Prof. Dr. Haydar Baş'ın eşsiz eseri "Hoş Geldin Atatürk"ten sayfa 73 ve 74'ü aktararak yazıya başlayalım:
"SABİHA GÖKÇEN ANLATIYOR:
Bir sabah Ata'nın elini öpmek için yanına girdim. İşleriyle meşguldü, bir süre ayakta bekledim. Birden derin bir iç geçirdi ve 'Allah' dedi. (O sık sık böyle yapardı).
Atatürk hakkında evvelce çok şey duymuştum, bu tesirle olacak bir hayli şaşırdım. O'nun ağzından Allah kelimesini duymak beni şaşırtmış ve heyecanlandırmıştı.
Ata'nın yüzüne şaşkın bir şekilde bakmış olacağım ki, 'sen dindar mısın?' diye sordu.
Ben de ailemden aldığım din terbiyesiyle 'evet, dindarım' dedim. Ve bu cevabı nasıl karşılayacağını merak ederek ürkek ürkek yüzüne baktım. Cevabım hoşuna gitmişti.
'Çok iyi... Allah, büyük bir kuvvettir. O'na daima inanmak lazımdır' dedi.
Ben de o zaman anladım ki, Atatürk hakkında söylenenlerin aslı yoktur ve Ata dindar bir insandır.
Kimsenin inancına karışmaz, dindar kişilere saygı gösterirdi. Allah ve Peygamberimiz hakkındaki konular, Atatürk yanında tartışma konusu yapılamazdı.
Kadir geceleri Mevlid dinlediği olurdu. Hafız Yaşar Bey'in Mevlid'ini saygıyla dinlerdi. Mevlid'in Mi'rac bölümünde, 'göklere çıktı Mustafa' denilince gözleri yaşarırdı. O zaman hemen kolonya götürürdük, inanışı samimi idi.
Öyle Allah derdi ki, yalnız kaldığında, O'nun gibi kimse diyemez. Herkes çekilip yalnız kalınca gökyüzüne bakar, kendi kendine Allah derdi."
En son yazımızda Hoş Geldin Atatürk'ü tekrar tekrar okumaktan, devamlı okumaktan bahsettik.
Hoş Geldin Atatürk'ü gerçekten hep okumalıyız. Kütüphanemizin ilk sırasına koymalı, bir daha bir daha okumalıyız.
Atatürk hakkındaki tüm fitnelerin gözünü çıkaran müthiş bir eser, Hoş Geldin Atatürk.
Atatürkçü görünüp İnönü'den Atatürk'e bakanların da, Müslüman görünüp karşıdan İnönü Atatürk'üne bakanların da ortak yanılgısı Atatürk olmayan bir Atatürk üzerinden Atatürk konuşmak olmuştur.
İngiliz ve Yunan istihbaratıysa Atatürk düşmanlığı demek olan yanlış Atatürk algılarını yetiştirmiş, beslemiştir. Sabiha Gökçen'in alıntı yaptığımız anısından anlayacağımız üzere Atatürk'ün inancına taarruz O'nun hayatında da fiilen varmış. Zaten, Atatürk'e dinsiz demenin ilki işgale direndiği için İngiliz aklıyla verilen "Kuva-yı Milliyeciler kafirdir" iftirasıdır.
Bu ülkeye haç sokanlarla, bu ülkenin iffetine saldıranlarla, bu ülkenin namusuna cephe alanlarla bugün neredeyse herkes "yanlış bir Atatürk algısını sorgulamayarak" ortak oldu.
Atatürk içten inanmanın, inançta samimi olmanın ötesinde büyük bir Allah dostudur. Kutuplar Kutbu anlamına gelen Kutbul Aktab sıfatı, tasavvufta en büyük mertebeyi ifade eder. Nutuk'taki bu sıfatı da Sayın Baş'ın eserinde idrak ediyoruz.
Bugün Türkiye'nin yaşadığı kader, bela, müsibet de bana sorarsanız bir Allah dostu olan Atatürk'e atılan her türlü çirkin iftiranın neticesidir.
Ata'dan ne kadar özür dilesek az.
Bugün yapılması gereken özürden daha büyük bir adımdır, O'nun hakkındaki yalanları söndürmektir. Bunu zaten Hoş Geldin Atatürk eseriyle Prof. Dr. Haydar Baş yapmıştır.
