Bu ülkenin güzel insanlarına, Ehl-i Beyt sevdalılarına her geçen gün Ehl-i Beyt hakkında güzellikleri yaşatan ve bu uğurda maddi, manevi hiç bir fedakarlıktan sakınmadan geceli, gündüzlü azim ve istekle gayret sarfeden İcmal gençliğine, Ehl-i Beyt adına programlar yapan Meltem medya grubuna, Yeni Mesaj gazetesine sadece teşekkür etmek yetmez. Zira insan çok hassas olan bu konuda duyarlı olmalı, ülkemizde Ehl-i Beyt'e, sevenlerine dair yapılanlara, söylenenlere bakarak sağlıklı karar vermelidir. Çünkü sağlıksız karar kişinin ilkeden yoksun olduğunu gösterir.
Dünyada ve ülkemizde İslam, Kur'an, Peygamber ve Ehl-i Beyt adına yapılan programların en az katılımı olanından en fazla katılımı olanına kadar, Allah hepsini kabul buyursun. Kim ilahi değerler uğrunda her nerede hizmet ediyorsa Allah yar ve yardımcısı olsun.
Yıllar önce Aşura programı bir alt yazı ile duyurmak istenirken bazı medya organları konuya şüphe ile yaklaşıyor ve diğer bazı medya kuruluşları da sadece bir alt yazı için ağır meblağlar talep ediyorlardı. Ancak bu gün gelinen noktaya baktığımızda ülkemizde yapılan Ehl-i Beyt sempozyumları, Aşura yas merasimleri karşılıksız olarak Meltem TV, Mesaj TV, Kadırga TV, Köy TV, Kanal 99, Kanal 34 ve Yeni Mesaj gazetesinde geniş bir şekilde yerini bulmuştur. Bu konuya Alevisiyle, Şiasıyla, Ehl-i Sünnetiyle bütün Ehl-i Beyt sevdalılarının önyargısız olarak dikkat etmeleri ve ona göre hareket etmeleri gerekir.
Gelinen bu noktada emeklerinden, hizmetlerinden ötürü aliminden halkına tüm hizmet sahiplerine şükranlarımızı sunmamız gerekir. Ülkemizde bulunan bütün Ehl-i Beyt dostları her yıl Ehl-i Beyt adına bir çok etkinlikler ve hizmetler sunmaktadırlar. Bu dalda ve uğurda kim nerede ne yapıyorsa bardağa dolu tarafından bakmak gerekir. Zira şunu unutmamak gerekir ki her insan bardağa dolu tarafından bakamaz.
Hak davaya hakkıyla gönül veren bilinçli, şuurlu ve ihlaslı insanlar yapılan etkinliklere bardağın dolu tarafından bakarlar. Ama küçük hesaplar peşinde olanlar bardağa daima boş tarafından bakarlar. Programı yapan topluluğun, ilim adamlarının, kuruluşlarının ve öncülerinin samimiyetini araştırırlar.
Böylelerine verilebilecek bir çok cevap vardır, ancak böylelerine şimdilik şunu sormak gerekir: Acaba Ehl-i Beyt düşüncesinde tekelcilik var mıdır? Acaba Ehl-i Beyt adına program yapanların tamamının samimiyetini sizler yokladınız mı? Yokladıysanız şayet, bu yoklama hakkını nereden aldınız, bu hakkı kim size tevdi etti? Acaba sizler Ehl-i Beyt'in evrenselliğine inanmıyor musunuz? Acaba Ehl-i Beyt adına sizler veya yandaşlarınız program yaparlarken sizleri samimiyet testine tabi tutanlar oldumu? Olursa şayet nasıl bir tepki verirdiniz... Ancak inanç değerlerine çıkarsız ve objektif bakanlar ilk adımda başkalarının yaptıklarının içerisinde samimiyetsizlik arayışı içerisinde olmazlar.
Aziz dostlar bu soruları çoğaltmak mümkündür. Ancak bunlara hiç de gerek yoktur. Samimiyet yoklaması yapmak kulun işi değildir. Bu Allah'ın işidir. Kul yapılan işlerde işin özüne ve neticesine bakmalı ve ona göre karar vermelidir.
Teşbihte tartışma olmaz demişler ve doğru da demişler. Hazırlanan ve üzerinde üç-beş çeşit yemek olan bir sofrayı düşününüz. O sofraya davet olunan misafirlerden bir tanesi yapılan yameklerden bir tanesini beğenmeyebilir. O bir yemeği beğenmeyen insanın, bir yemeği beğenmediği için hazırlanan o sofra için çekilen zahmetlerin tamamını hiçe sayması insanlık, insaf ve iman ile bağdaşmaz.
Dünyada ve ülkemizde İslam, Kur'an, Peygamber ve Ehl-i Beyt adına yapılan programların en az katılımı olanından en fazla katılımı olanına kadar, Allah hepsini kabul buyursun. Kim ilahi değerler uğrunda her nerede hizmet ediyorsa Allah yar ve yardımcısı olsun.
Yıllar önce Aşura programı bir alt yazı ile duyurmak istenirken bazı medya organları konuya şüphe ile yaklaşıyor ve diğer bazı medya kuruluşları da sadece bir alt yazı için ağır meblağlar talep ediyorlardı. Ancak bu gün gelinen noktaya baktığımızda ülkemizde yapılan Ehl-i Beyt sempozyumları, Aşura yas merasimleri karşılıksız olarak Meltem TV, Mesaj TV, Kadırga TV, Köy TV, Kanal 99, Kanal 34 ve Yeni Mesaj gazetesinde geniş bir şekilde yerini bulmuştur. Bu konuya Alevisiyle, Şiasıyla, Ehl-i Sünnetiyle bütün Ehl-i Beyt sevdalılarının önyargısız olarak dikkat etmeleri ve ona göre hareket etmeleri gerekir.
Gelinen bu noktada emeklerinden, hizmetlerinden ötürü aliminden halkına tüm hizmet sahiplerine şükranlarımızı sunmamız gerekir. Ülkemizde bulunan bütün Ehl-i Beyt dostları her yıl Ehl-i Beyt adına bir çok etkinlikler ve hizmetler sunmaktadırlar. Bu dalda ve uğurda kim nerede ne yapıyorsa bardağa dolu tarafından bakmak gerekir. Zira şunu unutmamak gerekir ki her insan bardağa dolu tarafından bakamaz.
Hak davaya hakkıyla gönül veren bilinçli, şuurlu ve ihlaslı insanlar yapılan etkinliklere bardağın dolu tarafından bakarlar. Ama küçük hesaplar peşinde olanlar bardağa daima boş tarafından bakarlar. Programı yapan topluluğun, ilim adamlarının, kuruluşlarının ve öncülerinin samimiyetini araştırırlar.
Böylelerine verilebilecek bir çok cevap vardır, ancak böylelerine şimdilik şunu sormak gerekir: Acaba Ehl-i Beyt düşüncesinde tekelcilik var mıdır? Acaba Ehl-i Beyt adına program yapanların tamamının samimiyetini sizler yokladınız mı? Yokladıysanız şayet, bu yoklama hakkını nereden aldınız, bu hakkı kim size tevdi etti? Acaba sizler Ehl-i Beyt'in evrenselliğine inanmıyor musunuz? Acaba Ehl-i Beyt adına sizler veya yandaşlarınız program yaparlarken sizleri samimiyet testine tabi tutanlar oldumu? Olursa şayet nasıl bir tepki verirdiniz... Ancak inanç değerlerine çıkarsız ve objektif bakanlar ilk adımda başkalarının yaptıklarının içerisinde samimiyetsizlik arayışı içerisinde olmazlar.
Aziz dostlar bu soruları çoğaltmak mümkündür. Ancak bunlara hiç de gerek yoktur. Samimiyet yoklaması yapmak kulun işi değildir. Bu Allah'ın işidir. Kul yapılan işlerde işin özüne ve neticesine bakmalı ve ona göre karar vermelidir.
Teşbihte tartışma olmaz demişler ve doğru da demişler. Hazırlanan ve üzerinde üç-beş çeşit yemek olan bir sofrayı düşününüz. O sofraya davet olunan misafirlerden bir tanesi yapılan yameklerden bir tanesini beğenmeyebilir. O bir yemeği beğenmeyen insanın, bir yemeği beğenmediği için hazırlanan o sofra için çekilen zahmetlerin tamamını hiçe sayması insanlık, insaf ve iman ile bağdaşmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehdi Aksu / diğer yazıları
- Eleştiri nedir ve nasıl olmalıdır? / 03.12.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012
- Maruf’a davet terk edilince değerler yozlaşır / 02.12.2012
- Hayırlı ümmetin önemli özelliği / 28.11.2012
- Marufa davet etmenin yöntemleri / 27.11.2012
- Marufa emretme ve münkerden nehyetme / 25.11.2012
- Bu mudur Ehl-i Beyt sevgisi / 22.11.2012
- İmam Hüseyin ve sünnet kavramı / 21.11.2012
- Muharrem aylarında genelde konuşulmayanlar / 20.11.2012
- İmam Hüseyin’i anlayabildik mi? / 19.11.2012
- Sönmeyen ebedi aşkın Hüseyin / 17.11.2012