MHP, BOP’ta AKP’nin stepnesi mi?

MHP, Abdullah Gül’ün Çankaya köşküne oturtulması başta olmak üzere AKP hükümetine unutulmayacak çok önemli hizmetler verdi, vermeye devam ediyor.
Devlet ve millet ile ilgili “milli ve milliyetçi duruş gerektiren” en kritik ve hayati olaylarda, bakıyorsunuz, MHP, AKP’nin safında yer almış!
Nitekim hükümete “tüm dünya ülkelerine savaş açma yetkisi veren” son tezkerede de MHP, AKP’nin yanında yer alıyor.
Dahası var…
Tezkere gölgesindeki MHP, “Amerika’ya BOP eksenli özel hizmet” ve “savaş naraları atmak”tan başka bir diplomasi sergilemeyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu’na ilişkin gensoru önergesinde kimin yanında yer alıyor, biliyor musunuz?!
AKP’nin ve Davutoğlu’nun!
MHP oylarıyla gensoru önergesi reddediliyor.
Davutoğlu’na, Malatya Kürecik üssünün Anayasa’mızın 92 maddesi ihlal edilerek hangi akılla Amerika’ya verildiği sorulacaktı.
AKP hükümetinin, PKK hamisi ve Büyük Kürdistan’ın banisi Barzani ile olan yakın ilişkisine karşın, tarafgir bir siyasetle Irak merkezi hükümet ile ilişkilerimizin bozulması, sorulacaktı.
Türkmenlerin ve Kerkük’ün unutulması sorulacaktı.
MHP oylarıyla gensoru reddedildi.
MHP, bu tip BOP’lu sorularla Davutoğlu’nun ve AKP hükümetinin zorda kalmasına imkan vermedi.
4-5 ay önceki Malatya-Kürecik gündemini hatırlayın…
İsrail’e yönelik muhtemel saldırının engellenmesi yanısıra Rusya ve İran başta olmak üzere bölge ülkelerine yönelik hava taarruzlarının koordine edilmesini sağlayacak Kürecik radar ve füze üssü el altından Amerika’ya verilmişti.
Böylesi en hassas bir devlet ve millet meselesinin dahi Dışişleri Bakanı’na sorulmasını engelleyen MHP’nin, nasıl bir millet ve milliyetçilik erozyonu ve istismarı içinde olduğunu artık Türk milleti takdir etmelidir.
Hatırlayın, AKP Hükümeti, TBMM onayı olmadan Malatya-Kürecik füze kalkanı ve radar üssünü Amerikan kontrolüne veriyor.
Ki, Anayasa’nın 92. Maddesine göre, tezkeresiz olarak yurtdışına asker göndermek nasıl bir ihlal ise, TBMM izni olmaksızın ülke içinde “yabancı asker konuşlandırmak” da odur.
Bu Anayasa ihlalini örtbas etmek için Davudoğlu başta olmak üzere AKP kurmayları, Kürecik üssünü güya NATO’ya verdiklerini açıklıyorlar.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor…
Aylar sonra, 21 Mayıs’ta Obama, NATO Zirvesi’nde “Kürecik radar üssünün operasyonel kontrolünü NATO’ya devrettiklerini” ilan ediyor.
Böylece o zaman anlaşılıyor ki, meğer AKP, Kürecik üssünü “TBMM onayı olmaksızın” Amerika’ya vermiş!
MHP, AKP hükümetine ve Davutoğlu’na Anayasa ihlal edilerek “Amerika’ya yapılan bu özel hizmet”in sorulmasını engelliyor!
AKP hükümeti ve Erdoğan, bölgemizde ve dünya üzerinde Amerika ve İsrail’e verdiği özel hizmetleri Büyük Ortadoğu Projesi’ndeki eş başkanlık ve BOP misyon ile izah ediyor… Ben buyum diyor.
Ama MHP’nin, Anayasa ihlal edilerek Malatya-Kürecik üssünün Amerika’ya nasıl teslim edildiğinin Davutoğlu’na sorulmasını dahi engellemesinin hiçbir izahı yoktur.
MHP’nin vaziyeti bu olunca; Türk milletinin aklına ister istemez şu sorular düşüyor:
MHP, Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nde AKP’nin stepnesi rolü mü kapmaya çalışıyor?!
Yoksa Erdoğan ve kurmaylarının son günlerde “kaset politikası”yla Kemal Kılıçdaroğlu’na mesaj verdikleri gibi, MHP’yi de kaset markajına mı aldılar?!
MHP’nin, “hükümetin dünya ülkelerine savaş açma tezkeresine evet”, “Anayasa’yı ihlal ederek Malatya Kürecik üssünün Amerika’ya teslim edilmesinin hesabının Davutoğlu’na sorulmasına hayır” diyecek derecede AKP tarafından teslim alınması, ister istemez “kaset politikası” alışkanlığını hatıra getiriyor.
2011 Mayıs’ında Devlet Bahçeli’nin ifadesiyle “Amerikan uzantısı” ve “Okyanus ötesi fetva makamlarının ve içerideki uzantılarının tahrik ve provokasyonlarının” semeresi meşhur kaset furyasından bu tarafa MHP’nin duruşu, maalesef koalisyon ortağı olduğu geçmiş vaziyetinden çok daha beterdir.
MHP, Türkiye’nin şu en hassas döneminde “Amerika’nın BOP eş başkanı AKP’nin stepnesi” olmuş bir politik vaziyet sergiliyor.
AKP hükümetinin ne kadar İslamcı imajı kaldıysa, MHP’nin de o kadar millet bağı ve milliyetçiliği kaldı.
MHP’nin AKP stepnesi vaziyeti zahir olunca; Prof. Dr. Haydar Baş beyin zaman zaman yaptığı şu çıkışının manası çok daha önem arz ediyor:
“Ülküdaşız diyen arkadaşların karşısında Bozkurt’un evladı Haydar Baş Hocanız var. Sizin gerçek adresiniz BTP’dir. Endişe etmeyin! Biz Oğuz boylarının tohumlarını seller halinde bu topraklara getirmiş, Anadolu yaylasında medeniyet kurmuş, büyük bir milletin evladıyız.”
Görene… Köre ne!