Üzerinde uzun uzun tefekkür etmemiz gereken zaman ve zeminlerde, kulağımıza çalınan haberlerde çoğu zaman, duymamazlıktan geliyoruz ve kulağımızın üstüne yatıyoruz.
Mesleğimizi icra ederken, sosyal hayatta üstlendiğimiz rolleri oynarken sergilediğimiz bu tavrı ne yazık ki, hayat kitabımız olan Kur'an'ın bazı ayetleri karşısında da sürdürüyoruz.
Kur'an'da anlatılan kıssalardan gereğince ve yeterince dersler çıkarmadığımız, çıkaramadığımız gibi bazen de işin kolayına kaçıp, 'bu ayet bizden önceki toplumlardan bahsediyor, başka başka inanç guruplarının yanlışlarından söz ediyor' diyerek okuyup geçiyoruz, dinleyip geçiyoruz.
Böyle bir tavrı sergileyerek sorumluluktan kurtulamayacağımız ayetlerle karşılaştığımızda peki ne yapacağız?
'Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla' kalıbında anlatımlar var Kur'an'da.
İşte Tevbe suresinin 34. ayeti…
Öyle ki direkt inananlar topluluğunu muhatap alıyor, sözün başında Mü'minlere hitap ediyor, her şeyden önce, pürdikkat kesilmemiz, kulağımızı dört açmamız gerekmiyor mu?
Tam da 'kızım sana söylüyorum gelinim sen anla' metodu.
"Ey iman edenler! Bilin ki, hahamların, rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızca yiyip yutuyor ve onları Allah'ın yolundan alıkoyuyorlar. Fakat bütün o altını, gümüşü toplayıp Allah yolunda harcamayanlara, işte onlara sonraki hayatta çok çetin azabı müjdele."
"Bu toplanıp saklanan altının, gümüşün cehennem ateşinde kızdırılıp, onların alınlarının, böğürlerinin ve sırtlarının damgalanacağı gün, bu günahkârlara "İşte kendiniz için topladığınız hazineler" denecek. "Şimdi tadın bakalım, sarılıp sakladığınız hazinelerin başınıza açtığı belanın tadını!" (Tevbe, 34-35)
'Ey iman edenler!' diye başlayan bu ayetler, iman edenlere bazı mesajlar vermeyi hedeflemiş olamaz mı?
Tevbe suresini okurken, bu ayetlere geldiğimizde, başımızı iki elimizin arasına alıp derin derin düşünceye dalmamız, nice dersler ve ibretler almamız gerekmiyor mu?
Yahudi ve Hıristiyan din adamlarının, insanların mallarını haksızlıkla, zulmen, bir takım fırıldaklar çevirerek yediklerini, böyle haksızlıklar ve haramlarla iştigal ettiklerinden ötürü, insanları ayrıca dinden soğuttuklarını bize bildiren bu ayetlerin bizlere de söylediği, söylemek istediği hakikatler yok mudur?
Aynı cürümleri işleyenler, aynı mal stokçuluğunu yapanlar, insanların, yetimin-yoksulun rızkına çöktükleri için bu alçakça davranışları yüzünden kitleleri de güya mensup oldukları inanç sisteminden soğutanlar, Hahamları ve Papazları tehdit eden elim azaplara muhatap olmayacaklar mı?
Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla.
Var mı anlayan, var mı ürperen?
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025