kavuşturularak hem bankalara borçlu olmaktan kurtulacak hem de devlet senyoraj geliriyle piyasalarda yapıcı, koruyucu kollayıcı yani "Baba Devlet" olarak kendini tanıtacaktır.
Milli Ekonomi Modeline göre belli oranlarda emisyon hacminin genişletilerek senyoraj gelirinin elde edilmesi devletler için bir zorunluluktur.
Aksi halde piyasada yeteri kadar tüketim imkânı doğmayacağı için ekonominin dengeye oturması da mümkün değildir.
Senyoraj geliri devletin de global tefecilere borçlanmasının önüne geçmektedir.
Böylece borçlu ve aciz devlet yerine vatandaşlarına hizmet etme imkânına sahip baba ve bağımsız devlet anlayışı Milli Devlet ile hayata geçmektedir."
Birilerinin ifade ettiği bağımsız Merkez Bankası anlayışı bizim anladığımız anlamda kimsenin karışmadığı ve müdahale etmediği bağımsız bir Merkez Bankası anlayışı değildir.
Kapitalistlerin kastettiği bağımsız Merkez Bankası anlayışı devletin ve hükümetin karışmadığı ama yabancı güçlerin ve global güçlerin müdahale ettiği, faiz oranlarını belirlediği ve ülkenin mali ve ekonomik disiplini yok ederek kapitülasyonları rahmetle aratan uygulamaları getirmek için uydurdukları bir tanımdır.
Prof. Dr. Haydar Baş'a göre Merkez Bankası devletin/hükümetin emrinde olması gerekir.
Devletin emrinde olan Merkez Bankası yabancı güçlerin emrine girmekten kurtulacak, asli vazifesi olan TL'nin istikrarını sağlayacak ve böylece millete hizmet edecektir.
- İç cephe nasıl tahkim edilir? / 04.11.2024
- Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu / 03.11.2024
- Çözüm değil çözülme süreci / 25.10.2024
- Hazine üzerinde oturan dilenci olmayalım / 20.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor -2- / 13.10.2024
- Hizbullah, İsrail'i frenlemeye devam ediyor / 06.10.2024
- Siper savaşları out Siber savaşları in / 23.09.2024
- Açlık sınırı = asgari ücret + 10.268 TL / 19.09.2024
- Lütfen herkes işini yapsın / 14.09.2024