Mutluluk şifadır

Mutluluk kavramı, saadet, neşe, huzur ve memnun olma, hayattan zevk alma gibi kelimelerle ifade ediliyor.    

Davidson mutluluğu, "Kişilerin değiştirmek istemedikleri iyilik ve esenlik durumu" olarak ifade etmiştir. Stanford Üniversitesi psikoloji ve sinirbilim uzmanlarından Brian Knutson mutluluğu, insanların kendilerini iyi hissetmeleri olarak tarif etmiştir. İngiliz Kalp Vakfı Baş Hemşiresi Maureen Talbot araştırma sonuçlarına göre mutluluğu, psikolojik olarak iyi durumda olma hali olarak açıklamıştır. 

Beynimiz kişinin hayatını devam ettirebilmesi için her zaman acıyı önleme ve mutluluğu arama çabasındadır. Beyin, yaşanan deneyimlere göre kendini yeniden programlar ve bu süreç özellikle de ergenlikten önce etkili olur. Kişi huzurlu ve başarılı olduğu zaman ödülünü mutluluk hormonu ile alır. Mutlu olduğumuzda,  serotonin, oksitosin, endorfin ve dopamin gibi sağlığımız üzerinde belirgin etkisi olan hormonlarda artış görülmektedir. Beyindeki milyonlarca hücrenin çoğu doğrudan veya dolaylı olarak serotonin düzeyinden etkilenmektedir. Bunların içinde ruh hali, arzular, cinsel işlevler, iştah, uyku, hafıza, öğrenme, vücut ısısı, enerjimiz ve bazı sosyal davranışlarla bağlantılı hücreler yer almaktadır. 

Bu hormonlar kardiyovasküler sistem, kaslar ve endokrin sisteminin de dahil olduğu pek çok fonksiyonu etkilemektedir. Yüksek serotonin seviyeleri, refah, güven ve aidiyet duygularını ayrıca enerjimizi artırırken, mutluluk hormonu  serotoninin azalması depresyona, obsesif kompulsif bozukluğa, anksiyeteye, panik atağa hatta aşırı öfkelenmeye sebep olabilmektedir. 

Serotonin, iyi bir uyku için gerekli olan melatonin salgılamasını da düzenlemektedir. Serotoninin rol oynadığı bir diğer alan ise enerji üretimidir.  Kronik halsizliği olan bazı insanlarda yetersiz serotonin olduğu kaydedilmiştir. Mutlu olduğumuzda hepimiz daha enerjik olur, kendimizi daha güçlü hissederiz, işte sebebi bu. 

Mutlu olduğumuzda kan akışını artıran ve kan basıncını düşüren endorfin salınımı olur ve bu durum kalp hastalıkları riskini azaltmaktadır. Mutlu olanlar, daha az stres, daha az fiziksel acı ve vücut ağrısı yaşarlar. Mutluluğun çok fazla faydası var. Mutlu insanlar daha uzun yaşıyor, daha sağlıklı ilişkiler kuruyor, işlerinden daha fazla keyif alıyor, daha üretken ve yaratıcı oluyor, depresyon ve stresle daha kolay başa çıkıyor. 

Mutluluk aynı zamanda hastalıklardan koruyor. Amerika'da Harvard Üniversitesi'nin 200 araştırmadan derlediği veriler mutlu insanların kalp hastalığına yakalanma ya da felç geçirme riskinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. Bu insanlar genel olarak daha sağlıklı oldukları gibi yüksek kolesterol ve tansiyon gibi hastalıklara daha nadir yakalanıyorlar.

Mutlu insanların kalp hastalığına yakalanma oranı mutsuzlardan %50 daha az. Mutlu insanlar daha sağlıklı besleniyor ve daha çok spor yapıyor. Uzmanlar huzursuz bağırsak sendromu ve yetersiz serotonin düzeyi arasında bir ilişki olduğunu keşfetti. Serotonin hormonu arttığında huzursuz bağırsak sendromu yaşayan kişilerin normale döndüğü gözlendi. Wisconsin Üniversitesinde psikoloji ve psikiyatri profesörü ve mutlulukla ilgili araştırmaların kralı olarak bilinen Richard Davidsonun, "Proceedings of the National Academy of Sciences" dergisinde yayımlanan araştırmasına göre mutluluk, tüm beden üzerinde güçlü bir etki yaratmakta ve bedenin bağışıklık sistemi için ürettiği antikor miktarını artırmaktadır. 

Duke Üniversitesinden Laura Richman, mutluluğun kalp ve damar hastalıkları, şeker, hipertansiyon, nezle ve üst solunum yolu iltihaplanmaları gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini azalttığını ortaya koydu.

Hollanda'da yapılan bir araştırmada, mutluluğun ölüm riskini azalttığını bildirdiler. Harvard ruh bilimcilerinden Kubzansky, kendilerini mutlu olarak değerlendirenler arasında kalp hastalıkları oranının yarıya düştüğünü ortaya koydu. 

Davidson deneyleri, mutlu hissetmenin pek çok hastalığı tetikleyen kortizolü düşürdüğünü gösterdi. Kaliforniya üniversitesinden Robert Emmons, mutlu insanların sağlıklarına daha çok önem verdiklerini, dolayısıyla daha sağlıklı olduklarını tespit etti. Emmons, "Yaşamdan keyif almasını bilenler sağlıklı olmayı bir nimet sayarlar ve bunu korumak için ellerinden geleni yaparlar" diyor.           

Sonuç olarak mutlu olduğumuzda hem bedenimiz, hem psikolojimiz, hem de maneviyatımız daha iyi olmaktadır.      

Yaptığımız seçimler, mutluluk hormonu düzeyimizi etkiler, böylece ruh halimizi yönetme gücüne sahip oluruz. Mutluluğun kendiliğinden gelmesini beklemek yerine, ona doğru koşmalıyız. Bizi mutlu eden şeyleri tespit edip onları yapmaya ve mutlu olmaya çalışmalı, üşenmemeli, bunun için çaba sarf etmeliyiz. Bu arada küçük şeylerden mutlu olmayı da bilmeliyiz.