MEM’i uygulayan BRICS tarımda zirve

Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan BRICS devletleri her sahada başarıdan başarıya koşarken, Modelin içinde çıktığı Türkiye, Modele ve Modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a sırt dönmesi sebebiyle her sahada erimeye devam ediyor. Yaşanılan bu gerçeğe bir örnek de tarımdaki, özellikle de tahıl üretimi ve ticaretindeki gelişmelerdir.

MEM'le 2005 yılında tanışan Rusya, 2006 yılında MEM'in projelerini 3 yıllık kalkınma planına aldıktan sonra yaptığı ilk icraatlardan birisi de içlerinde tarım sektörünün de bulunduğu 42 sektörü stratejik ilan etmesiydi. Bu adımdan sonra Rusya, yüzde 100 yerli tarıma odaklandı ve MEM'in tarım projelerini hayata geçirmeye başladı. 

Sonuç mükemmeldi; Rusya, yıllardır tahıl üretiminin ve ihracatının açık ara lideri olan ABD'yi solladı ve lider koltuğuna oturdu. Yıllardır da bu liderliğini koruyor, yeni rekorlar kırmaya devam ediyor.

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksey Gordeyev, önceki gün bu konuda bazı açıklamalarda bulundu ve "Bu yıl tüm türden tahılın brüt üretimi yaklaşık 120 milyon ton olarak gerçekleşecek. Bu, geçen yıla göre yüzde 6 artış demek… Bunun içinde 75 milyon ton buğdaya tekabül ediyor" ifadelerini kullandı. 

Gordayev, sadece tahılda değil aynı zamanda diğer tarım ürünlerinde de çok iyi hasat olduğunu belirterek, "Şeker pancarı üretimi 53 milyon ton olarak gerçekleşti, söz konusu olan yüzde 25'lik artış, yani ülke tarihinin rekoru" dedi.

Rus analiz merkezi Sovecon Direktörü Andrey Sizov, Temmuz ayında yaptığı değerlendirmede Rusya'nın buğday ihracatının dünya buğday ticaret hacminin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturduğuna dikkat çekerek, "Rusya ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Kanada'yı geride bırakarak bir kez daha liderliğini kanıtlamış oldu" değerlendirmesini yapmıştı.

Rusya Tahıl Birliği Başkan Yardımcısı Aleksandr Korbut da 2018/2019 sezonunun sonuçlarına göre Rusya'nın buğday tedariki bakımından diğer ülkelerin önünde olduğunu açıklamış ve "Rus buğdayının kalitesi tüm uluslararası taleplere uygun. Rusya, dünyanın 5'te birine buğday tedarik ederek tüm talepleri gereğine uygun olarak yerine getirdiğini kanıtladı" ifadelerini kullanmıştı.

Rusya 2017-2018 döneminde, buğday ihracatı alanında ABD ve AB'yi sollayarak dünya birincisi oldu. 

Rusya Tarım Bakanı Dmitriy Patruşev, ülkenin geçen sezon gerçekleştirdiği tahıl kültürleri ihracatının 43,3 milyon ton, buğday ihracatınınsa 35,2 milyon ton olduğunu açıkladı. ABD Tarım Bakanlığı'nın Temmuz raporuna göre ise ABD'den geçen sezon 25,5 milyon, AB'den 24 milyon, Kanada'dan ise 24,5 milyon ton buğday ihracatı gerçekleştirildi. Aradaki farkı görebiliyor musunuz?

Rusya Devlet Başkanı Putin, bu yılın başında gerçekleşen bir TV programında tarımla alakalı şunları söyledi: 

"Eğer 10 yıl önce birisi bize gelip 25,7 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç edeceğimizi söyleseydi, bu söyleyen kişinin yüzüne gülerdik. Elini sıkıp ona, 'İyi fakat gerçekleştirilemeyecek olan niyetleriniz için teşekkür ederiz' derdik. Ancak geçen yıl 25,7 milyar dolar değerinde tarım ürünü ihraç ettik. Ülke dışına tarım ürünü satışlarını 2024'e kadar 45 milyar dolara çıkaracağız. Bu oldukça ulaşılabilir bir hedef…"

İşte Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli böyle bir model, ulaşılmasını hayal bile edemeceğimiz hedeflere rahatlıkla bizleri ulaştırır, hatta ötesini de kolaylıkla erişilebilir kılar.

