Bir Kurban Bayramı'na girerken, Müslüman kardeşlerimizin pür melal halleri; Keşmir'de, Doğu Türkistan'da, Filistin'de, Gazze'de, Myanmar'da inançlarından, imanlarından dolayı maruz kaldıkları soykırımları, gözümüzün içine bata bata görüyoruz!
Bir Kurban Bayramı'na girerken, Müslüman kardeşlerimizin doğdukları topraklar olan, Irak'tan, Afganistan'dan, bilmem hangi Afrika ülkesinden Müslüman'ca yaşayamadıkları bayram günlerini, insanca yaşama hayaliyle, öbek öbek kendi topluluklarının, kendi inançlarının yaşandığı coğrafyalardan, kendilerine yabancı coğrafyalara, yabancı insanlara, Hıristiyan batı medeniyetine sığınıp iltica ettiklerini; değil Müslümanlığımızdan, insanlığımızdan utanarak görüyoruz!
Bir Kurban Bayramı'na girerken, Müslüman milletlerin ekonomik darboğazlar altında inim inim inlediklerini, normal hayat şartlarına ulaşabilmeyi boş verin, asgari hayat şartlarına çoğunluklarının hala ulaşamadıklarını, yutkuna yutkuna görüyoruz!
Bir Kurban Bayramı'na girerken, Kurban edilecek, küçük ve büyük baş hayvan fiyatlarının ülkemizdeki ücretlerinin, açlık ve kıtlıkla boğuşan Afrika ülkelerinden bile dört beş kat daha pahalı olduğunu hayretler içinde ve alınan emekli maaşlarının dini bir vecibe olan, Kurbanı almaya yetmediğine üzülerek şahit oluyoruz!
Bir Kurban Bayramı'na girerken, Allah-ü Teâlâ'nın emrettiği Hac ibadetini, parasal bir rant gören, on küsur sene önce iki bin dolara yapılan ibadeti şimdilerde yedi bin dolara çıkartıp, sözüm ona Mescid-i Haram'ın hizmetçisi bir zihniyet ve yanındaki işbirlikçilerle, Müslümanların akılları ile alay etmelerini canımız sıkılarak görüyoruz!
Bir Kurban Bayramı'na girerken, o emekli dedelerin, ninelerin, o işçi amcaların, çocuklarına, torunlarına nasıl yeni elbiseler, nasıl tatlılar almaya çalıştıklarını; merdiven altı tatlı imalathanelerini, işporta tezgâhlarında satılan harcı âlem tek düze kıyafetleri, para yerine yutturulan şekerleri, satın alma gayretlerini sokak aralarında açılan derme çatma pazarlarda, içimiz cız ederek görüyoruz!
Bir Kurban Bayramı'na girerken, ülkemizdeki otellerimizin toplam yatak sayısının bir milyon yedi yüz seksen bir bin iken, dokuz günlük tatil ilan eden iktidarın seksen altı milyon vatandaşımızın kaçta kaçına tatil ilan ettiğini, kaçta kaçına evinde otur dediğini aslında görüyoruz!
Bir Kurban Bayramı'na girerken, can ve mal emniyeti kalmamış, yaşam hakkından, özgürlüklerden, ekonomik bağımsızlıktan söz edilemeyen günlerde, Müslümanların Kurban Bayramı gününü yaşamaya çalışmasını provoke etmeye çalışanların hainliğini görüyoruz!
Adaletsiz ekonomik bir sistemin çarklarının dişlileri arasında ezilmeye mahkûm olmuş milletlerin, eşit haklar dediğimiz asgari yaşam koşullarına sahip olamayan toplulukların, siz hangi Kurban Bayramı günlerinde onları vicdanen sorguya çekmeye, İslami olarak onlara bilinç vermeye çalıştığınızı iddia edebilirsiniz ki!
Oysaki Allah-ü Teâlâ, bugünleri bütün Müslümanların bayram günü olarak ilan etmişti!
Aynı O'nun Resulünün boynu bükük yetim bir yavrucağı Bayram gününde evine alıp ona Bayram gibi bir gün yaşatması gibi.
Müslümanlara yaşatılmak istenen bütün sıkıntılara ve acılara rağmen, Bütün Müslümanların Kurban Bayramı mübarek olsun!
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Kurban Bayramı’na girerken ne görüyoruz! / 14.06.2024
- Dai’lerin iddiası -II- / 07.06.2024
- Dai’lerin iddiası -I- / 06.06.2024