Menbiç'te düşman Rakka'da ortak

 Rusya'nın ABD lehine ray değişikliğine girmesinden sonra, Suriye ve Ortadoğu politikalarında ABD'nin borusu ötmeye başladı.
El Bab'da durum kontrol altına alındıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasilerimiz yaptıkları açıklamalarda, hedefte önce Menbiç sonra da Rakka olduğunu açıklamışlardı. Ve bu operasyonlarla asıl hedefin 5 bin kilometrekarelik alanda bir güvenli bölge olduğu ifade ediliyordu.
Rusya'nın geri vitesi ve ABD'nin yeniden ön plana çıkmasıyla, önceliklerin değiştiği ve planların istenildiği gibi gitmediği gözlemleniyor.
Öncelik Menbiç olmaktan çıktı, ABD'nin baskısıyla Rakka operasyonuna yoğunlaşıldı.
Bu arada ABD, Menbiç konusunda Türkiye aleyhine, PYD lehine ciddi adımlar atmaya başladı. YPG'nin kontrolünde olan Suriye Demokratik Güçleri'nden (SDG) üst düzey bir yetkili, Türkiye'nin Menbiç'e saldırısını engellemek için ABD'nin kentte bir askeri üs kurduğunu söyledi. 
ABD, bölgeye bir taraftan asker göndermeye devam ediyor, bir taraftan da ağır silah ve zırhlı araç sevkıyatı yapıyor. Türkiye'nin ve ÖSO birliklerinin saldırı ihtimaline karşılık da Menbiç'in Batı ve kuzey tarafına askerlerini yerleştiriyor.
Geçen hafta PYD'li yetkililer ile görüşen ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Joseph Votel, PYD'li yetkililere, Menbiç'e saldırı olmaması için ne gerekiyorsa yapacaklarını, saldırı olmaması için Türkiye yetkilileri ile görüşeceklerini, Menbiç'te ABD askeri sayısını artıracaklarını ve bölgeye ağır silah ile tank göndereceklerini belirtmişti.
Menbiç'te ABD askeri üssü Votel'in bu ziyaretinden 2 gün sonra kuruldu, üsse AB bayrakları asıldı. ABD askerleri araçlarıyla birlikte Menbiç'in kuzeyinde ve batısında Türkiye'nin olası saldırısına karşı nöbet tutmaya başladılar. ABD bayrağı takılı zırhlı araçlar Menbiç'in kuzeyinde konuşlandırıldı. ABD askerleri Menbiç'in batısında da konuşlandırıldı. ABD önceki gün de Menbiç'e ilave tanklar ile zırhlı araçlar gönderdi. 
ABD'li yetkililer PYD'lilere "Menbiç'in koalisyon güçlerinin koruması altında olacağının ve kenti saldırılar karşısında koruyacaklarının" sözünü verdi. Bu şekilde ABD, Türkiye'ye, "Ben buradayım, saldırı yapamazsın" mesajı vermiş oluyor.
Ne garip bir durum; beraber Rakka operasyonuna hazırlandığımız ABD, terör örgütü kabul ettiğimiz PYD'yi Menbiç'te bize karşı korumak için savaş pozisyonu alıyor.
Hem düşman, hem müttefik; nasıl oluyorsa?
Menbiç ve Fırat'ın batısı konusunda, "Türkiye mi, PYD mi?" sorusuna net olarak "Elbette ki PYD" diyen ABD, Türkiye'yi Rakka konusunda kullanmak istiyor.
Rakka konusunda üzerinde durulan plan da Türk askeri ve ÖSO birimlerinin Akçakale'den girip Tel Abyad üzerinden operasyona katılması?
Bu mesafe 54 kilometre ve PYD'nin elinde bulunan coğrafyanın içinden 20 kilometre genişliğinde bir koridor açarak Rakka'ya geçmek zorundayız.
PYD'li yetkililer ise yaptıkları açıklamalarda, Türkiye'nin bu şekilde Rakka operasyonuna katılması durumunda Türk askeri ile savaşacaklarını net bir şekilde açıkladılar.
Türkiye'nin talebi, Rakka operasyonunda PYD'nin ya da SDG'nin asla olmaması ve operasyonun Koalisyon güçlerinin hava desteğiyle, ABD askerleriyle beraber yapılması?
ABD ise bugüne kadar aylarca "Rakka operasyonu" diyerek PYD'ye ağır silahlar, zırhlı araçlar verdi. Yani ABD bu operasyonda PYD'nin olmasını istiyor, Türkiye ise buna karşı çıkıyor, "bir terör örgütünü temizlemenin başka bir terör örgütü ile olamayacağının" altını çiziyor.
Burada üç durum söz konusu: Birincisi ABD, Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate alarak bu operasyonu yapacak, ikincisi, ABD, PYD'yi işin içine katarak bu operasyonu yapacak ama Türkiye bu operasyona katılmayacak, üçüncüsü ise ABD öyle ya da böyle Türkiye'yi ikna edecek ve Türkiye ve PYD ile beraber operasyon yapacak.
Bu seçeneklerin hepsinde büyük riskler var ama en az risk Türkiye'nin katılmamasıdır.
Operasyonun PYD'siz yapılması durumunda, Rakka'ya Türk askerinin ulaşması için PYD içinden oluşturulacak olan koridor, ABD güvence verse de, PYD'nin saldırısına uğrayacaktır. Böyle bir seçenekte, IŞİD bahanesiyle PYD'ye verilen ağır silahlar ve zırhlı araçların aslında Türkiye'ye karşı verildiği ortaya çıkacak.
Türkiyesiz PYD ile yapılması durumunda ise Rakka PYD'nin kontrolüne girecektir.
ABD'nin baskısıyla Türkiye, PYD ile ya da farklı isimde ve görüntüde olan PYD ile bu operasyona evet derse, o zaman terör örgütünü kabullenmiş olacaktır.
Rusya'nın ABD'nin rayına girmesiyle, Suriye'de ipler yeniden ABD'nin elindedir ve daha önceki tecrübeleri dikkate aldığımızda ABD'nin ipiyle kuyuya asla inilmez.