Moskova Camii'nde namaz

Emevi Camii'nde namaz işi yattı. Şimdi gözler Moskova Camii'ne dikildi?"Asarız, keseriz, vururuz, kırarız?""Ortadoğu'da bizden habersiz kuş uçamaz?""Esed gidecek yerine benim istediğim adamlar gelecek?""Zalim Kaddafi, zalim Sisi?""Nuri el Maliki kötü, Barzani seninle gurur duyuyoruz?""Esed diktatör, oraya demokrasi götürmek lazım. Katar, Suudi Arabistan krallık ama olsun?"Daha fazla uzatmaya gerek var mı?İktidarın ve Cumhurbaşkanının Esad takıntısı ülkenin başına bela oluyor. Ortadoğu'da herkesin işine burnunu sokan bir dış politikamız var ki, artık teröristlerden başka dostumuz kalmadı!Teröristten dost olur mu diyeceksiniz. Teröristten elbette dost olmaz. Gün gelir o teröristler seni de vurur başkentinin göbeğinde. Veya yurt dışındaki tek toprak parçanı kaybedersin işte böyle. Bir gece operasyonuyla apar topar kaçırırsın Süleyman Şah Türbesini. Türkiye teröristleri desteklemiyor diyebilirsiniz ama işin aslı hiç de öyle değil. Önce şu terör ve terörist tanımına bir bakalım: "Terör ya da terörizm, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere; resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımıdır. Terör uygulayan organize gruplara terör örgütü; terör uygulayan şahıslara ise terörist denir."Yani bu durumda resmi Suriye yönetimiyle birlikte hareket eden Rusya değil, Suriye devletinin yıkılması için silah kullanan örgütleri destekleyen Türkiye suçlu durumda oluyor. Bu örgütlerin adı ister DEAŞ olsun, ister ÖSO olsun, ister PKK olsun, ister PYD olsun, ister El Nusra olsun hiç fark etmez. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin muhatabı ÖSO gibi örgütler olmamalıydı. Hala bu yanlışında ısrar eden Türkiye en sonunda Rusya duvarına tosladı. Irak'ta Türk askerinin başına çuval geçiren ABD mi bizim Rusya'ya karşı müttefikimiz olacak? Kaldı ki Rusya, bizim düşmanımız da değil. Fakat basiretsiz dış politikalarımız sayesinde Rusya gibi bir düşman da kazanmış olduk. Emevi Camii'nde namaz kılma işi kursaklarında kalanlar rotayı Moskova Camii'ne çevirmiştir herhalde. Devlet yönetmenin mahalle kabadayısı ağzıyla konuşmak olmadığını anlayamayanların Türkiye'si, maalesef seçmenin eseridir. Ege'de 16 adamıza Yunan bayrağı çekilirken bu sahte kabadayılardan hiç ses çıkmıyordu. Yüzlerce defa Yunan uçakları hava sahamızı ihlal ettiğinde de aynı sessizliklerini koruyorlardı. İsrail'in Mavi Marmara saldırısından sonra da bu sahte kabadayılar sadece nara atabildiler. O kadar esip gürlemeye karşın hiçbir yaptırım uygulayamadılar. Yukarıda da belirttiğim gibi Türk askerinin başına ABD tarafından çuval geçirildiğinde de sahte kabadayılar süklüm püklüm olmuşlardı.Sahte kabadayılığı defalarca tescillenmiş olanların şimdi kalkıp da Suriye meselesinde asarız, keseriz frekansından konuşmaları bize hiç de inandırıcı gelmiyor. Olan şey şu; Rusya, Suriye'de ipleri ele almıştır. Bunu yaparken de hukuka uygun yapmıştır. Bu saatten sonra değil Türkiye, ABD bile o bölgede istediği gibi at koşturamaz. Hiçbir ülke kendi sınırları içerisinde başka ülkenin askerini istemez elbet. Suriye de istemezdi. Fakat Suriye, Rusya'nın desteğine muhtaç kaldı. Suriye'yi buna mecbur bırakan da Türkiye gibi sahte komşuları, ABD ve müttefikleri oldu. Komşularımız içerisinde iyi ilişkiler içerisinde olduğumuz bir tek Rusya kalmıştı. Onu da mahvetmeyi başardı bizim "stratejik derinliğe" sahip dış politikamız. Rus uçağını düşürerek kendi ayağına sıkan iktidar çevresi de artık başka ülkelerde namaz kılma arayışını sonlandırıp, kendi cenaze namazı için hazırlık yapsınlar.