24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri ülkemizin gündeminde. Cumhurbaşkanı adayları ve parti genel başkanları, vekil adayları konuşuyorlar vaatlerini sıralıyorlar.
Dinliyoruz, izliyoruz ve değerlendiriyoruz. Vaat edilenleri nasıl yapacaksın diye sorulduğunda cevap olarak; israfı önleyip diğer alana aktaracaklarını veya iktidar olalım görürsünüzden başka cevap almanız mümkün değil.
Hâlbuki iktisadi konular milletlerin kültürünün bir parçasıdır. Şunu anlatmak istiyorum; kapitalizm Hıristiyan ve Yahudilik inancının iktisada yansımasıdır. Onun içindir ki kapitalizmi sistemleştiren papazlardır. Bu inançlara göre tanrı fakirdir. Onun için kaynaklar da sınırlıdır.
Oysa bizim inancımızda Allah, benim nimetlerimi saymakla bitiremezsiniz diyor. İnancını kemal noktada yaşayan Prof. Dr. Haydar Baş hocamız bu düşünceden yola çıkarak kaynaklar sınırsızdır diyerek iktisattaki tanımı değiştirdi.
Yani inancının öngördüğü Milli Ekonomi Modeli'ni bütün insanlığın önüne koydu. Millete ait olduğunu iddia eden ve bu milleti idare etmek isteyen liderler kapitalizmin içinde kalarak insanımıza hizmet edeceklerini iddia ediyorlar.
Hâlbuki şöyle bir geri baksalar? Bütün hükümetler yönetiminde kazanan taraf başta İsrail, ABD ve AB olmuştur.
Türk milleti ve bu milleti idare etmek isteyenlerde niyet değişikliği şart? Batılılar gibi düşünen, onlar gibi yaşam tarzı olanlar kendilerine hangi sıfat ve adı verirlerse versinler ya zulmedecekler ya da zulme uğrayacaklar.
Çözüm büyük önder Atatürk ün dediği gibi damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur. Bu kan asla batılıların kirli düşünceleri ile kirlenmiş olmamalı. Ehl-i Beyt inancı ve yaşam tarzı olmalıdır. Bu milli düşünce ve hayat tarzı ülkemizde ve dünyada sadece Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosunda mevcut. Basın olarak Yeni Mesaj gazetesi, İcmal Dergisi, Meltem Medya Gurubu bu doğrultuda yayın yapmaktalar. Çözüm de yazılı ve görsel basınla mümkün.
Bu manada halkımız Yeni Mesaj gazetesini hem okumalı hem de il il, ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle okutmalıdır. Asırlardır siyasi nedenlerden dolayı kirlenmiş gönüller yeniden Ehl-i Beyt nuruyla doldurulmalıdır.
Bu çalışma bağımsızlık benim karakterimdir diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün ne anlama geldiğini, benim ülkemde fakirlik suç sayılır diyen Oğuz Kağan'ın ne demek istediğini; ben Türkiye Cumhuriyeti'ni kâinat devleti yapacağım diyen Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kim olduğunu millete anlatarak, huzuru ve bağımsızlığı kendine şiar edinip onurlu bir hayata adım atmış olacağız.
Dinliyoruz, izliyoruz ve değerlendiriyoruz. Vaat edilenleri nasıl yapacaksın diye sorulduğunda cevap olarak; israfı önleyip diğer alana aktaracaklarını veya iktidar olalım görürsünüzden başka cevap almanız mümkün değil.
Hâlbuki iktisadi konular milletlerin kültürünün bir parçasıdır. Şunu anlatmak istiyorum; kapitalizm Hıristiyan ve Yahudilik inancının iktisada yansımasıdır. Onun içindir ki kapitalizmi sistemleştiren papazlardır. Bu inançlara göre tanrı fakirdir. Onun için kaynaklar da sınırlıdır.
Oysa bizim inancımızda Allah, benim nimetlerimi saymakla bitiremezsiniz diyor. İnancını kemal noktada yaşayan Prof. Dr. Haydar Baş hocamız bu düşünceden yola çıkarak kaynaklar sınırsızdır diyerek iktisattaki tanımı değiştirdi.
Yani inancının öngördüğü Milli Ekonomi Modeli'ni bütün insanlığın önüne koydu. Millete ait olduğunu iddia eden ve bu milleti idare etmek isteyen liderler kapitalizmin içinde kalarak insanımıza hizmet edeceklerini iddia ediyorlar.
Hâlbuki şöyle bir geri baksalar? Bütün hükümetler yönetiminde kazanan taraf başta İsrail, ABD ve AB olmuştur.
Türk milleti ve bu milleti idare etmek isteyenlerde niyet değişikliği şart? Batılılar gibi düşünen, onlar gibi yaşam tarzı olanlar kendilerine hangi sıfat ve adı verirlerse versinler ya zulmedecekler ya da zulme uğrayacaklar.
Çözüm büyük önder Atatürk ün dediği gibi damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur. Bu kan asla batılıların kirli düşünceleri ile kirlenmiş olmamalı. Ehl-i Beyt inancı ve yaşam tarzı olmalıdır. Bu milli düşünce ve hayat tarzı ülkemizde ve dünyada sadece Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosunda mevcut. Basın olarak Yeni Mesaj gazetesi, İcmal Dergisi, Meltem Medya Gurubu bu doğrultuda yayın yapmaktalar. Çözüm de yazılı ve görsel basınla mümkün.
Bu manada halkımız Yeni Mesaj gazetesini hem okumalı hem de il il, ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle okutmalıdır. Asırlardır siyasi nedenlerden dolayı kirlenmiş gönüller yeniden Ehl-i Beyt nuruyla doldurulmalıdır.
Bu çalışma bağımsızlık benim karakterimdir diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün ne anlama geldiğini, benim ülkemde fakirlik suç sayılır diyen Oğuz Kağan'ın ne demek istediğini; ben Türkiye Cumhuriyeti'ni kâinat devleti yapacağım diyen Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kim olduğunu millete anlatarak, huzuru ve bağımsızlığı kendine şiar edinip onurlu bir hayata adım atmış olacağız.
Bahri Boz / diğer yazıları
- Alınamayan hakkın bayramı mı olur? / 03.05.2019
- Strateji / 23.01.2019
- Çare / 21.06.2018
- Mağduriyet / 04.06.2018
- Devlet ve devlet adamı / 28.01.2017
- Tarih ve fitne / 22.11.2016
- İnsan / 29.10.2016
- Muhasebe / 24.10.2016
- Dinini satmak! / 20.10.2016
- Yeni Mesaj / 30.09.2016
- Strateji / 23.01.2019
- Çare / 21.06.2018
- Mağduriyet / 04.06.2018
- Devlet ve devlet adamı / 28.01.2017
- Tarih ve fitne / 22.11.2016
- İnsan / 29.10.2016
- Muhasebe / 24.10.2016
- Dinini satmak! / 20.10.2016
- Yeni Mesaj / 30.09.2016