logo
01 HAZİRAN 2024

Kendi hesabını yapmayanın hesabını başkaları yapar

10.03.2021 00:00:00
'Kendi hesabını yapmayanın hesabını başkaları yapar' seslendirme dosyası:

Bir süredir, tarihi göç penceresinden okumaya devam ediyoruz. 

24 Temmuz 1923. 

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ifadesi ile 'Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi' olan Lozan Barış Antlaşmasının imzalandığı tarih. 

21 Kasım 1922'de başlayan Lozan Konferansı, İtilaf Devletlerinin Sevr Antlaşması'nı temel alma yönündeki dayatmasına Türkiye'nin direnmesi ve görüşmelere zaman zaman ara verildiği için sekiz ay sürmüştü. Azınlıklar konusunda Türk tarafı 'Türkiye'de ırki azınlıkların bulunmadığını, ırki ya da dilsel azınlıkların himayesi prensibinin kabul edilemeyeceği" konusunda net bir kararlılık göstermiştir (Ahmet Yavuz, Lozan Barış Konferansı Tutanakları, s.173, s.179, s.195, s.198 Dışişleri Bakanlığı, Ankara,1968).  

Bu antlaşmanın azınlıklar maddesi, kanımca Mustafa Kemal'in dolayısıyla yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyeti'nin göç politikasının da ilan edilmesidir. 

Lozan görüşmelerine Türkiye adına katılan İsmet Paşa, hatıratında azınlıklar bahsinde şunları yazar:
 
"Bu konuda Lozan'da büyük baskılara maruz kaldık. Cihan Harbi içinde bütün dünyaya karşı padişah hükûmetinin yardımı ile haksız iftiralara uğradık. Padişah hükûmeti, millete tevcih edilen suçları kabul edip, bir takım insanlara yükleyerek, memleketi bu suçların bahanesi altında hazırlanan suikastlara karşı koruyabileceğini zannetmiştir. Karşımızda bulunan galipler, suçları bir defa memlekete yükledikten sonra onu yapanları adları adlarına ehemmiyet vermeksizin cezayı tabiatıyla millete yükleyeceklerdi. Bu sebeple biz Lozan'da ekalliyetler meselesinden dolayı büyük sıkıntı çekmişizdir." (İsmet İnönü, İsmet İnönü'nün Hatıraları Lozan Antlaşması, c:1, Yenigün Haber Ajansı Baskı ve Yayıncılık, İstanbul, 1998)    
 
Azınlıklara kötü davranıldığı konusu, devletlerin Osmanlı'ya müdahalesine bir bahanesi yapılmıştır. (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk, 4. Baskı, Aralık-2017, s:787).

1923 Yılında imzalanan Lozan Antlaşması üzerine kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti, Lozan'dan gelen model çerçevesinde yalnızca gayri Müslim din gruplarına azınlık statüsü tanımıştır. Bunun dışında her Türk vatandaşı azınlık değil, aksine çoğunluğun eşit bir parçası olarak ele alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bu modeli ile 20. Yüzyıl boyunca uyum içinde varlığını sürdürebilmiştir (Tunç H.,Uluslararası Sözleşmelerde Azınlık Hakları Sorunu ve Türkiye, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 8(2)). 

Bu tarihi antlaşma ile netleşen azınlık tanımı, hemen ardından Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleştirilmiş olan karşılıklı nüfus değişiminin de esasını oluşturmuştur.

Bu dönemde de göç uluslararası siyasetin yine önemli bir parçasıydı. Ki birçok tarihçi iki Dünya Savaşı arasını "Mülteciler Dönemi" olarak adlandırır. Özelikle yeni kurulan ulus devletlerde kalan azınlıklar ve bunların göçleri meselesi dönemin en önemli gündem maddesi idi. "Kendi hesabını yapmayanın hesabını başkaları yapar." ölçüsü gereği, o günkü toplu durumda "göç politikasını kendisi belirleyemeyen ülkeler başka ülkelerin göç politikalarına alet olmak zorunda kalmışlardır". 

"Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi veya Değişimi"ile iki ülke sınırlarında yaşayan kişilerin, din esasına göre yer değiştirmesi kararlaştırılmıştır. Türk topraklarında yerleşmiş olan Rum Ortodoks dininden olanlar ile Yunan topraklarında yerleşmiş İslam dininden olanlar karşılıklı olarak yer değiştirilmiştir. 

Avrupa Hristiyan ülkeleri, Osmanlıdan geri kalan toprak parçalarınıbirçok parçaya bölmek de kararlı idi. Sevr Antlaşmasındabunu net olarak görmekteyiz. Sevr'i uygulamak için en büyük kozları azınlık meselesi ve bu konuda ellerini güçlendiren en önemli konu da padişah hükümetine uygulattırdıkları göç politikası idi. 

Kurtuluş Savaşı sonrasıAnadolu'da ciddi bir insan gücü açığı ortaya çıkmıştı. Türkiye'de o dönemde nüfus yoğunluğu metrekare başına 13 kişiydi. Bu rakam Yunanistan'da 49, Romanya'da 62, Bulgaristan'da 58 kişiydi. 

Osmanlı politikası gereği,Türkler savaşlarda ölürken, ticaret ve tarım büyük oranda gayrimüslimlerin kontrolüne geçmiş idi. Savaşlar nedeniyle erkek ve Müslüman nüfusun neredeyse sıfırlanması Anadolu'yu bir harabeye çevirmişti. 

