Bağımsızlığın kaybedildiğinden, üniter devlet yapısının bozulduğundan, özelleştirmeden yakınanlar içinde acaba hamaset yapanlar yok mu? Bu güne kadar kimileri felaket tellallığı, kimileri de umut tacirliği yaparak siyaset yaptılar. Geçmişten günümüze baktığımızda, hep kaybedenin devletimiz ve milletimiz olduğu görülecektir. Artık hadiselere objektif yaklaşmak gerekiyor. Millet olarak birliğimizin, devlet olarak toprak bütünlüğümüzün tehlikede olduğu şu günlerde çözüm arayışında olmamız gerekiyor. Fertten, devlete egemenliğin tesisi ve devamı için "ekonomik bağımsızlık" şarttır, olmazsa olmazdır.Globalizm adlı küresel işgal, bütün dünyayı etkisi altına devam ediyor. Bir avuç global güç, bütün bir dünyayı hegemonyası altına aldı. Yalnız doğu ülkelerinde değil, kendi ülkelerinde bile aç, sefil, fakir yığınlar oluştu. Dünya kapitalizmin ve sosyalizmin dişlileri arasında ezilip duruyor. Artık bloklar ortadan kalkmış durumda; milletler kendi geleceklerini kurtarmak adına bir çıkış ve çözüm arıyorlar. İşte tarihin tam bu noktasında Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan "Milli Ekonomi Modeli" geniş çaplı bir akademisyen kadro tarafından dünya kamuoyuna "dönüm noktası" olarak deklare edildi.Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresine katılan ülkemizin seçkin ilim adamlarının yanında, sahalarında otorite olan ABD'den Rusya'ya, Tataristan'a, komşumuz Azerbaycan'a kadar bütün ilim adamları MEM i bir milat olarak kabul ettiler. Gerek oditoryumu dolduran kalabalıklar, gerekse ekranları başında izleyenler bir bayram havası yaşadılar. İçleri içlerine sığmadı, hop oturup hop kalktılar. ABD "University of Illinois at Urbana-Champaign"den katılan Prof.Dr. Muhammad al-Faruque, ABD nüfusunun %18 inin aç ve evsiz olduğunu ve sokakta yaşadığını ifade ederek, "İçinizde Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir deha bulunduruyorsunuz. İnancım tamdır ki, bu model sadece Türk Milletini değil, aynı zamanda bütün insanlığı daha müreffeh yarınlara taşıyacaktır" sözü bütün ilim adamlarının ortak kanaati olmuştur.Ve Rusya Bilimler Akademisinden Prof. Dr. Viktor Minin'in "kapitalizmi, serbest piyasa ekonomisini ortadan kaldıracak, global işgali bertaraf edecek liderin Rusya'dan çıkmasını bekliyorduk ama bu lider Türklerin içinden çıktı" diyerek bir hakkı teslim etmiştir.Artık dünyanın ezberi bozuluyor. Bugüne kadar insanlığa dayatılan sosyalizm ve kapitalizmden başka yol olduğu görülmüştür. Samimiyet testi, sorunları tekrarlamak değil, hamaset üretmek değil, insanları galeyana getirmek değil, ümitsizliğe gark etmek değil; bilakis çözüm üretmek veya çözüm üretenlerin yanında olmaktır. Ülkemizde ihracatın ithalatı karşılama oranı: 2001 de %75,7 iken 2004 de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa %64,8 e düşmüştür (devlet istatistik enstitüsü). 65 oranı ekonomide kritik rakam olarak kabul edilmektedir. 64,8 rakamı serbest piyasa ekonomisinin iflasının, kötü yönetimin ve krizlerin kapıda olduğunun göstergesidir. İşte böyle bir dönemde ülkemizin kurtuluş muştusu olan bu sistem kamuoyuna sunulmuştur. Peki, bütün bu gelişmeler karşısında gözünü kulağını kapatan, güneşi balçıkla sıvamaya çalışan şu TRT dâhil basın yayına, mangalda kül bırakmayan siyasilere ne demeli?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- ABD açıktan İran’ı hedef olarak gösterdi / 20.03.2025
- Dünya ateş çemberinde: Türkiye’nin stratejisi ne olmalı? / 10.03.2025
- Wilson’dan İmralı’ya: Türkiye’yi bölme planı mı devrede? / 04.03.2025
- Oruç, ilahi bir emir ve bilimsel bir şifadır / 03.03.2025
- Yeraltı zenginliklerimiz için millî mücadele zamanıdır / 23.02.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- ABD açıktan İran’ı hedef olarak gösterdi / 20.03.2025
- Dünya ateş çemberinde: Türkiye’nin stratejisi ne olmalı? / 10.03.2025
- Wilson’dan İmralı’ya: Türkiye’yi bölme planı mı devrede? / 04.03.2025
- Oruç, ilahi bir emir ve bilimsel bir şifadır / 03.03.2025
- Yeraltı zenginliklerimiz için millî mücadele zamanıdır / 23.02.2025