Bize düşen bu esere sarılmak, okumak ve herkese okumaktır. Bu Ata'ya bir vefa borcudur.
"SABİHA GÖKÇEN ANLATIYOR:
Bir sabah Ata'nın elini öpmek için yanına girdim. İşleriyle meşguldü, bir süre ayakta bekledim. Birden derin bir iç geçirdi ve 'Allah' dedi. (O sık sık böyle yapardı).
Atatürk hakkında evvelce çok şey duymuştum, bu tesirle olacak bir hayli şaşırdım. O'nun ağzından Allah kelimesini duymak beni şaşırtmış ve heyecanlandırmıştı.
Ata'nın yüzüne şaşkın bir şekilde bakmış olacağım ki, 'sen dindar mısın?' diye sordu.
Ben de ailemden aldığım din terbiyesiyle 'evet, dindarım' dedim. Ve bu cevabı nasıl karşılayacağını merak ederek ürkek ürkek yüzüne baktım. Cevabım hoşuna gitmişti.
'Çok iyi... Allah, büyük bir kuvvettir. O'na daima inanmak lazımdır' dedi.
Ben de o zaman anladım ki, Atatürk hakkında söylenenlerin aslı yoktur ve Ata dindar bir insandır.
Kimsenin inancına karışmaz, dindar kişilere saygı gösterirdi. Allah ve Peygamberimiz hakkındaki konular, Atatürk yanında tartışma konusu yapılamazdı.
Kadir geceleri Mevlid dinlediği olurdu. Hafız Yaşar Bey'in Mevlid'ini saygıyla dinlerdi. Mevlid'in Mi'rac bölümünde, 'göklere çıktı Mustafa' denilince gözleri yaşarırdı. O zaman hemen kolonya götürürdük, inanışı samimi idi.
Öyle Allah derdi ki, yalnız kaldığında, O'nun gibi kimse diyemez. Herkes çekilip yalnız kalınca gökyüzüne bakar, kendi kendine Allah derdi."
En son yazımızda Hoş Geldin Atatürk'ü tekrar tekrar okumaktan, devamlı okumaktan bahsettik.
Hoş Geldin Atatürk'ü gerçekten hep okumalıyız. Kütüphanemizin ilk sırasına koymalı, bir daha bir daha okumalıyız.
Atatürk hakkındaki tüm fitnelerin gözünü çıkaran müthiş bir eser, Hoş Geldin Atatürk.
Atatürkçü görünüp İnönü'den Atatürk'e bakanların da, Müslüman görünüp karşıdan İnönü Atatürk'üne bakanların da ortak yanılgısı Atatürk olmayan bir Atatürk üzerinden Atatürk konuşmak olmuştur.
İngiliz ve Yunan istihbaratıysa Atatürk düşmanlığı demek olan yanlış Atatürk algılarını yetiştirmiş, beslemiştir. Sabiha Gökçen'in alıntı yaptığımız anısından anlayacağımız üzere Atatürk'ün inancına taarruz O'nun hayatında da fiilen varmış. Zaten, Atatürk'e dinsiz demenin ilki işgale direndiği için İngiliz aklıyla verilen "Kuva-yı Milliyeciler kafirdir" iftirasıdır.
Bu ülkeye haç sokanlarla, bu ülkenin iffetine saldıranlarla, bu ülkenin namusuna cephe alanlarla bugün neredeyse herkes "yanlış bir Atatürk algısını sorgulamayarak" ortak oldu.
Atatürk içten inanmanın, inançta samimi olmanın ötesinde büyük bir Allah dostudur. Kutuplar Kutbu anlamına gelen Kutbul Aktab sıfatı, tasavvufta en büyük mertebeyi ifade eder. Nutuk'taki bu sıfatı da Sayın Baş'ın eserinde idrak ediyoruz.
Bugün Türkiye'nin yaşadığı kader, bela, müsibet de bana sorarsanız bir Allah dostu olan Atatürk'e atılan her türlü çirkin iftiranın neticesidir.
Ata'dan ne kadar özür dilesek az.
Bugün yapılması gereken özürden daha büyük bir adımdır, O'nun hakkındaki yalanları söndürmektir. Bunu zaten Hoş Geldin Atatürk eseriyle Prof. Dr. Haydar Baş yapmıştır.
Bize düşen bu esere sarılmak, okumak ve herkese okumaktır. Bu Ata'ya bir vefa borcudur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018