Konya'daydık

BTP Konya İl Başkanlığı tarafından organize edilen 'Kuşatma Altında Türkiye' konulu salon programı için Cuma akşamı Konya'daydık. Sayın Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş ve Gen. Başkan Yardımcıları ile BTP'nin bazı İl başkanlarının katıldığı gece kalabalık bir Konyalı tarafından izlendi.

Güzel sesi ve yorumuyla, 'Tuna Nehri' marşını okuyan Baş'a, salondakiler gözyaşlarıyla eşlik etti.

Konuşmasında Türkiye'nin içinde bulunduğu kötü durumu özetleyen Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş, "IMF ile hareket ettikten sonra, gökten melekleri indirseniz, dört büyük melekten de bu konuda yardım alsanız, hiçbir şey yapamazsınız" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Haydar Baş; "Ekonomiden bahsedeceğim" dedi ve Karadenizlinin şu sözünü hatırlattı: 'Anahtarı bendedur'.

"Hiç ümidinizi kırmayın. Biz bu işi halledeceğiz" diyen Baş;

"Hükümet üyeleri bizim kardeşlerimizdir. Hiçbiri bizim düşmanınız değildir" şeklinde konuştu.

"Bu ülkede toplanan vergiler, borcumuzun faizine bile yetmiyor. Borcu borçla kapatmaya çalışıyorlar. Böyle bir şey ekonomik felakettir.

Bizim programlarımızı çaldılar. Ama uygulamaları mümkün değil. Çünkü IMF ile bu program yürümez.

Ben bu programı ortaya koyunca dünya bana ödüller verdi.

Sağda solda bu programı uygulayamayacağımı söylüyorlar; imkan mı verdiniz de beni hesaba çekiyorsunuz.

Bizim modelin adı 'Milli Ekonomik Modeldir.'

Misal mi? Mustafa K.Atatürk'ün 1923-1938 yılları arasında uyguladığı model buydu.

Küresel güçlerin yapmak istediği bir şey var; Dünyayı sömürmek.

Milli ekonomik modelin en büyük düşmanı küresel ekonomidir.

Başkalarından dilenerek geçinmek mümkün değildir.

Bu ülkede ucuzluğun olması için vergilerin düşmesi lazım. Hammadde ve enerji gibi unsuların ucuzlaması, kredi faizlerinin düşmesi lazım.

Bu birimlerin maliyeti düşmeden enflasyon düşmez.

BTP iktidarında faizsiz kredi alacaksınız.

ABD benim ekonomik görüşlerimin %40'ını kanunlaştırdı.

ABD benim dediğimi yaptı, siz beni terk ettiniz.

2 kere 2'nin dört yaptığını bilmeyene ülke idaresini terk ederseniz vallahi şu sokaklarda dilenmeye mahkûmsunuz.

Çok zengin yeraltı kaynaklarımız var. Biz bunları sizinle ortak işletecektik.

Bu yeraltı zenginliklerimizi yabancılara pazarlamayı planlıyorlar. Bu son derece yanlış ve riskli bir iş olur.

Benim gönlümde Türk insanını dünyanın patronu yapma düşüncesi vardı. Adım adım bizi takıp edip aleyhimizde yoğun bir kampanyaya girişenler, insanımızı kandırıp, bu hayalimizi gerçekleştirmemize mani oldu.

AB, Kıbrıs hakkında hüküm koyma hakkına sahip değildir. Bu hukuksuzluktur. AB bu konuda taraf değildir.

Musul-Kerkük olayından önce, buraya yabancı güçler girerse bu bizim için müdahale sebebidir dedik.

Keşke söylemeseydik. Çünkü biz oraya bir kişi bile göndermedik.

Musul ve Kerkük Misak-ı Milli hudutlarına göre bizim bir parçamızdır.

Eğer Saddam satılmamış olsaydı; Irak böyle olmayacaktı.

Bağımsızlık mücadelesi verenleri yıldırmak istediler.

Irak'taki olayları çok iyi görmek lazım.

Milli mücadelede taraf olanlar asla yılmasın. Bir araya gelsin, bir ve beraber olsun, her zorluğun üstesinden gelirler."

Bazı başlıklarını verdiğim konuşmasının ardından Karaman il Başkanlığı, Prof. Dr. Haydar Baş'a bir plaket takdim etti.

Toplantıda bulunan BTP kurmayları da birer konuşma yaptılar;

Dr. Abdullah Terzi; Millet halini özetleyip hatasını anladığını söyledi.

Ali Değirmenci; BTP'nin farkını konuştu.

Fuat Şengül; Özellikle enerji politikasındaki hatalar ve çalınan projelerden basetti..

Hayri Baş; BTP gençliği ve Kuvayı Milliye Dergisi,

Ahmet Kurt; Etrafımızdaki kuşatılmışlığı dillendirdi.

İzzet Yaşar; selamlama yaptı.

Müslim Karabacak; 'Dinlerarası Diyalog'a dikkat çekti.

Nuri Kaplan; Körfez Savaşın'da herşeyini kaybedenler buna sebep olanlardan haklarını bir gün mutlaka alacaklarını söyledi.

Ali Küsmeoğlu; Kerkük türküsünü okudu.

M.Emin Koç; "Millet eğer Haydar Baş'ı dinleseydi; bugün bu hale gelmeyecekti" dedi

Ahmet H.Kepekçi; "Bu millet tıpkı Hz. Ali misalinde olduğu gibi Haydar Baş'ı en hassas bir zamanda yalnız bıraktı" dedi.

Ali Gedik; Ya olduğun gibi ya da göründüğün gibi olmanın gereğinin altını çizdi.

Ve Ali Altun, o güzel eserleri okudu.

Farklı bir topluluk vardı Konya'da.