Kadir gecesi yalnızca Ramazan ayında var olan bir gecedir. Kur'an-ı Kerim o bir gecenin bin aydan daha hayırlı olduğunu söyler. "Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır." (Kadir Suresi, 9). Kadir gecesi, meleklerin yeryüzüne indiği gecedir; nur, saadet ve Allah'a yakınlık gecesidir; selam ve rahmettir.
Kur'an'da açıklandığı gibi "Kadir gecesi" mübarek Ramazan ayındadır. Bakara 185'de şöyle buyurulur: "Ramazan ayı Kur'an'ın kendisinde
indirildiği aydır."
Ayrıca Duhan Suresi'nin başlangıcında da şöyle buyurulur: "Ha Mim. And olsun her şeyi açıklayan Kur'an'a, şüphe yok ki Biz onu (Kur'an'ı) kutlu bir gecede indirdik, şüphe yok ki Biz, insanları korkuturuz, o gece ayrılır (takdir edilir) her hükmolunan iş, şüphe yok ki Biz
göndermişizdir?"
Kadir Suresi'nde de şöyle buyurulur: "Şüphesiz Biz indirdik onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde. Sen Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Ruh (ki meleklerin en ulusudur) ?bu yıl- takdir edilen her iş için, Rablerinin izniyle inerler, esenliktir, o gece gün ışıyıncaya dek sürer."
Kadir gecesinin 19, 21, 23 veya 27'inci gecelerinden biri olabileceği hususunda rivayetler vardır. Ancak bazı nedenlerden dolayı bu dört geceden hangisinin Kadir gecesi olduğu tam olarak açıklanmamıştır. Bu dört gecenin amelleri, duaları ve Peygamber Efendimizle Ehl-i Beyt İmamlarının bu dört değerli geceye verdikleri önem, Kadir gecesinin bu dört gece ya da bunlardan birisi olduğunu gösteren ayrı bir kanıttır. Yüce İslam dininin Muazzam Peygamberi meşhur hutbesinde Kadir gecesi hakkında şöyle buyurmuştur: "? Bu ayda bir gece var ki, bin geceden daha hayırlıdır."
Kadir geceleri, Ramazan'ın manevi açıdan doruğa ulaştığı gecelerdir. Bu gecede mümin kulun hayatı baştan başa Allah'ın rengine bürünüvermekte ve O'nun yüceliğiyle dolup taşmaktadır. O, mümin kulun tek dayanağıdır. Mümin bir kimse O'na dayanır, O'nun dışında ve O'ndan gayrı her şeye sırtını çevirir; gecenin sır dolu sessizliğinde tam bir kullukla Rabbinin katında her şeyi, hatta kendisini bile unutur gider. Yeryüzüyle ilgi her şeyden koparak gökyüzüne bağlanır. Göklerle birleşir! Bu anlamlı bütünleşme onu soyutlaştırır ve biricik Rabbine ibadete koyulur. Nedenler, kanunlar ve evrenin sırlarını örten perdeler açılıverir, mümin her şeyi düzüp koşan Allah'ı görür sadece? Ve can gözüyle Allah'ın kelamına kulak verir: "Melekler, Rablerinin izniyle inerler." Ve yine mümin kul kalbiyle; tüm evrenin ilahi emrin gücüyleharekete geçtiğini anlar. "Bu, O'nun emri ve O'nun iradesidir, her şeyi kendi egemenliğine almıştır" diye düşünür.
Kadir gecesi, insanın Allah'la karşılaşma vaktidir; cismin rengini yitirip ruhun hâkim olduğu gecedir. Maddenin alçalıp, mananın yükseldiği, dini maneviyatın tecelli ettiği ve yerin semavileştiği, mümin kulun vücudunun baştanbaşa fıtratının derinlikleriyle yol arkadaşı olduğu, insanın meleklerle arkadaşlık ettiği gecedir!
Kadir gecesi; kendini unutma, Allah'ın varlığına dalıp onda boğulma, O'nun rahmet ve sevgi yağmurunun, oruçluların üzerine yağdığı zaman dilimidir. İlahi takdir gecesidir. Kadir, evet Kadir bin aydan daha hayırlı bir gecedir?
Kadir gecelerinde ne
yapmalıyız:
Kadir gecelerinde, Ehl-i Beyt İmamlarının bize öğrettiği gibi kâinatın yaratıcısına hamd ü senada bulunmalı ve O'nunla dertleşmeliyiz. Tüm gece boyunca uyanık kalınmalı, namaz ve ibadetle meşgul olunmalı. Arzu ve istekler Yüce Allah'ın dergâhına sunulmalı ve ondan sevgi, rahmet ve af dilenmeli. O'nun varlığı yaratan zatıyla kendi fikri bütünleşmemizi yenilemeli ve bu bütünlüğü sağlamlaştırmalıyız. Gerçekten tertemiz olan Ehl-i Beyt İmamlarının da buyurdukları gibi gerçek nasipsiz kimse, bu gecelerin feyzinden mahrum kalan kimsedir. Çünkü "insan yapıcısı" olan (insanı insanlaştıran) oruç farizasının tüm yapıcılığıyla gözler önüne serildiği doruk noktayı Kadir gecesinde görmek ve bu atmosferi Kadir gecesinde mükemmelleştirmek gerekir.
