Daha önceki krizi teğet geçti diye millete yutturanlar bu sefer mızrağı çuvalda gizleyemeyeceklerini anlamış olacaklar ki; "kriz geliyor, aman kimse borçlanmasın, kimse gücünden fazla harcama yapmasın" demeye başladılar. Önceleri bazı bakanlar "cari açık bizi etkilemez" diye biraz masal anlatmaya kalkıştılar. Ekonomiden anlayan bazı ilim adamları, canı yanacak sanayiciler ve finans sektöründe bulunan yetkili ağızlar bu sefer işin çok ciddi olduğunu dillendirmeye başlayınca, başladılar hep bir ağızdan "kriz geliyor kriz" şarkılarını söylemeye?"Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projelerinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinleme ya da bu eserleri okuma fırsatı bulanlar için bu ve benzeri krizler aslında hiç de sürpriz değildir. Çünkü, Sayın Baş en az 15 senedir kapitalizmin vahşi yüzünü ve yakında bu düzen sayesinde dünyanın büyük krizler yaşayacağını söylemektedir. Çözüm için de mutlaka dünyanın "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projelerini uygulamak zorunda olduğunu söylemektedir. Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, sezmeyen kalplere; görmesi, duyması ve sezmesi için bütün yollar denenmesine, düzenlenen 7 uluslar arası kongreye rağmen, bir türlü anlamak istemeyen milletimize söylenecek söz kalmadı ama gel gör ki batan gemide bizde varız?Divan Edebiyatı'nın büyük şairi Fuzuli'nin güzel bir sözü vardır; "Söylesem, tesiri yok; sussam gönül razı değil" diye? Zaman oluyor, bırakın yazı yazmayı; bilgisayarın karşısına geçmeyi bile canımız istemiyor. Zaman oluyor, kalbimizdeki duyguları yazıyoruz, tekrar silip; "Söylesem, tesiri yok" düşüncesine kapılıp; vazgeçiyoruz.Zaman oluyor, düşüncelerimiz kalbimizde bir yara halini alıyor. Gönlümüz yanardağ misali kaynayıp duruyor. Zaman oluyor, gönül derinliklerinden bir ses; "Tesiri olmasa bile yaz; susmak gönül için ziyandır, bu haline razı değilim" diyor. Bakıyoruz ki; "Sussam, gönül razı değil." Başlıyorsunuz; konuşmaya, yazmaya? Şimdi benim üzerinde özellikle durmak istediğim şudur. Yıllardır kapitalizmin vahşi yüzünü ortaya koymalarına ve artık bu düzenle yola devam edilemeyeceğini gören, yeni bir ekonomi anlayışına ihtiyaç olduğunu dile getiren, ancak çözüm adına ciddi bir adım atamayan dünya insanlığının korkunç bir kör inadı ya da kötü niyeti ile karşı karşıyayız.Gözlerinin önünde duran Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" görmezlikten geliniyor. 7 tane uluslararası kongrede tartışılan, Rusya'dan Çine, Almanya'dan İtalya'ya, 150 ülkede ucundan bucağından kırparak da olsa uygulanmak durumunda olan Modelin sahibini ve modeli duymamak mümkün değil ama bir türlü adını söylemekten imtina edilmektedir. Bu ne inattır bilinmez? Ya da nasipsizlik midir nedir? Rahmetli Celal Mısır Hocamız bir hadise anlatmıştı. O aklıma geldi birden? Paylaşayım efendim; "Bizim komşuda Aliço isminde bir kemancı vardı. Bir gün kapım çalındı ve haber verildi ki Aliço ölmek üzere, son anlarını yaşıyormuş."Zahmet olmazsa gelinde ona şahadet telkin edin, dua falan okuyun da ona yardımcı olunuz" dediler? Bizde Aliçonun başucuna geldik, "Aliço Lailaheillalah de" Aliço başladı mırıldanmaya; "gıvgıv da gıvgıv" Ben tekrar ediyorum "Aliço Lailaheillalah de" o gene "gıvgıv da gıvgıv" diyor. Ben ne kadar ısrar ettiysem o hala "gıvgıv da gıvgıv"? Bir ara kızdım ona; "Aliço söylesene" Aliço şöyle bir gözüme baktı ve "onu söyleyemiyrum" dedi?Ve maalesef Aliço şahadet getiremeden vefat etti. Arkadaşlar, Aliço bunu neden yaşadı biliyor musunuz? O bütün hayatını keman çalmakla geçirdi. İbadet nedir, şahadet nedir bilmedi, öğrenmedi işte ondan son anında şahadet getiremedi"?Yıllardır vahşi kapitalizmin çarkları arasında öğütülen; faiz, doviz, borç sarmalında boğulan; siyasiler, sanayiciler, esnaflar, büyük patronlar, kurtuluş için mutlaka yeni bir programa, yeni bir modele ihtiyaç olduğunu anlamaya başladılar ama dilleri bir türlü Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projelerine dönmemektedir. Vahşi kapitalimin ve diğer küresel sömürü düzenlerinin sayesinde son nefesini vermek üzere olan insanlığa bizde rahmetli Celal Mısır Hoca gibi ey falan filan kişiler; "Milli Ekonomi Modeli de""Milli Ekonomi Modeli de""Milli Ekonomi Modeli de" mi diyelim? Her şeye rağmen krizlere çare arayanlar, iktisadi problemlere çözüm arayanlar, eğer samimi iseler; "Milli Ekonomi Modeli" de modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş da uzakta değil hemen yanı başınızdadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hayatın gayesi kulluktur / 26.02.2025
- Orta yol güvenli yoldur / 25.02.2025
- Gurur ve bencillik çağın hastalığı oldu / 24.02.2025
- Allah’ım bizi Ramazan’a ulaştır / 22.02.2025
- Çözümün ve umudun adresi BTP / 21.02.2025
- Gayreti boşa gidenler ve Gaşiye Suresi / 20.02.2025
- Hüseyin Baş TÜSİAD’ı farklı açıdan eleştirdi / 19.02.2025
- Türkiye’de eleştirmek suç oldu / 18.02.2025
- Asıl dostumuz Allah’tır / 17.02.2025
- Allah’ın düşmanlarını dost edinenler! / 15.02.2025
- Orta yol güvenli yoldur / 25.02.2025
- Gurur ve bencillik çağın hastalığı oldu / 24.02.2025
- Allah’ım bizi Ramazan’a ulaştır / 22.02.2025
- Çözümün ve umudun adresi BTP / 21.02.2025
- Gayreti boşa gidenler ve Gaşiye Suresi / 20.02.2025
- Hüseyin Baş TÜSİAD’ı farklı açıdan eleştirdi / 19.02.2025
- Türkiye’de eleştirmek suç oldu / 18.02.2025
- Asıl dostumuz Allah’tır / 17.02.2025
- Allah’ın düşmanlarını dost edinenler! / 15.02.2025