Hastalanan ve bir derde müptela olan kimse, acziyetini idrak eder, kalbi kırık olur.
"Gecenin ne kadar uzun olduğunu ancak hastalar bilir" diye meşhur bir söz vardır.
Her hasta dostlarının, akrabalarının ve komşularının kendisini arayıp sormasını, ziyaret etmesini arzu eder. Hastanın hatırını sormak, gönlünü almak, ona moral vermek ve imkân ölçüsünde ihtiyacını karşılamak açısından hasta ziyaretinin önemi büyüktür.
Bir dostu görmek, sarılmak, gülmek, ağlamak, dualaşmak gibi sıradan olan ama insana şifa veren pek çok davranışı içeren hasta ziyareti, hasta sağlığı için çok önemli olan iki hormon serotonin ve oksitonini aktive edip artırır, stres hormonu kortizonu ise düşürür.
Serotonin, ruh halini düzenlemekten, yiyecekleri sindirmeye ve yara iyileşmesine, kemik sağlığına kadar birçok vücut fonksiyonunda çok önemli bir rol oynar. Ruh halinizi düzeltir ve daha olumlu bir bakış açısı geliştirmenize yardımcı olur. Ayrıca serotonin, iyi bir uyku için lazım olan melatonin için de gerekli bir hormondur. Bir hastanın iyileşmesi için en gerekli şeylerden birisi de iyi bir uykudur.
Serotonin, kanamayı en aza indirmek ve pıhtı oluşumunu kolaylaştırmak için yaralı kan damarlarının daralmasını sağlar ve bu kanaması olan hasta için çok önemli bir durumdur. Oksitosin hormonu kan dolaşımının düzenlenmesinde etkilidir.
Olumlu duyguların yaşanmasına yardımcı olur.
İltihap önleme özelliği bulunur ve bu özelliği vücuttaki yaraların iyileşme hızını da artırır.
Kortizol seviyesini düşürerek stresi azaltır.
Ağrı eşiğini yükseltir. İçe kapanık bir ruh haline girmeyi engeller. İnsanların birbirlerine güven duymalarını ve sevmelerini sağlar.
Kendi başına kalan, ziyaretçisi pek olmayan bir hastanın stres hormonları artar, kendini ümitsiz, çaresiz hissetmeye başlar.
İnsan sağlığına bu kadar faydası olan hasta ziyareti aynı zamanda dinimizin de emridir. Hasta ziyaretini mü'minin mü'min üzerindeki haklarından biri sayan Peygamber Efendimiz, "Bir kimse, hastayı ziyaret ettiğinde rahmetin içine dalar, onun yanında oturunca da rahmet onun gönlüne yerleşir" ayrıca
"Hasta ziyaretinde bulunan kimse, dönünceye kadar cennet yolundadır" buyurmaktadır. Hasta ziyaretinde "Ey insanların Rabbi! Bu hastalığı gider, şifa ver. Sen şifa verensin. Senin şifandan başka bir şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hiçbir hastalık kalmasın" diye dua ederdi Peygamber Efendimiz.
Bu mühim vazifeyi ihmal etmek ise, Müslüman için büyük bir kayıp ve ağır bir mesuliyettir. Peygamber Efendimiz bunu şöyle haber verir:
"Allah Teâlâ, kıyamet gününde şöyle buyurur: "Ey Âdemoğlu! Hastalandım, Ben'i ziyaret etmedin" der. Âdemoğlu ise "Sen Âlemlerin Rabbisin, ben Sen'i nasıl ziyaret edebilirdim" der.
Allah Teâlâ: "Falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Onu ziyaret etseydin, Ben'i onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun" buyurur...
Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v) hastanın yaptığı duanın meleklerin duası gibi olduğunu bildirmiş ve "Hastayı ziyaret edin ve ondan size dua etmesini isteyin. Zira hastanın duası makbuldür, günahı da affedilir" buyurmuştur.
Hastanın yanında ümitvâr olunmalı ve Efendimiz'in şu tavsiyesine uyulmalıdır:
"Hasta başında bulunduğunuz zaman güzel sözler söyleyiniz. Zira melekler sizin dualarınıza âmin derler."
Allah'a yakınlaşmış, gönlü dosta susamış acılar içinde olan bir hasta, kendini ziyaret edene en içten, en samimi duasını edecek ve dostluk, arkadaşlık böyle daim olacak. Bu atmosfer ümidin yeşermesine ve belki de hastanın daha çabuk iyileşmesine sebep olacaktır.
Sonuç olarak hasta ziyareti hem hasta, hem de ziyaretçi için şifadır. Aynı zamanda da büyük bir ibadettir.
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022