AKP, Türkiye’de fakirliği bitiren partidir!

Türkiye'de fakir var mı? Yok, diyemem ama 22 yıllık tek parti iktidarının, ülkemizdeki fakirliği azalttığı bir gerçektir.

Evet, AKP iktidarı fakirliği azalttı, yoksulluğu ve açlığı çoğalttı. İspatı ortada. Türkiye'de çalışanların yarısına yakını, hükümetin belirlediği ve artık temel gelir haline gelen asgari ücret alıyor. 

Asgari ücret ne kadar? 17 bin 2 TL. Yoksulluk-açlık sınırı ne kadar? 20 bin TL'nin üstünde. Üstüne bir de 12 bin 500 TL maaş takdir edilen emeklileri koyun.

Ne çıktı ortaya? Tek parti iktidarı fakirliği azaltmış, yoksulluğu tavan yaptırmış.

Fakirlik sınırı ise 70 bin TL'nin üzerinde.

Tek parti iktidarında fakir olmak için ya polis, müftü, öğretmen olmalısınız. Ya da bir ailede anne-baba ve çocuğun çalışması veya emekli olup, Sayın Erdoğan'ın tabiriyle 'çift dikişle' hayata devam etmesi lazım.

Zengin olmak mı? 

Bu ülkede nasıl zengin olunur, sorusunun cevabını Sayın Erdoğan çok eskiden, 'fakir, neden fakirdir? Çalmasını bilmediği için fakirdir' sözleriyle açıklamıştı. 

Bu pencereden baktığımızda bugün insanımızın yoksul ve fakir olmasının sebebi çalmasını bilmediği için olsa gerek!

İktidara göre fakir de yok, yoksul da

Evet, iktidara göre fakirde yok, yoksulda. Bizzat Milletin Meclis'inde, 'karnına lokma giren kişi aç değildir' demediler mi? Dediler. 

Hatta 'biz olmasaydık ekmek bulamazdınız, vatanınız olmazdı' bile dediler.

Ama dilleriyle yalanladıklarını, icraatlarıyla doğruladılar.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Eylül 2024 itibariyle 3 milyon 688 bin 378 hane düzenli sosyal yardım yapmakla övünüyor. Yani Eylül itibarıyla 14,8 milyon kişi düzenli yardıma muhtaç.

Yine araştırmalara göre Türkiye'de beş haneden biri enerji yoksulu. Yani evini, olması gerektiği gibi ısıtamıyor.

Çocuk yoksulluğuna yönelik TEPAV raporuna göre, Türkiye'de 0-13 yaş arasında 7 milyon çocuğun yoksulluk, 2 milyon çocuğun ise derin yoksulluk içinde olduğu açıklandı.

Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan: "AK Parti olarak yapılamaz denilen, imkansız olarak görülen ne varsa yaptık."

Tebrik ederim Sayın Bakan! Gerçekten yapılması gerekeni yaptınız!

Ha! Daha da yoksullaşacağımızın müjdesini de Mehmet Şimşek: "Enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek için ilave tedbirler alacağız" sözleriyle verdi.

İktidar gündem provokatörlüğü yapıyor

Erdoğan'da, ortağı MHP'de, bakanları da, vekilleri de, medyası da ekonomik çöküşü, açlığı, yokluğu ve bunların neticesinde ortaya çıkan vahim olayları, cinnet vakalarını gizlemek, gündemden kaçırmak gündem provokatörlüğü yapıyor.

Biri akıllı tahtadan bahsediyor, tek parti vurgusu ile hala camiler ahır yapıldı, diyor. Biri hala başörtüsünden bahsediyor. Bir diğeri Atatürk'ü, AKP'ye kayıt yapmaya çalışıyor, bir diğeri vatan hainlerini kutsuyor. Bir başkası Afrika'da altın çıkarma müjdesi veriyor vs.

Hatta yetinmediler! Bebek katilini bile getirip ülke gündeminin ortasına attılar. Bir gecede terörü hortlattılar. 

Ama milletin gündemi bunlar değil. O dillerinden düşürmedikleri terörle mücadele, Filistin, İsrail başlıkları da değil. Hatta yaşanan toplumsal çöküş, ortaya çıkan vahşetler bile milletin gündemi değil.

Vatandaşın gündemi nedir?

Anket şirketlerinin bu yıl yaptıkları anketleri inceledim. En iyimser ankette bile her 100 kişiden 60'ı 'benim sorunum ekonomi' diyor. Diğer anketlerde bu oran % 75 ile % 83 arasında. Her dört kişiden 3'ü gidişat kötü, diyor.

Bahçeli'nin bebek katili çıkışı, Erdoğan ve CHP'nin 'Kürt sorunu' başlıkları neredeyse vatandaşın gündeminde bile değil.

Vatandaşın derdini gündem edinen tek lider BTP lideri Hüseyin Baş'tır. 

Sayın Baş yaptığı açıklamalarda; 'Ekonomik zorluklar toplumun ahlaki yapısını bozuyor ve yozlaşma her yerimizi sarıyor. Bunu beceriksizlik olarak değil planlı bir yok etme politikası olarak okuyoruz…

Asgari ücrete en iyi teklif veren dahi açlığı vadediyor. Bu millet bunu hak etmiyor' derken parti programı olan ve BRİCS'in temelini oluşturan Milli Ekonomi Modeli'ni çözüm olarak ortaya koyup, vatandaşa kurtuluş kapısını gösteriyor.

Son söz Sayın Erdoğan'ın

"Vatan satmak, bu topraklarda bin yıllık ortak geçmişi olan insanların birliğini beraberliğini, kardeşliğini sağlayamayarak, ülkenin maddi, manevi kayıplara uğramasına göz yummakla olur. Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur." (Yıl 2015)

Örnek vermeye gerek var mı?