Tekbir, kıyam, rükû, secde, oturup kalkmalar ve selamlar şeklinde bir sürü hareketi barındıran ve nerdeyse bütün kaslarımızı çalıştıran bir ibadet şeklidir teravih namazı. İftardan sonra akşam-yatsı-teravih derken, ramazan boyu geceleri 1000 rekâttan fazla namaz kılmış oluruz.
İftardan hemen önce kanın glikoz ve insülin oranları en düşük değerlerdedir. İftar yemeğinden sonra kanın glikoz seviyesi ve insülin oranı yükselmeye başlar. Karaciğer ve kaslar dolaşım halindeki glikozu alır. Kan şekeri oranı bir iki saat içinde 2-3 katı yüksek seviyelere ulaşır. İftardan sonraki baygınlık, halsizlik duygusu ve uyku hali; gerek fazla enerji, gerekse hacimce fazla gıda tüketilmesinden kaynaklanmaktadır. Midemizi bir anda doldurduğumuz için kan akımı midemizin etrafında göllenir ve tansiyonun düşmesi problemi yaşanır. Ayrıca kan şeker seviyesi biranda yükselir, bunun üzerine hemen salgılanan insülin aniden kan şeker seviyesini düşürür.
Hem tansiyon hem de şeker dengesizliği iftardan sonraki şikâyetlerimizin başlıca sebeplerindendir. İftarın ardından sindirimin bittiği ve vücuttaki enerjinin depolandığı esnada hareketsiz kalan ya da uyuyan kişilerde yağlanma artarken, kalbimiz de güçsüz kalmaktadır.
Teravihte hareketle kan homojen olarak bütün vücuda dağılır, hem tansiyon dengelenir hem de tüm bedenimiz baştan ayakuçlarına kadar kanla yıkanır ve temizlenir. İftardan 1-2 saat sonra yapılan egzersizler hem kilo almayı engeller hem de kan dolaşımını artırarak kalbin güçlenmesine yardımcı olur.
İftardan sonra teravih namazı kılanlar, en az bir saatlik efor testi uygulamış gibi olmaktadırlar. Bu durum kalp krizini önlemeye fayda sağlamaktadır. Yemekten 2 saat sonra aldığımız glikozu vücudumuzun harcaması gerekmektedir. Alınan yağ ve şeker eritilmediği takdirde vücutta ilerleyen zamanlarda kullanılmak üzere depolanmaktadır. Bu depolama işlemi de kişinin kilo almasına yol açmaktadır. Dolayısıyla iftardan 1-2 saat sonra kılınan teravih namazı, bu durumların önüne geçmek için kaçırılmayacak bir fırsattır.
İftardan yaklaşık 2 saat sonra mide hazmı son safhaya ulaşır. Glikozun hemen hepsi emilmiş olur. Bu dönemde yapılacak egzersizler kalbe kan taşıyan damarların genişlemesini sağladığından kalp sağlığına oldukça faydalıdır.
Namazdan önce alınan abdest de, lenf bölgelerinde suyun teması ile dolaşımı artırır. Yatsı-teravih namazında birçok fizik hareketleri 33 kez tekrarlanır, 66 kez secde yapılarak 1 saat boyunca yoğun bir eksersiz yapılmış olur. Secdede yerçekimi etkisiyle beynimizin kan miktarı ve beslenmesi artmaktadır. Fiziksel olarak omurga hastalıklarında sıklıkla tavsiye edilen egzersiz pozisyonları yapılmaktadır teravih namazında. Rükû ve secde esnasında, üzerinde baskı oluşan dalak ve karaciğer tuttukları kanı boşaltır. Bu eğilip doğrulma hareketleriyle karaciğer, dalak ve cilt altı damarlarda kan tutulup geri bırakılarak, nabız ve tansiyon düzenlemesi yapılmaktadır.
Uykudan 2 saat önceki egzersizin iyi bir uyku için yararlı olduğu tespit edilmiştir. Ramazan boyunca kılınan teravih namazı tam bir egzersiz olduğundan uyku düzensizliği için iyi bir ilaç yerine geçmektedir. Teravih namazında, iftarda alınan fazla kaloriler yakılmaya başlar.
Teravih namazı sırasında yapılan hafif egzersizler fiziksel zindeliği, ruhsal sağlığı güçlendirir. Namaz sırasında bedenin düzenli ve tekrarlı hareketleri sayesinde kas gücü, tendon gücü, eklem esnekliği ve kardiyovasküler rezerv artar. Teravih namazı kılma niyeti veya düşüncesi bile, adrenalin salgılatan sempatik sinir sistemini harekete geçirmeye yeter. Adrenalin vücuttaki kanı etkin kaslara yeniden dağıtır, gerekirse etkin dokulara glikoz sağlamak için karaciğer glikojenini seferber eder, iskelet kaslarındaki yorgunluğu azaltır, alveolar ventilasyonu hızlandırıp bronşçuk kaslarını gevşeterek solunumu rahatlatır. Böylece teravih namazı solunum verimliliğini artırır.
Oksijenin azami şekilde tüketilmesi namaz kılan kişinin kendini iyi hissetmesini sağlar, daha uyanık ve aktif hale getirir. Teravih namazı fiziksel gücü ve eklem sağlamlığını, tendonların ve bağ dokularının esnekliğini artırır. Namaz eklemlerin yağlanmasını pekiştirir, hareket kabiliyetini artırır ve esnekliği artırır. Pıhtı kaynağı olan derin damar trombozunu önler.
1 ay boyunca teravih namazı kılmış birisi düzenli olarak egzersiz yapmış olduğundan bu kişilerde kolesterol düşer, lipid-yağ profili, kan basıncı, pıhtılaşma faktörleri, kilo verme, kas ve diğer dokulardaki insülin duyarlılığı gibi hususlarda faydalı değişiklikler kaydedilmiştir. Eksersizin ruhu, düşünceyi ve davranışı geliştirdiği bilinen bir gerçektir. Teravih namazı kıldıktan sonraki ferahlık ve dinçlik duygusunu hepimiz yaşamışızdır. Endişe ve depresyonun azaldığını, ruh halimizi olumlu yönde etkilediğini, özsaygımızın özgüvenimizin arttığını bizzat hissetmişizdir.
Harvard Üniversitesi'nden Dr. Herbert Benson araştırmasında; tekrarlanan dua, Kur'an ayeti, Allah'ı zikir ve kas aktivitesiyle birlikte "gevşeme tepkisi"ne neden olduğunu ve bu tepkinin kan basıncının inmesine, oksijen tüketiminin azalmasına ve kalp ve solunum oranlarının düşmesine yol açtığını tespit etti. Bütün bunlar "rahatlama tepkisi" için ideal durum olan teravih namazında birleşmiştir. Keza teravih namazı zihni rahatlatır. Zihnin bu dingin hali bir morfin çeşidi olan endorfinlerin ve kandaki diğer maddelerin salgılanmasından kaynaklanmaktadır.
Kısacası teravih namazı "Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek teravih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır" buyuran Peygamberimizin müjdesine kavuşmak için büyük bir ibadet olmasının yanında, ruhsal ve fiziksel olarak tam bir şifa kaynağıdır.
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022