Milletçe ürkmemiz, ağlamamız gereken bir hâldeyiz.
Her türlü belaya rastlayacağımız kapılardayız.
Emperyalistlerle bir ve bunların aşkıyla gözleri millenmiş olanlarla beraberiz. Bizden ve bizim için olan bir eylem, somut adım yok.
Gözleri millilerin peşine düşüşümüz de enteresan bir iman boyutunda. Bize yarar adımı yok ama konuşması çok olanları namusumuzmuş gibi savunmamızsa katiline aşık olmak diye duyduğumuz Stockholm Sendromu'nu aratmıyor.
Halbuki, bizim millî olmamız lazım. Millî olmanınsa adresi çok açık: Prof. Dr. Haydar Baş?
Millî olmak milletin lehine çözüm sunmak, milleti yaşatmak ve yükseltmek olduğu için, bunun adresinin sadece Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu bağımsız bir bakışla söyleyebiliriz.
Bugün Prof. Dr. Haydar Baş dışında herhangi bir insan, siyasetçi, bakkal, ekonomist... kim olursa olsun, Türkiye'yi bu zifirden, kara hâlden kurtaramaz.
Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş, her yön ve sahada millî oluşun formüllerini, matematiğini sunmuş tek kişidir.
Bugün Millî Ekonomi Modeli, başkasına nasip olmuş değildir ki bu MEM, dünyayı birkaç kişiye teslim etmenin iktisada bürünmüş ve asla öğrenemeyeceğimiz isimlerle saklanmış hâli olan kapitalizm oyununa son veren tezdir.
Buysa öyle bir şeydir ki, tüm ülkeleri borçlarla kelepçeleyen ve dışarıya her ürün için hapseden; bu yüzden de herhangi bir "millî tavır" sergilemesini engelleyen tüm durumları ebede dek söndürmek ve yok etmektir.
Dinlerarası diyalog ismiyle gelen millî olana saldırıyı da yıllarca nasıl bertaraf ettiği ortada. (Bugün bu fitnenin hâlâ FETÖ'yü küfür olarak kullananlarca devam ettirilmesi de Batı aşkıyla millenmiş gözlerin delilidir).
Prof. Dr. Haydar Baş'ın her adımında millî bir duruş var. Hürce bakmak bunu görmeye yeter. Bunları derlemek için kütüphanelerce yazmak gerek.
Biz kısaca sonuca geçelim:
Neyi bekliyoruz?
Uyanmamız için ille de kolumuz kopmalı, bacağımız eksilmeli mi?
Millilerin peşinde milli gözlerle gittiğimiz yön, millî oluşumuzu sonlandırmak sonucuna çıkacak olan BOP değil mi?
Ne zaman, BOP yoluna gitmekten döneceğiz?
Milli olduk, artık gözlerimizi açalım; Prof. Baş'la olalım, millî olalım.
Her türlü varlığımızın ve değerlerimizin toplamı olan vatanımızı müdafaa etmek, milli hâlimizden gerisin geriye dönüp millîliğin tek adresi olan Prof. Dr. Haydar Baş'a gelmekle mümkün.
Her türlü belaya rastlayacağımız kapılardayız.
Emperyalistlerle bir ve bunların aşkıyla gözleri millenmiş olanlarla beraberiz. Bizden ve bizim için olan bir eylem, somut adım yok.
Gözleri millilerin peşine düşüşümüz de enteresan bir iman boyutunda. Bize yarar adımı yok ama konuşması çok olanları namusumuzmuş gibi savunmamızsa katiline aşık olmak diye duyduğumuz Stockholm Sendromu'nu aratmıyor.
Halbuki, bizim millî olmamız lazım. Millî olmanınsa adresi çok açık: Prof. Dr. Haydar Baş?
Millî olmak milletin lehine çözüm sunmak, milleti yaşatmak ve yükseltmek olduğu için, bunun adresinin sadece Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu bağımsız bir bakışla söyleyebiliriz.
Bugün Prof. Dr. Haydar Baş dışında herhangi bir insan, siyasetçi, bakkal, ekonomist... kim olursa olsun, Türkiye'yi bu zifirden, kara hâlden kurtaramaz.
Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş, her yön ve sahada millî oluşun formüllerini, matematiğini sunmuş tek kişidir.
Bugün Millî Ekonomi Modeli, başkasına nasip olmuş değildir ki bu MEM, dünyayı birkaç kişiye teslim etmenin iktisada bürünmüş ve asla öğrenemeyeceğimiz isimlerle saklanmış hâli olan kapitalizm oyununa son veren tezdir.
Buysa öyle bir şeydir ki, tüm ülkeleri borçlarla kelepçeleyen ve dışarıya her ürün için hapseden; bu yüzden de herhangi bir "millî tavır" sergilemesini engelleyen tüm durumları ebede dek söndürmek ve yok etmektir.
Dinlerarası diyalog ismiyle gelen millî olana saldırıyı da yıllarca nasıl bertaraf ettiği ortada. (Bugün bu fitnenin hâlâ FETÖ'yü küfür olarak kullananlarca devam ettirilmesi de Batı aşkıyla millenmiş gözlerin delilidir).
Prof. Dr. Haydar Baş'ın her adımında millî bir duruş var. Hürce bakmak bunu görmeye yeter. Bunları derlemek için kütüphanelerce yazmak gerek.
Biz kısaca sonuca geçelim:
Neyi bekliyoruz?
Uyanmamız için ille de kolumuz kopmalı, bacağımız eksilmeli mi?
Millilerin peşinde milli gözlerle gittiğimiz yön, millî oluşumuzu sonlandırmak sonucuna çıkacak olan BOP değil mi?
Ne zaman, BOP yoluna gitmekten döneceğiz?
Milli olduk, artık gözlerimizi açalım; Prof. Baş'la olalım, millî olalım.
Her türlü varlığımızın ve değerlerimizin toplamı olan vatanımızı müdafaa etmek, milli hâlimizden gerisin geriye dönüp millîliğin tek adresi olan Prof. Dr. Haydar Baş'a gelmekle mümkün.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018