Kürt açılımı, terörü azdırıyor

30 Ağustos Zafer Bayramı'nı büyük bir coşkuyla kutlarken alınan 4 şehit haberi coşkumuzu hüzne dönüştürdü.Ama asıl üzüldüğümüz nokta, siyasilerimizin, yaptıkları açılım çalışmaları sebebiyle teröre ve terörü destekleyenlere pirim kazandırmalarına rağmen, bunu da siyasetlerine alet etmeleri...Neymiş efendim, "şehit anaları ağlamasın diye bu açılımın yapılması gerekiyormuş!"Şehit anaları ağlamasın diye mi yoksa şehit ailelerinin göz yaşları kurusun da ağlayamasın diye mi?ABD ve AB destekli PKK terörü, taşeron siyasilerimiz sayesinde bugün asıl hedefi olan siyasi açılıma oldukça yaklaştı.Ülkeyi bir anda bölebilecek tehlikeli adımlar atılıyor.Bu neticeyi terörle elde eden bölücüler hiç terörü terk eder mi?Siz bölücülere saldırılarını durdursun diye siyasi pirim verdiğinizde bu onları daha da cesaretlendirmez mi?Ki öyle oluyor."Kürt açılımı", "Demokratik açılım" adları altında bölünmeye taviz üstüne taviz verirken, hesapta dağdakilerin silah bırakıp inmesi gerekiyordu, ama her gün gelen şehit haberleri bunu yalanlıyor.Üstelik teslim olan PKK'lılar hemen serbest bırakılmasına rağmen bu süreç devam ediyor.Bu da gösteriyor ki açılımın ve affın bize hiçbir faydası yok.Çünkü şu tarihi bir gerçektir: Taviz tavizi doğurur."Şu tavizi vereyim de benim yakamı bıraksınlar" mantığı her zaman arkasından daha güçlü bir tavizi getirmiştir.Taviz isteyenler, istediklerini şiddetle aldıktan sonra şiddeti asla terk etmezler.Peki, çözüm ne olmalı?Silahlı terörist saldırılara karşı askeri mücadele kaçınılmazdır. Karşıdaki silahını bırakıp teslim olmadığı müddetçe bu silahlı mücadele zaruridir.Fakat silahlı mücadelenin başarılı olabilmesi için siyasilerin bu mücadeleyi destekleyici siyasi, ekonomik, sosyal adımlar atması gerekir.Eğer yakalanan terörist cezasını çekmeden serbest kalırsa, ya da terör siyasi tavizlerden dolayı güç bulursa bu silahlı mücadelenin altını boşaltır.Yaptığınız mücadele suya yazı yazmak gibi olur.Bu manada silahlı mücadeleyi etkin kılacak olan siyasilerin doğru adımlarıdır diyebiliriz."Hangi adımlar atılmalı?" sorusuna da tek adres BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Sosyal Devlet Milli Devlet tezi gösterilebilir.Bu tezde tam bir sosyal devletten bahsedilmektedir.Bu projede her Türk vatandaşına 500 TL vatandaşlık maaşı verilecektir. Bu, 5 kişilik bir aileye 2 bin 500 TL para girecek demektir.Başka? Eğitim, sağlık gibi hizmetler ücretsiz olacaktır.Başka? 100 bin TL'nin altında geliri olandan vergi alınmayacaktır. Yani vatandaşın hem geliri artıyor hem de gideri azalıyor.Yani vatandaş yaşamak için asla başkasının parasına muhtaç kalmayacaktır.İş kurmak istediğinde devlet babası yanında olacaktır, tarım konusunda devlet baba destekçisi olacak ve ürününü satma gibi bir derdi kalmayacaktır.Şimdi bu imkanlara sahip olan Türk milleti doğusuyla batısıyla hiç teröre pirim verir mi? Oğlunu dağa gönderir mi?Bir de insanımıza, gerçekten milli bir eğitimle birlik ve beraberlik kazandırdıktan sonra herhangi bir sorun kalır mı?Arkasında bu sağlam desteği alan Türk Silahlı Kuvvetleri değil sadece terörü, dünyadaki birçok zulmü önleyen güçlü bir iradeye sahip olur.Çözümden yana mısınız, yoksa sorunun bir parçası kalmaya devam mı edeceksiniz?