Yahudiler, 1967'de Kudüs'ü (İsrail'in) işgal etmesinden sonra Mescid-i Aksa'ya saldırılarını daha sıklaştırdılar.Bombalar koydular, namaz kılanları taradılar, yüzlerce Müslüman'ı katlettiler, camları, kapıları kırdılar. Aklınıza hangi çirkinlik, vahşet gelirse hepsini yaptılar. Yahudiler bu insanlık dışı eylemlerini ya bireysel olarak, ya da grup olarak gerçekleştiriyorlardı. İslam ülkeleri ve ülkemiz siyasilerinden her zamanki kınama, ayıplama, dünyaya şikâyet etme tepkileri yapılıyordu. Sonrasında yine Yahudiler zulme, Müslümanlar ölmeye devam ediyorlardı.Yalnız ülkemizdeki bir siyasi hareket bu konuyu dava edinmişti. Hem de çerçevenin içine Gazze ve Filistin'i alarak. Gerek siyaset kürsülerinde, gerek cami kapılarında, gerekse kendilerine ait vakıflarda ayetler, hadisler okuyorlar, din, iman gidiyor, diye feryat ediyorlar ve zamanın iktidarlarını zulme sessiz kaldıkları, hiçbir yaptırıma gitmedikleri için millete şikâyet ediyorlar, zulme ortak olmakla suçluyorlardı.Gün geldi bu söylemler, kınamalar, halkı din, iman, Kuran ile tahrik etmeler meyvelerini verdi ve bu arkadaşlar, iktidara oldular, devletin tepesine oturdular. İsrail, Filistin, Gazze, Mescid-i Aksa tablosunda da önemli değişiklikler görülmeye başlandı. Dün Yahudiler, Mescid-i Aksa'ya bireysel veya grup olarak saldırıyordu. Bugün devlet olarak saldırıyorlar. Artık İsrail devleti, Mescid-i Aksa'ya giriyor, yakıyor ve yıkıyor. Geçen yıl (2014) Kasım Ayıydı ve 100 İsrail askeri, Mescid-i Aksa'ya plastik mermi, ses ve gaz bombalarıyla saldırdı. 27 Müslüman yaralandı. Postallarıyla cami mihrabına kadar gelen askerler, mihraba zarar verdiler, cam, çerçeve kırdılar. Kuran-ı Kerimleri parçaladılar.10 ay geçti. Bayram öncesi bu sefer İsrail polisi, sabah namazı sonrası Mescid-i Aksa'ya girdi. Aynı tablo. 20 kadar Müslüman yaralanıyor. Camlar kırılıyor. Halılar yakılıyor ve 3 kişi tutuklanıyor. Dün, Mescidi-i Aksa'nın avukatlığını yapanlar, bugün hakim yani iktidar konumunda. Artık karar verebilir, uygulamaya girebilirler. Ama İsrail'e "hoşt" bile diyemiyorlar. Sadece milletimiz önünde asan, kesen bir cambazlık karakteri sergiliyorlar. Gazze'ye de geçersek! İsrail yılda birkaç kez Gazze'yi havadan bombalar, onlarca Müslüman'ı katlederdi. Tepkilerde hep lafla yapılır sonra herkes yoluna giderdi. Ama ne zaman ki AKP iktidar oldu, İsrail kara harekatlarına da başladı. 2006 ve 2008'i hatırlıyorsunuz. 50 gün boyunca İsrail, Gazze'yi havadan bombaladı. Yasaklanmış misket bombaları kullandı. Ve İsrail kara harekatına başladı. Binlerce Müslüman'ı katletti. Gazze'yi yerle bir etti.Lübnan merkezli Şii Nasrallah liderliğindeki Hizbullah karşısında ağır bir yenilgi alan İsrail geri çekildi. Aynı İsrail 2012'de Gazze sınırına asker yığdı. 200'den fazla Müslüman'ı katletti ama Gazze'ye girmeye cesaret edemedi. Ve 2014. İsrail yine Gazze'de. 2.500 Müslüman katletti. 10 bin Müslüman yaraladı. 20 bin evi yıktı, kullanılamaz hale getirdi. Ülkemizi yöneten ak kadrolar ne yaptı? Dünyaya seslendiler, İsrail'i şikayet ettiler. Tv'lerde, siyaset kürsülerinde, meydanlarda aynen dün olduğu gibi ayet, hadis okuyarak millete din, iman gösterisi yaptılar. Başka! Hepsi bu kadar. Başkası yok.İsrail, Müslüman katletmeye devam ediyor. Ülkemizdekilerde bu katliamlara karşı yaptıkları sözlü şovmenliklerle milletimizin takdirini kazanıp, oy almaya devam ediyor. AKP, İsrail'den korkuyor mu? AKP iktidarları neden İsrail'e "dur" diyemiyor? Neden resmi hiçbir yaptırıma gidemiyor? Gibi soruların cevabını, yarın ki "mecburi dün dersinde" anlatayım?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025