Haklarını teslim etmek lazım ki, mevcut iktidar kadroları şahsi kârlarını muhafaza edebilmek için, şahsi servetlerini kartopu gibi büyütebilmek için her fırsatı en üst düzeyde değerlendiriyorlar ve adeta kılı kırk yarıyorlar.
İktidarlarının ilk yıllarında bunlara 'muhafazakârların iktidarı' adını koymuşlardı, yanıldıkları kısa sürede ortaya çıktı ki, şahsi çıkarlarından, maddi menfaatlerinden başka muhafaza ettikleri herhangi bir şey yokmuş.
Ülkeye ait, millete ait kaynakları ve değerleri muhafaza etselerdi, bugün her tarafından tel tel dökülen bir halde olmazdık, iç ve dış borçlar dudak uçuklatan rakamlara ulaşmazdı, ahlaki çürüme yandaş kanalların ekranlarından taşıp dökülmezdi.
Herhangi bir değeri muhafaza için çalışıp didinselerdi, hafta başından beri ibretle ve tüylerimiz diken diken bir halde izlediğimiz 'yeni doğan çetesinin' yaptıklarının, cinayetlerinin binde biri bile olmazdı bu memlekette.
Sadece kârlarını muhafaza eden, sadece şahsi menfaatleri için koşan bir kadro olmasaydı, nüfusun yüzde onluk bir kesiminin serveti lahana misali kat kat katlanırken, nüfusun yüzde doksanı sefilleri oynar halde olmazdı.
Sadece kârlarının muhafızı bir kadro, 20 şu kadar yıldır iktidarda olduğu için, şahsi menfaatlerinden başka hiçbir şey düşünmedikleri için ülkenin dört bir yanında köylüler, akarsularını, berrak akan derelerini, hayvanlarının otlak alanlarını, kendilerinin geçim kaynakları olan zeytinliklerini ve meyve bahçelerini bunlardan korumak için gece gündüz nöbet tutmak zorundalar.
Milletin en temel taşı olan aile kurumu bugün çatır çatır çatırdıyor, gençlerin evlilik yaşları otuza, kırka doğru ilerliyor, yuva kurmuş olanlar hayat pahalılığı ve geçim zorluğu yüzünden çocuk sahibi olamıyorlar ve dolayısıyla bir milletin soyu yavaş yavaş değil çok hızlı bir şekilde kurutuluyor.
Keşke, hiç olmazsa ne yapıp edip, milleti ayakta tutacak olan aile kurumunu muhafaza için koskoca çeyrek asır boyunca bir şeyler yapılabilseydi, yönetici kadrolar şahsi heybelerini doldurmayı düşündükleri kadar, yetişmekte olan gençlerin nasıl yuva kuracaklarını, doğan çocukların nasıl beslenebileceklerini ve nasıl çetelerin eline düşmeyeceğini de düşünselerdi.
Her taraftan ve her sektörden gelen çürümüşlük kokuları gösteriyor ki, mevcut siyasi iktidar kadroları sadece ve sadece şahsi kârlarının muhafızı olmuşlar ve onun dışında her şeyi boş vermişler.
Yazık çok yazık.
- Kimsesizler çığ gibi… / 20.11.2024
- Söyleyecek sözü mü kaldı? / 19.11.2024
- 21. asrın ilk çeyreğini böyle bitiriyoruz / 16.11.2024
- Riyad’da sergilenen riyakârlık / 15.11.2024
- Utanmayı unutmuş bir İslam dünyası / 13.11.2024
- Özlüyoruz / 12.11.2024
- Aç bırakılan halka türlü tiyatrolar dayatılıyor / 08.11.2024
- Bugün soykırımcıya mal satanlar… / 07.11.2024
- Siz varsınız diye… / 05.11.2024