Eski AKUT Başkanı tutuklandı
Eski AKUT Arama Kurtarma Derneği Başkanı Nasuh Mahruki, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaydığı" gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı.
20.11.2024 13:00:00 / Güncelleme: 20.11.2024 14:10:29
AA
AA
Eski AKUT Arama Kurtarma Derneği Başkanı Nasuh Mahruki, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaydığı" gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı. Mahruki, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından 12 Kasım'da yaptığı paylaşımlara ilişkin yürütülen soruşturmada ifade vermek için avukatları ve yakınlarıyla İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Basın mensuplarına daha sonra açıklama yapacağını dile getiren Mahruki, savcılıkta ifade verdi. Mahruki, bunun ardından "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Nöbetçi sulh ceza hakimliği Mahruki'nin tutuklanmasına karar verdi.
Tutuklama kararının gerekçesi
Mahruki, hakimlikteki ifadesinde yazar ve motivasyon konuşmacısı olduğunu, neyle suçlandığını bilmediğini söyledi. Sosyal medya hesabından paylaştığı bilgilerin, gazeteciler ve siyasetçilerin yazmış olduğu yazı ve gazete kupürleri olduğunu savunan Mahruki, "Hiçbirini yanıltıcı bir bilgi olarak yayımlamadım, hepsinin belgesi elimdedir. Bir şekilde kamuoyunun ve mahkemenin algısını yanıltmak için kötü niyetli yüzlerce kişi tarafından paylaşılmıştır. Tamamen bir algı oluşturulmuştur. Söz konusu yayımlar benim uydurduğum şeyler değildir. Bu paylaşımların hangisinin yanlış olduğunu dahi bilmiyorum." ifadelerini kullandı. Sulh ceza hakimliğinin tutuklama kararında, Mahruki'nin X adlı sosyal medya uygulamasındaki kendisine ait olduğunu kabul ettiği hesabından, toplumun genelini ilgilendiren ve kamuoyu tarafından yakından takip edilen seçmen kayıtları, yabancılara vatandaşlık verilmesi, yapılan ve yapılacak seçim işlemlerinin yürütülmesiyle ilgili devletin kurum ve organları tarafından usulsüzlükler yapıldığı, ölülere oy kullandırıldığı, sayısız yabancıya vatandaşlık verildiği gibi kamu düzeniyle ilgili gerçeğe aykırı bilgilerle halkı yanıltarak algı oluşturmaya çalıştığı anlatıldı.
14 Kasım'da yakalama emri çıkarıldı
Mahruki'nin paylaşımlarında kullandığı ifadelerle devletin kurum ve organlarına duyulan güveni olumsuz etkilemeye çalıştığı, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle hareket ettiği belirtilen kararda, bu paylaşımların içerikleri ve görüntülenme sayıları dikkate alındığında kamu barışını bozmaya elverişli olduğu kaydedildi.
Kararda, şüpheli hakkında 14 Kasım'da yakalama emri düzenlendiği ancak ifadesinin 20 Kasım'da alınabildiği hususu göz önünde bulundurulduğunda kaçma şüphesi, üzerine atılı suçun ceza üst sınırı ve mevcut delil durumu dikkate alınarak adli kontrol tedbiri uygulanmasının yetersiz olacağı belirtildi.
İlk açıklamayı eşi yapmıştı
Mahruki, eşi Mine Mahruki aracılığıyla gözaltı kararı sonrası şu açıklamayı yapmıştı: "Hakkımda savcılık tarafından bir soruşturma başlatılmadan yani birisinin şikayetçi olması veya re'sen yöntemle başlatılmış bir dosya olmadığı halde, usulüne aykırı şekilde, gece vakti evimin önüne sivil araçlarla ve sivil kıyafetlerle gelen, polis olduğu tahmin edilen 6-7 sivil kişiyle götürülmek istenmem ve tesadüfen evde olmadığım halde evimin karşısında sabaha kadar bekletilmeleri hukuka ve genel uygulamalara aykırı bir durumdur. Sivil polislerin giderken de herhangi bir resmi yazı, çağrı kağıdı vs bırakmadığını da eklemek isterim.
X platformunda sıradan bir düşünce ve yorum paylaşımı yaptığım bir tweet atmamdan dolayı eğer bir soruşturma açılacaksa, yapılması gereken şey polisiye yöntemlerle gecenin köründe çocuklarımı ve eşimi, biricik ailemi korkutup gözdağı vererek ve bugüne dek hiç böyle bir şey görmemiş sakin sokağımızda yaşayan komşularımızı da huzursuz ederek baskın yapmak değildir.
Benim yerim belli, yurdum belli, doğma büyüme bu adresteyim. Cumhuriyet'in ilk bankacılarından ve ilk İnşaat mühendislerinden olan büyükbabamın bizzat kurduğu mahallede, bizzat inşa ettiği evde tam 62 yıldır yaşıyoruz. Bu konu normal şartlarda Basın Savcılığının yürüttüğü sıradan bir soruşturma olacakken, cinayet işlemiş veya kaçmış bir suçluymuşum gibi garip ve rahatsız edici polisiye yöntemlerle evime baskın yapılması ve hakkımda böyle bir kural dışı sürecin yürütülmesi hiçbir resmi ve yasal uygulamayla bağdaşmıyor. Bu gayrı ciddi ve kişisel uygulamayı protesto ediyorum. Burada olması gereken yöntem, devletin resmi kurallarını işleterek, ilgili kişiyi yazılı davet usulüyle ifadeye çağırmaktır. Oysa sanki olağanüstü bir suç işlemişim gibi apar topar, polis olduğu bile belli olmayan sivil kişilerle gece vakti baskınla adam yakalatmaya kalkmak ne kadar hukuka ve toplumsal barışımıza uygun bir durumdur, bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum."