Takva yolunu tutanlara, müttakiler safına dahil olmak için gayret sarfedenlere, helal-haram sınırlarına azami derecede dikkat edenlere, "Furkan" denilen bir meziyet, bir özellik bir ayırıcı vasıf ikram edileceğini Kerim Kitabımızdan öğreniyoruz.Enfal suresi, 29.ayet:"Ey iman edenler! Eğer Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir." (Diyanet)"Ey imân edenler! Eğer Allah Teâlâ'dan korkarsanız sizin için bir furkan kılar ve sizin günahlarınızı örter ve sizin için mağfiret buyurur. Ve Allah Teâlâ pek büyük bir fazl sahibidir." (Ömer Nasuhi Bilmen)"Siz ey imana erişenler! Eğer Allaha karşı sorumluluk bilinci içinde olursanız O size, hakkı batıldan ayırmaya yarayan bir ölçü bahşedecek ve kötü işlerinizi silip örtecek, sizi bağışlayacaktır: Çünkü Allah, bağış ve cömertliğinde sınır olmayandır." (Muhammed Esed)Bu ilahi ölçü, müttakilerin vasıflarından uzaklaşanların, helal-haram hassasiyetini kaybedenlerin, günah ve isyan batağına batanların "Furkan" vasfından mahrum kalacaklarını da ortaya koymaktadır.Allah'ın sayısız nimetleri ile donanmış olan insanoğlunun, bu nimetleri kendisine bahşedeni unutması, koyduğu sınırları dikkate almaması, tersine bir hayat yaşaması elbette ki o nimet sahibine büyük bir nankörlüktür. Dolayısıyla nankörlük arttıkça ona paralel olarak körlük de, basiretsizlik de artmaktadır.Günümüzde örneklerine sıkça rastlıyoruz.Az-çok tanıdığımız arkadaşlar var, çeşitli gazetelerde yazı yazan, ekranlarda arz-ı endam eden arkadaşlar?Öyle laflar ediyorlar, öyle yazılar kaleme alıyorlar ki; bu satırlar bu arkadaştan basıl südur etmiştir diye hayretler içinde kalıyoruz.Bakıyorsunuz; basiretten zerrece nasiplenmiş olsa, birazcık burnunun önünü görebilse böyle bir yazı yazmaz, yazamaz diyorsunuz.Sonra bir bakıyorsunuz ki, görüşmediğiniz yıllar içinde söz konusu arkadaşlar, zulmü alkışlayarak, zalimleri severek "imanlarına zulüm bulaştırmışlar" ve dolayısıyla basiretlerini, firasetlerini tümden kaybetmişler.Bir müminde bulunması gereken "Furkan" vasfı çoktan uçup gitmiş ve içine düştüğü bataklık ve karanlık içinde debelenip duruyor.El yordamı ile yazılar yazıyor.Mesela; Irak'ta bir buçuk milyon Müslümanın katili ABD'nin haçlı dünyasından olan destekçilerini en ağır ifadelerle güya lanetliyor da içimizdeki destekçilerine toz kondurmuyor, dolayısıyla kendisi de destekçiler safına geçmiş oluyor.Bahşedilen bunca nimete nankörlük yaparsanız, üç-beş kuruşluk menfaat ve şöhret için değerlerinizi ayaklar altına alırsanız, alanları alkışlamaya devam ederseniz yuvarlanacağınız yer körlüktür,basiretsizliktir.Bütün kardeşlerimize "Furkan" ihsan etmesini Yüce Rabbimizden niyaz ederiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025