Rusya bu ihracat hedefini artırmak için Afrika'ya da açılım yaptı. Rusya Tarım Bakan Yardımcısı Sergey Levin, önümüzdeki yıllarda Afrika ülkelerine tarım ürünleri sevkiyatını iki katına çıkaracaklarını açıkladı. 

Levin, 2016'dan bu yana Afrika ülkelerine yapılan ihracatın yüzde 73 oranında arttığını ve 2018 sonunda 4,6 milyar doları bulduğunu anlattı.

MEM'in tüketimi teşvik projelerini en iyi uygulayan ve önümüzdeki yıl yoksulluğu tamamen sıfırlayacak olan Çin de yine MEM'in tarım projeleriyle tarım yatırımlarını ciddi manada artırdı. Çin'in bu yıl en az 5.33 milyon hektar yüksek standartlı tarım arazisi oluşturacağı açıklandı. 

Gıda güvenliğini sağlamak amacıyla 2011'den beri kuraklığa ve sele dayanıklı tarım arazileri inşa etmeye başlayan Çin, 2018 yılının sonu itibariyle yaklaşık 43 milyon hektar yüksek standartlı tarım arazisi oluşturdu ve tahıl üretiminde artış kaydedildi.

Çin, 2022 yılına kadar yaklaşık 67 milyon hektar yüksek standartta tarım arazisi geliştirmeyi hedefliyor.

BRICS devletleri MEM'le bu gelişmeleri yaşarken, Türkiye her sahada olduğu gibi tarımda da kan kaybetmeye devam ediyor. Dünyada buğday üretimi artarken, Türkiye'de azalıyor. Artan ihtiyaç ithalatla karşılanıyor. Ziraat Mühendisleri Odası'nın 2018 yılı Buğday Raporu'na göre Türkiye'de 2000 yılında 92 milyon dekar alanda buğday ekimi yapılırken, 2017 yılında bu rakam 77 milyon dekara indi. Raporda bu yılın ilk yarısında 3 milyon ton buğday ithal edilerek 634 milyon dolar ödendiği ifade edildi.

Türkiye'nin buğday ithalatı 2016'da 4 milyon 226 bin ton, 2017'de 4 milyon 991 bin ton oldu. 2018'de ise 5 milyon 782 bin tona ulaştı. 2019 yılı ithalatı sezon henüz tamamlanmadı ancak şimdiye kadar 5,8 milyon ton ithalat yapıldı. Yani ithalat rekoru kırıyoruz. Diğer tahıl ürünlerinde de benzer bir ithalat tablosu yaşıyoruz. Tahıl ürünlerinden milyarlarca dolar para kazanma potansiyelimiz varken, tahıl ithalatına milyarlarca dolar harcıyoruz.

Her konuda peşinden koştuğumuz ABD'nin tahıl konusundaki durumu ise oldukça vahim… Eylül 2018'de ABD'li Wall Street Journal gazetesi, Beyaz Saray'ı 1980'lerden bu yana görülmemiş boyutlarda çiftlik işletmelerini iflasa sürüklemekle suçladı.

Amerikan mahkemelerinin sunduğu istatistiklere göre sadece 2018'in ilk çeyreğinde ABD'li 116 dev tarım işletmesi iflas başvurusunda bulundu. 

İflas eden tarım işletmecilerinin yaklaşık yüzde 70'i buğday, süt ürünleri, mısır ve pamuk üretiyordu.

Gördüğünüz gibi, MEM'i uygulayan her konuda lider oluyor, görmezden gelenler ise hezimet üstüne hezimet yaşıyorlar. İnşallah ayıkırız da içimizdeki kıymeti biliriz.

AŞAĞIDAKİ VİDEO DA İLGİNİZİ ÇEKEBELİR: