Geçtiğimiz Cumartesi günü, konuklarımız vardı.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcıları Sayın Abdullah Terzi ve Sayın Sabri Terzi Beğler, İzmir'e teşrif etmişlerdi.
Soy isimleri tevafûken benzeşen; karakterleri eş, gönülleri kardeş iki Gönüldaşımızla hasret giderdik.
Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Dip dalgalanmasının gerçek merkezi olan Bağımsız Türkiye Partisi teşkilatlarının kongre sürecini ve ateş çemberine alınmış olan ülkemizi korumak adına neler yapılması gerektiğini istişare ettik.
Varımızı konuştuk, yokumuzu konuştuk!
Hafta sonu ve yeterince duyuru yapamamış olmamıza rağmen keyif verici bir katılımla bilgilendirici bir fikir teatisiyle zamanı özelleştirdik.
Toplantı sonrası kendilerine de söyledim; bu istişari toplantıdan hemen herkes nasiplendiler. Ben de payıma düşen nasibimi aldım şükürler olsun!
Hürmetli Genel Başkanımızın selam ve duâlarını alarak keyiflendik, "BU VATAN BİZİMDİR, BİZİM KALACAK" taktik ve stratejisi ile de heyecanlandık!
Dip dalgalanmasının gerçek merkezi Bağımsız Türkiye Partisi mensubu II. Kuvay-ı Milliyeciler; bizim olan Vatan'ın bizim kalması için ne lazımsa onu yapmak üzere, coşkuyla kavilleştik.
Herkesle paylaşmak istediğim, bir kazanımım da oldu.
Sevgili Dr. Abdullah Terzi Beğ, konuşmalarında, matematiğin şaşmaz bir doğrusunu öğrettiler bilmeyenlere sağ olsunlar!
"Dünyanın her yerinde ve bütün dillerinde; 2 + 2 = 4 eder" dediler ve "Ama bizde yani II. Kuvay-ı Milliyeciler' de; 2 + 2 = BEREKET eder" dediler!...
Sessizce şükrettim, hamd ettim ve toplantı sonrası Dr. Abdullah TERZİ Beğ'e bu öğretilerinden dolayı şükranlarımı belirttim...
Türkiye'nin her ili ve ilçesinde teşkilatlanmış olan ve mensuplarının kahhâr ekseriyeti emekçi olan, yani alın terini silerek kazanan, dar gelirli insanlar olmasına rağmen; "2 + 2 = BEREKET" kazançlarıyla "Milyon Dolar + Milyon Euro = Dünyanın en zengin 8 Yöneticisinden biri" hesabına nasıl kafa tuttuğumuzu, bu kabarık ama bereketsiz hesapları nasıl alt ettiğimizi anlattıklarında, bütün Gönüldaşlarımızın tevazu ile kamufle ettikleri gururları, görülmeğe değerdi...
Birimizin 2 liramız, bir Gönüldaşımızın 2 lirası ile toplanınca çıkan; "Bereket" sonucu ile hem global sermayeye, hem de global sermayenin işbirlikçilerine nasıl kafa tuttuğumuzu ve onlara nasıl galebe çaldığımızı; onurlanarak, keyiflenerek fark ettik Elhamdülillah...
Bizi cezbeleriyle râm eden, bu; "Bereket sofrası" ndan nasiplendiren Gönül Adam Haydar Hocamız'ın ömürleri de bereketli olsun inşallah...
***
Gönüldaşlarımızın bana ulaşmakta sıkıntı çekmemeleri için elimden gelen bütün gayretimi gösteriyorum.
Sağ olsunlar, var olsunlar beni hiç ama hiç yalnız bırakmadılar, bırakmıyorlar...
Geçtiğimiz hafta Nurettin YILMAZ Gönüldaşımız, Babası Erdoğan Yılmaz'ın bir şiirini göndermişler. Gerçi ben, "Serbest şiir" tarifini kabul etmeyenlerdenim ama "Süslü nesir" yani "Süslü düz yazı" dediğim, duygu sellerini de görmezden gelmem!
Nurettin YILMAZ Kardeşimizin Babası Erdoğan YILMAZ; "Şiirimin adıyla ALLAH AŞKIYLA okuyun her gün okuduğumuz Yeni Mesaj'ı" diye yazmışlar, var olsunlar...
Bu samîmi gönül çağıldamasını, beraberce okuyalım, buyurun:
"ALLAH AŞKINA
Beni Mehmet Akif'e götürün,
İstemem toprak çakıl
Necip Fazıl'ı örtün üstüme..
Nazım Hikmet tutsun ellerimden
Orhan Veli'de gelsin
Beraber okuyalım Yunus'un şiirlerini
Mevlâna duâ etsin bize..
Bırakın Bayrağımı asmayın
Bez parçası diyorlar üzülüyorum!
Bayrak Şair'i Arif Nihat Asya'yı dikin başıma
Bırakın çekiştirmeyi sağ, sol..
Fatımâ Annemin Aşkına,
Ali Aşkına,
Cennet Efendileri Hasan, Hüseyin Aşkına,
ALLAH Aşkına;
Peygamberime (sav) döndürün beni
Ağlamasın insanlar..
Silsin gözyaşlarını insanoğulları.
Ayakta kalsın ağaçlar
Kırılmasın dalları..
Esmesin rüzgarlar
Dökülmesin yaprakları..
Kuşlar hep ötüşsün
Kırılmasın kanatları..
Bütün kâinat gülsün
Gülmeyen bahtıma..
(Erdoğan Yılmaz).
Her ân, Vatanın her yerinden dip dalgalanmasını oluşturan Gönüldaşlarımızdan Allah razı olsun...
Bu inanç ve coşkuyla hançeremiz yırtılıncaya kadar;
"BU VATAN BİZİMDİR, BİZİM KALACAK" diye haykırırız vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017





























































































