Bir işin doğru, usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını düşünme veya bunu kayıt altına almaya muhasebe denir.
Muhasebenin iki yönü vardır, birincisi içe dönük diğeri dışa dönük. Bu denge yapılmazsa insan hayatı bozuk ve sağlıksız olur.
Fert olarak düşündüğümüzde bir işi ne için neye göre yaptığını, daha neler yapabileceğini kendi içinde aklının önüne koyarak, takip ettiği delile göre değerlendirilmesidir.
Diğeri, hesap vermesi gereken mercie meşru şartlarda istenileni istenilen şekilde yapıldığından emin olma haldir. Bu muhasebeyi hayatın bütün boyutlarına her konumdaki insan, murakabe ve muhasebe yaparak; ailede, mahallede, ilçede, ilde, devlette bir sıkıntı yaşanmadan mükemmel bir makinenin işleyişi gibi hayatın akmasıdır.
Model insanın hayatı böyledir. Tıpkı büyük üstat Prof. Dr. Haydar Baş gibi ben mücadelemi son nefes için yapıyorum. Son nefes mücadelesi hak adına halkı her türlü sapkınlıktan, izzet ve şerefli bir hayata taşımaktır.
Muhasebesi ve murakabesi olmayan insan kendisini ve yükümlü olduğu toplumu veya milleti, süfli bir hayatın içine çeker. Kendini ilahlaştırır, eleştirilmesini istemez, hiçbir hukuka uymaz, insanları köle haline getirmek için devamlı korku salar. Düşünen insanın olmasını istemez, fitne ve savaş onun en büyük malzemesidir. Örnek mi; İSRAİL, ABD ve bunlara uydu olan bütün ülkeler aynı taktik ve usulü uygularlar. Hakim olan bu düşünce yeryüzünü zifiri karanlığa boğmuştur.
Derler ya her derdin mutlaka bir dermanı vardır. İnsanlığın düşmüş olduğu bu karanlıktan elbette kurtaracak helal süt emmiş bir Anadolu aslanı vardır. Kuşkusu olmayan bir gerçektir ki, bu da değerli üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Muhasebenin iki yönü vardır, birincisi içe dönük diğeri dışa dönük. Bu denge yapılmazsa insan hayatı bozuk ve sağlıksız olur.
Fert olarak düşündüğümüzde bir işi ne için neye göre yaptığını, daha neler yapabileceğini kendi içinde aklının önüne koyarak, takip ettiği delile göre değerlendirilmesidir.
Diğeri, hesap vermesi gereken mercie meşru şartlarda istenileni istenilen şekilde yapıldığından emin olma haldir. Bu muhasebeyi hayatın bütün boyutlarına her konumdaki insan, murakabe ve muhasebe yaparak; ailede, mahallede, ilçede, ilde, devlette bir sıkıntı yaşanmadan mükemmel bir makinenin işleyişi gibi hayatın akmasıdır.
Model insanın hayatı böyledir. Tıpkı büyük üstat Prof. Dr. Haydar Baş gibi ben mücadelemi son nefes için yapıyorum. Son nefes mücadelesi hak adına halkı her türlü sapkınlıktan, izzet ve şerefli bir hayata taşımaktır.
Muhasebesi ve murakabesi olmayan insan kendisini ve yükümlü olduğu toplumu veya milleti, süfli bir hayatın içine çeker. Kendini ilahlaştırır, eleştirilmesini istemez, hiçbir hukuka uymaz, insanları köle haline getirmek için devamlı korku salar. Düşünen insanın olmasını istemez, fitne ve savaş onun en büyük malzemesidir. Örnek mi; İSRAİL, ABD ve bunlara uydu olan bütün ülkeler aynı taktik ve usulü uygularlar. Hakim olan bu düşünce yeryüzünü zifiri karanlığa boğmuştur.
Derler ya her derdin mutlaka bir dermanı vardır. İnsanlığın düşmüş olduğu bu karanlıktan elbette kurtaracak helal süt emmiş bir Anadolu aslanı vardır. Kuşkusu olmayan bir gerçektir ki, bu da değerli üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Bahri Boz / diğer yazıları
- Alınamayan hakkın bayramı mı olur? / 03.05.2019
- Strateji / 23.01.2019
- Çare / 21.06.2018
- Mağduriyet / 04.06.2018
- Devlet ve devlet adamı / 28.01.2017
- Tarih ve fitne / 22.11.2016
- İnsan / 29.10.2016
- Muhasebe / 24.10.2016
- Dinini satmak! / 20.10.2016
- Yeni Mesaj / 30.09.2016
- Strateji / 23.01.2019
- Çare / 21.06.2018
- Mağduriyet / 04.06.2018
- Devlet ve devlet adamı / 28.01.2017
- Tarih ve fitne / 22.11.2016
- İnsan / 29.10.2016
- Muhasebe / 24.10.2016
- Dinini satmak! / 20.10.2016
- Yeni Mesaj / 30.09.2016