Migrenin başlıca genç insanların hastalığı olduğuna dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Melek Kandemir, kadınlarda erkeklere göre daha fazla görüldüğünü belirtti
Migrenin, nörolojik, gastrointestinal ve otonom değişikliklerin çeşitli kombinasyonlarda eşlik ettiği ataklar şeklinde ortaya çıkan bir baş ağrısı bozukluğu olduğunu belirten Kandemir, "Migrenin tipik baş ağrısı tek taraflı, zonklayıcı, orta-ağır şiddettedir ve fiziksel aktivite ile şiddetlenir. Hastaların yüzde 90'ında bulantı görülürken yaklaşık üçte bir hastada kusma da olur. Hastaların çoğu duyularda duyarlılaşma yaşar; ışık, ses ve kokuya karşı aşırı duyarlılık şeklinde ortaya çıkar ve karanlık, sessiz bir odada daha rahat hissederler. Uluslararası Başağrısı Derneği kriterlerine göre tanı için bunların hepsinin olmasına gerek yoktur. Örneğin hastaların yüzde 40'ında ağrı başlangıçtan itibaren iki yanlı olabilir. İlaç uygulanmadıysa ağrı atağı genellikle 24 saat içinde sonlanır. Erişkinlerde 4-72 saat, çocuklarda ise 1-48 saat arasında sürdüğü söylense de günlük pratikte bu sürenin kişiye göre çok değişkenlik gösterdiği görülmektedir. Migren tanısı baş ağrısı özelliklerinin ve ilişkili diğer belirtilerin geriye dönük olarak hasta tarafından doktora anlatılmasına dayanır. Gerekirse yardımcı tanı yöntemleriyle ağrıya sebep olabilecek diğer sebepler yok edilebilir" dedi.
Tedavi edilebilir bir hastalıkMigrenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kaydeden Kandemir, "Tedavi planı hastaya göre değişir. Atak sıklığı, şiddeti, kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkileme düzeyi, mesleği, eşlik eden diğer hastalıkları gibi faktörler değerlendirilerek ilaçların yan etki profilleri de göz önünde bulundurulup o hastaya uygun tedavi planı yapılmaktadır. Ağrının sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye değişir. Bazı hastalarda sadece aura şeklinde ağrı olmadan ortaya çıkabilirken bazı hastalarda ağrı o kadar şiddetlidir ki hiçbir şey yapamaz hale gelirler. Eğer kişinin eşlik eden başka psikolojik şikayetleri varsa mutlaka destek alması gerekir. Stres de günümüzde ağrı için çok önemli bir tetikleyici faktör olduğundan kişilerin stresle baş etme yöntemleri ve gevşeme tekniklerini öğrenmelerinde faydalı olacaktır. Düzenli spor yapmak, hobi gibi rahatlatıcı aktivitelerin serotonin salgısını artırdığı ve metabolizma üzerine olumlu etkileri olduğu düşünülürse uygun dozlarda (kişiyi çok yormadan, yorgunluk ve aşırı fiziksel aktivite de ağrıyı tetikler) yapılması yararlı olacaktır. Bu aktiviteler stresten uzaklaşmak için de iyi bir yöntemdir. Ağrıyı birçok etken veya yiyecek vb tetikleyebilmektedir. Tetikleyici faktör kişiler arasında çok farklılık gösterir. Önemli olan kişinin kendi ağrısını tetikleyen şeyi tespit etmesi ve uzak durmasıdır. En önemli tetikleyici faktörler; stres, adet dönemleri, açlık, yorgunluk, aşırı fiziksel aktivite, çok ya da az uyuma, lodoslu havalar, yüksek nem oranı, yüksek irtifa, kokular, peynirler, turunçgiller, nitrat ve aspartam içeren gıdalardır. Migren, çocuklarda da görülür. Genellikle okul çağında görülmeye başlar, erişkinlik döneminde artış gösterir. Bu yaş gruplarına göre daha düşük oranlarda da olsa çocuklarda, okul öncesi dönemde de görülür. Epizodik karın ağrısı ve kusma atakları olan bir çocukta ileride baş ağrıları ortaya çıkabilir. Migren, inme, epilepsi, depresyon, panik bozukluk gibi birçok nörolojik ve psikiyatrik hastalıkla birlikte görülebilir. Migren ve diğer eşlik eden hastalıkların ortaya çıkmasında ortak süreçlerin rol oynaması bu hastalıkların birlikte görülmelerini etkilemektedir" dedi.
