Türkiye Cumhuriyeti devleti, laik, demokratik, sosyal hukuk devletidir.
Tolumda her türlü inanç ve temel insan haklarının yaşanması için garantör ilke, laikliktir.
Başı açık, başı kapalı bu konu kimseyi ilgilendirmez.
Sana ne, bana ne, devlete ne!
Yasalarımıza uygun hareket ediyor mu, etmiyor mu?
Ediyorsa pekâlâ, etmiyorsa hukuk devreye girer.
Bu kadar basit.
Şimdilerde CHP tarafından konuya ilişkin kalıcı bir çözüm olsun şeklinde bir düşünceyle kanun teklifi verilmesi tartışılıyor.
Verilsin ne mahsuru var.
Peki, böyle bir gündem mi vardı, yook.
Durduk yerde neden bu konuyu gündeme getirip lüzumsuz tartışmaya sebep oluyorsun Sayın Kılıçdaroğlu.
Helalleşme adı altında her şeyi birbirine karıştırıp çorba yapmanın ne âlemi var.
Kafana göre toplamışsın 6 partiyi bir araya, iyi güzel.
Konuşsanıza ekonomiyi.
Sunsanıza çözümlerinizi.
Oradan buradan tasarruf etme ile vatandaşın sorunlarının çözüleceğine mi inandınız hepiniz.
Yok işte hiç birinizin çözümü, ne kıvranıp duruyorsunuz.
Olanı yanınıza alma cesaretinde bulunamadınız.
Sebep?
O bu masada olursa hepiniz mum ışığı gibi kalacaksınız.
Çok yazık.
Millete bunun hesabını veremeyeceksiniz. Hadi göçüp gittiniz, Allah'a hiç veremeyeceksiniz.
Bak sayın iktidar ve muhalefet! Türkiye icralık olmuş.
Son bir yılda icra dosya sayısı yüzde 30 oranında arttı. İcra dairelerinde işlemi devam eden dosya sayısı 23 milyon 511 bine çıktı. 2022'nin ilk 4 ayında icra ve iflas dairelerine toplam 2 milyon 657 bin yeni dosya geldi. Her gün 18 bin yeni dosya açılıyor.
16 milyonluk İstanbul'da, 8.2 milyon icra dosyası var.
Nüfusu 4.3 milyon olan İzmir'de ise 1.6 milyon kişi icralık.
Ankara'da 2 milyon, Antalya'da 1 milyona yakın dosya bulunuyor.
Vatandaşların vadesinde ödeyemediği için bankalar tarafından icraya verilen takipteki borçlar, 28.3 milyar liraya ulaşmış.
AK Parti iktidara geldiği 2002'de sadece 8 milyon icra dosyası vardı.
Şimdi ise 3 kat artış var.
İttifaklar nasıl bir çözüm manifestosu ile bunu sıfırlayacak.
Hodri meydan çıksın açıklasınlar.
Sevgili okurlarım.
Yalanlardan bıktık, cek-cak'lardan usandık.
Şunu anlamanız için gökten taş mı yağmasını bekliyorsunuz: Mevcutların sizi kurtaracak hiçbir formülü yok!
Peki, ölelim mi o zaman diyorsunuz dimi.
Bakınız çok farklı bir siyaset profili çizen ve elinde ekonominin kitabı ile kanal kanal gezen Hüseyin Baş Bey var.
Bilimsel olarak gerçekliği ispatlanmış, devrimlerin en büyüğü olarak adlandırılan "Milli Ekonomi Modeli" tezi var.
Farkında olun yeter.
Hiç bedel ödemeye gerek yok.
Tüm sorunlarından kurtulan bir Türkiye için sizin Hüseyin Baş'a sahip çıkmanız yeterli.
Hüseyin Baş bizi yönetse gündem ne mi olur?
Teknoloji, bilim, yapay zekâ, inovasyon, uzay bilimleri vs.
Mevcutlarla devam edilirse neyi konuşuruz?
İcralar, intiharlar, iflaslar ve tabi ki başörtüsü!
İnanın yaşadığınız her şey, sizin yansımanızdan başkası değil!
İyi günler.
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025
- TÜRK milletine ters kelepçe! / 01.04.2025
- Türkler Ehl-i Beyt ile akrabadır / 31.03.2025
- Türk’ler Ehl-i Beyt İslam’ını kabul etmiştir / 30.03.2025