Son günlerde ülkemizin en büyük şirketleri birer birer iflaslarını ilan ediyorlar. Hazır giyim sektöründeki zincirleme iflaslar, diğer alanlara da sıçramış durumda. Ortalık yangın yeri gibi, ama medyayı arkasına alan Hükümet dumanı da ateşi de gizlemeye çalışıyor.Bugün yaptıkları açıklamada, AVM (Alışveriş Merkezleri)'lerdeki küçük ölçekli firma temsilcileri batmak üzere olduklarını ifade ettiler. Her gün siftahsız dükkânlarını kapatan AVM esnafı, giderlerinin çok yüksek olduğunu ve vatandaşın cebinin boşaldığından artık alışveriş yapmadıklarını belirttiler.Kredi kartı kullanan tüketicinin bankaya olan kart borçlarını sürekli asgari ödemeyi yaparak ötelediği de bir gerçek. Bu da tüketiciyi içinde limiti neredeyse dolan kartlarla alışveriş yerine çok zorunlu olan ihtiyaçlarını almaya itiyor.Zorunlu ihtiyaçların alımında da karşılaşılan tablo çok vahim. Süt, peynir, yumurta, tavuk, et (o da helalini bulabilirseniz), meyve-sebze vatandaşın elini yakıyor. Tarlada ürünün kahrını çeken; dolu düşmesin ürün çürümesin diye endişeyle elini semaya kaldıran çiftçinin ürünü yok pahasına alınıp, aracı ve vergi maliyetleriyle tüketiciye fahiş fiyata sunuluyor.Kendini Uluslararası piyasalara endeksleyen ve AB kapısında umut arayan siyasiler, Uluslararası piyasalardaki dengesizliğin, AB'deki talep daralmasının ve Hükümetin beceriksizce uyguladığı iktisadi politikaların sonucu ekonomiyi çöküşün eşiğine getirdiler. AB eğer derman olsaydı İspanya'ya, Yunanistan'a, Güney Kıbrıs'a çare bulur, çözüm getirirdi. Yıllarca turizmden, sanayiden ve tarımdan gül gibi geçinen Yunan ve Güney Kıbrıs halkı acınacak hale geldiler. Hatırlarsanız Milli Ekonomi Modeli sahibi Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Bey, bu Modelin tüm Dünya Devletlerinin uygulayacağı yegâne çözüm olduğunu defaatle açıklamıştır. Çok açık olan bir durum var ki, bu modelin henüz bazı maddelerini uygulayan ülkeler sorunsuz bir şekilde yollarına devam ediyor. Örneğin Rusya, yenilerde Çin gibi devler artık programlarına Milli Ekonomi Modeli eksenli uygulamaları koyuyor.Yıllarca hazır giyim sektörünün duayeni olmuş ve nice krizlere dayanmış şirketlerin iflasının temel sebebi tüketimin neredeyse durma noktasına gelmesidir. Hükümetin destek anlamında kılını kıpırdatmadığı bir zeminde başka çareleri olamazdı da.Demek ki Prof. Dr. Baş'ın, yıllardır emisyon genişlesin; halkımızın cebi para görsün ve kazandığını tüketsin şeklinde ikazlarını kulak ardı eden AKP Hükümeti kucağında iflas etmiş şirketlerin enkazlarını bulmaya devam edecek…Son bir not olarak da, vatandaşımızın gözündeki boyalı ve kirli perdeleri kaldırıp açık-seçik gerçeği görme zamanı geldi de geçiyor. Bu perdeler Medya-Hükümet işbirliğiyle milletin gözüne takıldı ki, her şeyi hayal penceresinden seyretsin gerçeği görmesin. Gözü kapalı uçurumun kenarında gezen kişi misali, Millet olarak büyük bir tehlike altındayız. Allah nasip etsin de gözler açılsın; aksini düşünmek bile istemiyorum.
Hakan Rona / diğer yazıları
- Güneydoğu'ya huzur ancak MEM'le gelir / 09.04.2013
- Kerry'nin ziyaretinin anlamı ne? / 06.04.2013
- Milli olmayan ekonomi, şirketleri iflasa sürüklüyor / 05.04.2013
- Milli çizgiden uzaklaşan Türk dış politikası / 07.03.2013
- Moskova'nın orta yerinde baharı yaşadık / 05.03.2013
- Milli Kahramanlarımız programlarına sosyal bir okuma / 19.02.2013
- Güneydoğu Asya ekonomileri ve Milli Ekonomi Modeli / 28.12.2012
- Tam bağımsız devlet, hür millet ve adalet / 27.12.2012
- Arap dünyasının Truva atı: “Müslüman Kardeşler” / 17.10.2012
- Amerikan askeri ne amaçla Türkiye’de / 14.10.2012
- Kerry'nin ziyaretinin anlamı ne? / 06.04.2013
- Milli olmayan ekonomi, şirketleri iflasa sürüklüyor / 05.04.2013
- Milli çizgiden uzaklaşan Türk dış politikası / 07.03.2013
- Moskova'nın orta yerinde baharı yaşadık / 05.03.2013
- Milli Kahramanlarımız programlarına sosyal bir okuma / 19.02.2013
- Güneydoğu Asya ekonomileri ve Milli Ekonomi Modeli / 28.12.2012
- Tam bağımsız devlet, hür millet ve adalet / 27.12.2012
- Arap dünyasının Truva atı: “Müslüman Kardeşler” / 17.10.2012
- Amerikan askeri ne amaçla Türkiye’de / 14.10.2012