Dünyada küresel sömürü, para hakimiyeti
üzerinden sağlandığı için "milli paralarla ticaret",
bu sömürüyü bertaraf edecek, ülkelere tam
bağımsızlığı sağlayacak yegane temeldir.
Milli paralarla ticaret formülünün fikir babası, şu
an dünyada yükselen tek ekonomik sistem olan
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Bağımsız Türkiye
Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Milli paralarla ticaretin ilk uygulandığı tarih 2008
yılıdır. Bu tarihte Putin'in ekonomi
danışmanlarından Prof. Dr. Victor Minin
Türkiye'ye Prof. Dr. Haydar Baş'ı ziyarete gelmiş
ve Gaziantep'te yapılan bir görüşmede milli
paralarla ticaretin önemini anlamıştı.
Bu dönem küresel krizin zirveye çıktığı bir
dönemdir ve Minin Sayın Baş'a, "ABD çöktü"
demiştir; Sayın Baş ise, "Hayır, ABD çökmedi,
kapitalizm çöktü. Sizler ve diğer ülkeler ABD
dolarıyla dış ticaret yapmaya devam ettiğiniz
müddetçe ABD asla çökmeyecektir" dedi.
Minin'in, "Peki, ne yapmamız lazım" dediğinde
de Sayın Baş, "Bizim modelimizde milli paralarla
ticaret yapılması vardır; her ülke yaptığı
ihracatında kendi parasını talep ederse, doları
devre dışı bırakırsa, işte ABD o zaman çöker"
dedi.
Bu görüşmeden bir hafta sonra Rusya Devlet
Başkanı Putin, bir basın toplantısında Çin ile
ticaretinde milli paraların kullanılacağını ilan etti.
Ve ardından Hindistan, Brezilya, Güney Afrika,
Arjantin, Şili, İran ve Rusya'nın diyalog halinde
olduğu diğer ülkeler de milli paralarla ticaret
bloğuna diğer bir ifadeyle "MEM Bloğu"na dahil
oldular.
9. Uluslar arası MEM Kongresi'ne katılan BRICS İş
Geliştirme Komisyonu Başkan Vekili Prof. Dr.
Vladimir Gorbanovski yaşanan MEM merkezli bu
gelişme hakkında şunları söylemişti:
"BRICS ülkeleri olarak bizim şansımız, 2005'te
Milli Ekonomi Modeli ile tanışmış olmamızdır. İlk
defa 2005 yılında Milli Ekonomi Modeli
Kongresi'nde Prof. Dr. Haydar Baş parayı, emek
ve üretimin karşılığı olarak tanımlıyordu. Ayrıca
dünya ilk defa Haydar Baş'ın milli paralarla
ticaret yapma fikriyle tanıştı. Bu çok önemliydi
zira milli paralar devreye girdiğinde ABD'nin
kâğıttan imparatorluğu yıkılacaktı."
Modelin sahibi Prof. Dr. Baş ise şunları
söylemişti:
"Ben 2005'de demiştim ki ABD'yi batıracağım
çünkü bu para basma hakkını onun elinden
alacağım, o ana kadar devletler ne yaptığını da
bilmiyordu işin garip tarafı. Ve ben o gün bu
formülü başta Rus temsilciler olmak üzere
dünyaya deklare ettim bundan sonra milli
paralarınızı devreye koyacaksınız ve hiçbir zaman
da ABD dolarına ihtiyacınız olmadan işinizi
göreceksiniz. Rusya bunu ilk anlayan ve ilk
devreye koyan oldu."
Dilerseniz, temeli çok daha öncelere dayanan ve
ilk defa 2005 yılında Birinci Uluslar arası MEM
Kongresi'yle dünyaya ilan edilen Milli Ekonomi
Modeli'nin milli paralarla ticaret formülünü
bizzat MEM kitabının "Dış Ticaret" bölümünden
aktaralım:
"Her ne kadar firmaların dış ticarette hedefi mal
ve hizmet satmak olsa da, devletler için asıl hedef
mal ve hizmet satmak değildir. Asıl hedef kendi
mal ve hizmetlerine olan talepten yola çıkarak
paralarının geçerli olduğu alanı büyütmek ve
paralarını dış topraklarda konvertibl yapmaktır.
Bu sebeple ülkeler ihracat yaparken karşılığında
kendi paralarını talep ederler. Aksi takdirde kendi
paraları yerine karşı ülkenin para birimini kabul
ettiklerinde bunun adı ihracat değil, yerli
kaynakların başka ülkelere aktarılması olacaktır.
İhracatta yerli paranın talep edilmesi, ithalat
yapan ülkenin de mal aldığı ülkenin parasını elde
etmek için o ülkeye bir mal veya hizmet sunması
demektir. Böylece dış ticaret ülkelerin karşılıklı
olarak kendi ihtiyaçlarını mal ve hizmet takası
yaparak karşılamasıdır.
Oysa başta ülkemiz olmak üzere gelişmekte olan
ve azgelişmiş ülkeler, ihracat yaparken kendi
paraları yerine "hard currency" (yabancı para)
kabul ettikleri için ihracat yapmaya çalışırken
sömürülmektedir. Mesela biz ABD'ye ihracat
yaparken sevinirken, ABD ise bizden ithalat
yaparken sevinmektedir.
Milli Ekonomi Modeli'nde dış ticaret bir sömürü
aracı olmaktan çıkartılıp alışveriş kurallarına göre
yürütülecektir. İhracat, yerli paranın etki
alanlarının oluşturulması için kullanılacaktır.
Üretilen ürünlerin pazar bulduğu alanlar, aynı
zamanda yerli paranın da kullanım alanı
olacaktır." (Milli Ekonomi Modeli, sayfa
277,278,279)
Milli paralarla ticaret, dış piyasalarda da "benim
emek ve üretimim karşılığı ancak kendi milli
paramdır" demektir. Diğer bir ifadeyle, "Benim
üretilen emeğimi ve mamulümü ancak benim
paramla alabilirsin" demektir.
Durum bu olunca bağımsız bir ekonomiye
kavuşulur, paramız ancak kendi mal ve
emeğimizle değer bulur, diğer para birimlerinin
paramız üzerinde hiçbir etkisi kalmaz.
Dünyada fırtına kopsa, senin parana ve
ekonomine en ufak bir zarar vermez.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024
- Kuzeyden güneye ‘İsrail koridoru’ tamamlanıyor / 07.12.2024
- ‘Halep’e girdik’ derken Kıbrıs’ı kaybediyoruz / 06.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- İsrail’i Suriye’de şimdi kim durduracak? / 11.12.2024
- Suriye BOP’unun tamamlanması, Türkiye BOP’una işaret / 10.12.2024
- Kuzeyden güneye ‘İsrail koridoru’ tamamlanıyor / 07.12.2024
- ‘Halep’e girdik’ derken Kıbrıs’ı kaybediyoruz / 06.12.2024