Migrenin, nörolojik, gastrointestinal ve otonom değişikliklerin çeşitli kombinasyonlarda eşlik ettiği ataklar şeklinde ortaya çıkan bir baş ağrısı bozukluğu olduğunu belirten Kandemir, "Migrenin tipik baş ağrısı tek taraflı, zonklayıcı, orta-ağır şiddettedir ve fiziksel aktivite ile şiddetlenir. Hastaların yüzde 90'ında bulantı görülürken yaklaşık üçte bir hastada kusma da olur. Hastaların çoğu duyularda duyarlılaşma yaşar; ışık, ses ve kokuya karşı aşırı duyarlılık şeklinde ortaya çıkar ve karanlık, sessiz bir odada daha rahat hissederler. Uluslararası Başağrısı Derneği kriterlerine göre tanı için bunların hepsinin olmasına gerek yoktur. Örneğin hastaların yüzde 40'ında ağrı başlangıçtan itibaren iki yanlı olabilir. İlaç uygulanmadıysa ağrı atağı genellikle 24 saat içinde sonlanır. Erişkinlerde 4-72 saat, çocuklarda ise 1-48 saat arasında sürdüğü söylense de günlük pratikte bu sürenin kişiye göre çok değişkenlik gösterdiği görülmektedir. Migren tanısı baş ağrısı özelliklerinin ve ilişkili diğer belirtilerin geriye dönük olarak hasta tarafından doktora anlatılmasına dayanır. Gerekirse yardımcı tanı yöntemleriyle ağrıya sebep olabilecek diğer sebepler yok edilebilir" dedi.
Tedavi edilebilir bir hastalıkMigrenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kaydeden Kandemir, "Tedavi planı hastaya göre değişir. Atak sıklığı, şiddeti, kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkileme düzeyi, mesleği, eşlik eden diğer hastalıkları gibi faktörler değerlendirilerek ilaçların yan etki profilleri de göz önünde bulundurulup o hastaya uygun tedavi planı yapılmaktadır. Ağrının sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye değişir. Bazı hastalarda sadece aura şeklinde ağrı olmadan ortaya çıkabilirken bazı hastalarda ağrı o kadar şiddetlidir ki hiçbir şey yapamaz hale gelirler. Eğer kişinin eşlik eden başka psikolojik şikayetleri varsa mutlaka destek alması gerekir. Stres de günümüzde ağrı için çok önemli bir tetikleyici faktör olduğundan kişilerin stresle baş etme yöntemleri ve gevşeme tekniklerini öğrenmelerinde faydalı olacaktır. Düzenli spor yapmak, hobi gibi rahatlatıcı aktivitelerin serotonin salgısını artırdığı ve metabolizma üzerine olumlu etkileri olduğu düşünülürse uygun dozlarda (kişiyi çok yormadan, yorgunluk ve aşırı fiziksel aktivite de ağrıyı tetikler) yapılması yararlı olacaktır. Bu aktiviteler stresten uzaklaşmak için de iyi bir yöntemdir. Ağrıyı birçok etken veya yiyecek vb tetikleyebilmektedir. Tetikleyici faktör kişiler arasında çok farklılık gösterir. Önemli olan kişinin kendi ağrısını tetikleyen şeyi tespit etmesi ve uzak durmasıdır. En önemli tetikleyici faktörler; stres, adet dönemleri, açlık, yorgunluk, aşırı fiziksel aktivite, çok ya da az uyuma, lodoslu havalar, yüksek nem oranı, yüksek irtifa, kokular, peynirler, turunçgiller, nitrat ve aspartam içeren gıdalardır. Migren, çocuklarda da görülür. Genellikle okul çağında görülmeye başlar, erişkinlik döneminde artış gösterir. Bu yaş gruplarına göre daha düşük oranlarda da olsa çocuklarda, okul öncesi dönemde de görülür. Epizodik karın ağrısı ve kusma atakları olan bir çocukta ileride baş ağrıları ortaya çıkabilir. Migren, inme, epilepsi, depresyon, panik bozukluk gibi birçok nörolojik ve psikiyatrik hastalıkla birlikte görülebilir. Migren ve diğer eşlik eden hastalıkların ortaya çıkmasında ortak süreçlerin rol oynaması bu hastalıkların birlikte görülmelerini etkilemektedir" dedi.