Yazıma başlamadan önce tüm okurlarımızın Miraç Kandili'nizi tebrik ederim.Birleşmiş Milletler(BM), Lübnan'a asker gönderme hedefinin arka planında hangi niyetin olduğu konusunda ağzındaki baklayı sonunda çıkardı.Asker gönderme ihtimali olan ülkelere gönderilen taslak belgeye "zorunlu kalınması halinde Hizbullah'a karşı güç kullanmayı" öngören bir madde yerleştiriliverdi.Zorunlu kalınması ne demek? İki ateş arasına bir güç gönderiyorsun ve bu gücü talep edenlerin başında İsrail geliyor, sonucun ne olmasını bekliyorsun?Yani bu şartlarda gidecek olan askeri gücün Hizbullah ile çatışması kaçınılmaz.Zaten bu gücün Güney Lübnan'a, yani savaşın ve direnişin en yoğun olduğu yere konuşlandırılmak istenmesi; BM'nin göndereceği gücün görevleri arasına Hizbullah'ın silahsızlandırılması, çepeçevre kuşatılması, askeri ikmal yollarının kontrol altına alınması gibi maddelerin eklenmesi hedefin ne olduğunu açık ve net olarak göstermektedir.Örneğin Almanya, göndereceği askeri gücün silah sevkıyatının önlenmesi için Lübnan kıyılarında ve Suriye sınırında görevlendirilmesini istiyor.Yani görevi Hizbullah'ın direncini kırmak ve çevre ülkelerden gelebilecek yardımları önleyebilmek.Bu arada Hizbullah için oluşturulan bu BM gücü, savaşın asıl müsebbibi olan ve 2 askeri kaçırıldı diye binlerce masum sivili dünyanın gözleri önünde acımasızca katleden İsrail için ne yapıyor?BM İsrail vahşetinin ayyuka çıktığı zamanda bir kınama kararı bile çıkaramadı.BM İsrail'in uyguladığı devlet terörü için hangi önlemleri alıyor? Daha doğrusu bir kınama kararı bile alamayan BM'nin Lübnan'a gönderilecek gücünün gerçekten bir barış gücü olduğunu kim savunabilir?Barış gücü mü, yoksa İsrail'in önünü açan, vahşeti karşısında direnişi yok eden bir güç mü?İsrailli yetkililerin bu uluslararası güç konusunda son derece talepkar olması sizi hiç düşündürmüyor mu?Ne demişti İsrail'in Washington Büyükelçisi Daniel Ayalon: "Lübnan'a gönderilecek uluslararası gücün çevik ve güçlü bir istihbarat kapasitesine sahip olması bizim için yeterli. Terör saldırıları ancak bu şekilde önlenebilir. İsrail 1999 yılında Kosova'ya gönderilen "ağır silahlı" NATO gücü benzeri bir güç görmek istiyor."Bu sözlerden anlaşılan şu ki, İsrail Lübnan'da baş edemediği direnişi kırmak için uluslararası bir gücü yanına çağırıyor.Şunu asla unutmamalıyız, ABD'nin ve İsrail'in çağrısına uyarak, göstermelik ve hesaplı iltifatlarına kanarak buraya asker göndermek, İsrail'in yaptığı ve bundan sonra yapacağı katliamlara ve işgallere alet olmaktır.Yine unutmamalıyız ki, İsrail'in hedefi Lübnan ile sınırlı değil.Düşünebiliyor musunuz, dün dünyada adaleti ve sevgiyi doya doya yaşatan bir milletin evlatları, bugün zalimle ve katille kol kola. Böyle bir zillet bu aziz millete asla yakışmaz.Artık kendimize gelmeli ve uydu politikalarla, okyanus ötesi talimatlarla ülkeyi bataklığa ve kaosa sürükleyenleri bir kenara koyup, bu aziz milleti kainatın zirvesine oturtacak, gerçek onurunu kazandıracak liderlere ve kadrolarına fırsat vermeliyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025