Yaratılış icabı insan korunmaya, eğitilmeye muhtaçtır. Hayvanlar ise kendilerine yüklenen ilahi program ile hareket ederler.
Kur'an-ı Kerim'de çokça tekrarlanan bir cümle vardır: "Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır." (Bakara, 187).
Sevgili Peygamberimiz (s.a.a) Ehl-i Beyti'ni, ashabını, Allah'ın istediği tarzda, Allah'ın emir ve yasak sınırlarını gözetmeyi, edebi, adabı, babalık, öğretmenlik, rehberlik yaparak öğretmiştir.
Gerek sosyal konularda, gerek psikolojik, gerek itikad, ibadet ve ahlakı kurallarda ikna, sevgi ve müşahhas gösterilen örnek tavır ile yetiştirmiştir.
Burada dikkat edilmesi gereken şudur: Kurallar nasıl sevdirilmeli ve benimsetilmelidir? Asıl temel sorun buradadır. Kurallar sevdirilmez nefret ettirilir ise hangi yaşta olursa olsun ciddiye alınmaz. Eğitim sistemimizde gördüğüm, 'kervan yolda dizilir' anlayışı.
Tramvaya biniyorum, her durakta sesli anons. Minarelerden her vakit sesli anons… Yine de takılmıyor. Kural tanımamanın nelere mal olduğunu neticelerinden görüyoruz.
Gerek Allah'ın, Resulü'nün, devletin koyduğu kurallar karşısında onu hayata geçirebilecek insanı yetiştirebiliyor muyuz?
Almanya'da, devletin insan için koyduğu kuralları ne denli başarılı yürüttüğünü gözlerimle gördüm. Bir adam kırmızı ışıkta geçmek istedi, küçük çocuk uyardı: "Karşıda bekleyen çocuk var sakın geçmeyin. Kötü örnek olmayın." Adam şaşırdı kaldı.
Parklar, deniz kıyıları çöpten geçilmiyor. Çekirdek yiyor. Çöpünü bir poşete koyup çöpe atmıyor. Muaşeret kuralları yerlerde geziyor. Kuralları öğretebiliriz. Sevdirerek. Okul aile birliği ile başarabiliriz. Objektif bakış açısına ihtiyacımız var.
Devlet düzeninin partilerle değişmeyen temel kuralları olmalıdır. Bir ağaç her yıl sökülür ve yerine başka ağaç dikilirse ne zaman büyür? Büyümez. Yerinde sayar. Zaten sistemimizin adı, yapboz değil mi?
Bursa'da yolda yürürken önümde bir adam kaldırıma takılıp düştü. Kaldırdılar. "Ben de yardım edilecek bir şey var mı" dedim. "Hayır" dediler. Yola baktım kaldırımlar inişli çıkılı. Taşlar düzgün değil. Neden bu kaldırım denetlenmiyor? Bir insanın can bedeli ucuz olmamalı. İki taş yerinden oynasa hemen orası kırmızı şeritler ile çevrilmelidir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın böyle olur. Şeyh Edebali bir sözünde, "İkram bil, kural bil, doyum bil" der.
Doktora gidiyorsun, bıkmış usanmış gibi. İlacını alsa da çıksa diye bakıyor. Çocukluğumda Beykoz sağlık ocağında bir doktor vardı. Ölmüşse Allah Rahmet eylesin. Sanki kendisi hasta olmuş. Onu sorar bunu sorar. Nasıl oldu der. Her şeyi anlatırdı. Babacan biri idi. Şimdi doktordan çıkıyoruz, internetten hastalıkla ilgili bilgilere bakıyoruz.
Bursa Yıldırım koronadan en mustarip ilçelerden biri. Gençler maskeleri kollarına takıyor. Hani polis gelirse hemen takacak.
Kurallar yukarıda belirttiğimiz hiyerarşiye göre takip edildikten sonra, polis devriye gezecek. Cezalar yağacak. Bunların yüzünden bir yere çıkmak imkânsız hale geliyor. Kurallara uymayanlar kurallara uyanlara hayatı dar etmemelidir.
Fransa'da köylünün biri demiryolu hattından geçer. Bekçiler görüp, para cezası alınması için istasyon memuruna götürürler. Memur, beş frank para cezası vermesi lazım geleceğini söyler.
O esnada bir başka köylü daha getirirler ki, eşeği hattan geçmiş imiş. Ondan da bir frank isterler. Evvelki köylü, niçin kendisinden beş frank, eşekten bir frank istenildiğinin sebebini sorar. 'Tarife böyledir' derler. Bunun üzerine cebinden bir frank çıkarıp, 'Siz şunu alınız da üst tarafını eşekliğime bağışlayınız' der.
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021