Falih Rıfkı Atay 1923-24 yıllarında Anadolu'yu bakın nasıl tasvir ediyor: 

"Her yerde bağlar bozulmakta, zeytinlikler yabanileşmekte veya kesilmekte, balık avcılığı ölmekte, çarşılar kapalı durmakta idi… İzmir'den Uşak'a doğru yalnız tüten harabeler ve enkaz arasından geçmiştik…Baştan başa ziraati ile ticareti ile, zanaatleri ile, şehirleri, kasabaları ve köyleri ile, yeniden "inşa" edilecek, maddi ve manevi inşa edilecek bir vatan ve 12 milyon İngiliz lirası, yani iyice bir anonim şirket sermayesi kadar bir bütçe!"(Atay, F. R. (2008). Çankaya. İstanbul: Pozitif Yayınları). 

Kurtuluş Savaşını yaptığımız ülkelerin mensupları ülkelerine iade edilirken, zulümle karşı karşıya olan öz ve öz kendi vatandaşlarımız Misak-i Milli Sınırlarına göç ettirilmiş idi. Bu bağlamda Rumeli'den göçler Türkiye'nin İki Dünya Savaşı arası dönemde yaşadığı Ulusal Güvenlik ve Savunma sorunu bağlamında önemli bir Müslüman ve erkek nüfus kaynağı oluşturdu. Balkanlar'dan Türkiye'ye göçler sonucunda 1927 yılından sonra işlenen toprakların yüzölçümünde %35'lik bir artışın olduğu görülmektedir. 

"Elhamdülillah Türk'üm" diyen herkesi dini kimliği üzerinden Türk olarak tanımlayan anlayış ile gelen göçmenlerin iktisadi ve demografik faydası takdire şayandır.     

Bir yanda Müslümanlığı ile övündüğümüz Osmanlının göç politikası ve sonuçları, bir yanda dinsizlikle itham ettiğimiz Mustafa Kemal'in göç politikası ve sonuçları.

Şunu hiçbir zaman unutmayalım. Müslüman feraset sahibidir. Şimdi anladık mı gerçek Müslüman kim?

 
Doç Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
İş bilenin, kılıç kuşananın!
Avrupa enflasyonu düşürdü, Türkiye hoplattı
Avrupa'da bile daha ucuz
Bu fiyatlara akıllı turist bile almaz
İslam karşıtı göstericilere bıçakla saldırdı
Polis vurarak etkisiz hale getirdi
'En başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum'
Banka yöneticisi tanıklık yaptı
Bazı iller için aşırı sıcaklık uyarısı verildi
Belli saatlerde sokağa çıkmayın
Türkiye yolları uzay yolundan daha çetin!
Alper Gezeravcı trafik kazasında yaralandı
Özel'den sokak hayvanları açıklaması
'Tehlike yok diyemezsiniz'
İtalya tavrını net ortaya koydu
"Silahlarımız Ukrayna dışında kullanılamaz"
FETÖ soruşturmasından gözaltındaki eşini görmek için yaptı
Sahte avukat gözaltına alındı
CHP'li Bulut'tan iktidarın yeni düzenlemesine tepki
Varlık yokluk mücadelesi
İsrail'e 'soykırımcı' diyen hemşireyi kovdular
Emperyalistlerin gerçek yüzü
Fenerbahçe Mourinho bombasını patlattı
Ünlü teknik direktör ile anlaşmaya varıldı
Antalya'ya uçanlara türbülans uyarısı
3 vakadan 2'si Türkiye üzerinde yaşanıyor
'Valilikten arıyoruz' diyerek dolandırdılar
Derdini yine şiirle anlattı
Amasya'da üretim seferberliği ilan edildi
Kilosu 2 bin 500 dolardan satılıyor
İş bilenin, kılıç kuşananın!
Avrupa enflasyonu düşürdü, Türkiye hoplattı
Avrupa'da bile daha ucuz
Bu fiyatlara akıllı turist bile almaz
İslam karşıtı göstericilere bıçakla saldırdı
Polis vurarak etkisiz hale getirdi
'En başından beri 'Fatih Terim Fonu' olarak duydum'
Banka yöneticisi tanıklık yaptı
Bazı iller için aşırı sıcaklık uyarısı verildi
Belli saatlerde sokağa çıkmayın
Türkiye yolları uzay yolundan daha çetin!
Alper Gezeravcı trafik kazasında yaralandı
Özel'den sokak hayvanları açıklaması
'Tehlike yok diyemezsiniz'
İtalya tavrını net ortaya koydu
"Silahlarımız Ukrayna dışında kullanılamaz"
FETÖ soruşturmasından gözaltındaki eşini görmek için yaptı
Sahte avukat gözaltına alındı
CHP'li Bulut'tan iktidarın yeni düzenlemesine tepki
Varlık yokluk mücadelesi
İsrail'e 'soykırımcı' diyen hemşireyi kovdular
Emperyalistlerin gerçek yüzü
Fenerbahçe Mourinho bombasını patlattı
Ünlü teknik direktör ile anlaşmaya varıldı
Antalya'ya uçanlara türbülans uyarısı
3 vakadan 2'si Türkiye üzerinde yaşanıyor
'Valilikten arıyoruz' diyerek dolandırdılar
Derdini yine şiirle anlattı
Amasya'da üretim seferberliği ilan edildi
Kilosu 2 bin 500 dolardan satılıyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.