Kalpleri uyanık halkımızın ve özellikle de sevgili gençlerimizin, Ramazan ayının bereketlerinden yararlanarak Kadir gecelerinde kendilerini insani açıdan olgunlaştırmaları, bu değerli gecelerde iman ve aşkla vardıkları ve varmaları gereken fazilet evreleri ve manevi yüceliğe dikkat etmeleri ve bu alanda ilerlemeye çalışmaları umulur. Böylece her Ramazan'dan sonra İslam ve onun pek değerli hükümlerini ve yine derin ve anlamlı eğitim sistemini daha iyi anlayarak, kendi ruhumuzu bu semavi inancın hedeflerine daha çok yaklaştırabiliriz!
Kur'an'da açıklandığı gibi "Kadir gecesi" mübarek Ramazan ayındadır. Bakara 185'de şöyle buyurulur: "Ramazan ayı Kur'an'ın kendisinde
indirildiği aydır."
Ayrıca Duhan Suresi'nin başlangıcında da şöyle buyurulur: "Ha Mim. And olsun her şeyi açıklayan Kur'an'a, şüphe yok ki Biz onu (Kur'an'ı) kutlu bir gecede indirdik, şüphe yok ki Biz, insanları korkuturuz, o gece ayrılır (takdir edilir) her hükmolunan iş, şüphe yok ki Biz
göndermişizdir?"
Kadir Suresi'nde de şöyle buyurulur: "Şüphesiz Biz indirdik onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde. Sen Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Ruh (ki meleklerin en ulusudur) ?bu yıl- takdir edilen her iş için, Rablerinin izniyle inerler, esenliktir, o gece gün ışıyıncaya dek sürer."
Kadir gecesinin 19, 21, 23 veya 27'inci gecelerinden biri olabileceği hususunda rivayetler vardır. Ancak bazı nedenlerden dolayı bu dört geceden hangisinin Kadir gecesi olduğu tam olarak açıklanmamıştır. Bu dört gecenin amelleri, duaları ve Peygamber Efendimizle Ehl-i Beyt İmamlarının bu dört değerli geceye verdikleri önem, Kadir gecesinin bu dört gece ya da bunlardan birisi olduğunu gösteren ayrı bir kanıttır. Yüce İslam dininin Muazzam Peygamberi meşhur hutbesinde Kadir gecesi hakkında şöyle buyurmuştur: "? Bu ayda bir gece var ki, bin geceden daha hayırlıdır."
Kadir geceleri, Ramazan'ın manevi açıdan doruğa ulaştığı gecelerdir. Bu gecede mümin kulun hayatı baştan başa Allah'ın rengine bürünüvermekte ve O'nun yüceliğiyle dolup taşmaktadır. O, mümin kulun tek dayanağıdır. Mümin bir kimse O'na dayanır, O'nun dışında ve O'ndan gayrı her şeye sırtını çevirir; gecenin sır dolu sessizliğinde tam bir kullukla Rabbinin katında her şeyi, hatta kendisini bile unutur gider. Yeryüzüyle ilgi her şeyden koparak gökyüzüne bağlanır. Göklerle birleşir! Bu anlamlı bütünleşme onu soyutlaştırır ve biricik Rabbine ibadete koyulur. Nedenler, kanunlar ve evrenin sırlarını örten perdeler açılıverir, mümin her şeyi düzüp koşan Allah'ı görür sadece? Ve can gözüyle Allah'ın kelamına kulak verir: "Melekler, Rablerinin izniyle inerler." Ve yine mümin kul kalbiyle; tüm evrenin ilahi emrin gücüyleharekete geçtiğini anlar. "Bu, O'nun emri ve O'nun iradesidir, her şeyi kendi egemenliğine almıştır" diye düşünür.
Kadir gecesi, insanın Allah'la karşılaşma vaktidir; cismin rengini yitirip ruhun hâkim olduğu gecedir. Maddenin alçalıp, mananın yükseldiği, dini maneviyatın tecelli ettiği ve yerin semavileştiği, mümin kulun vücudunun baştanbaşa fıtratının derinlikleriyle yol arkadaşı olduğu, insanın meleklerle arkadaşlık ettiği gecedir!
Kadir gecesi; kendini unutma, Allah'ın varlığına dalıp onda boğulma, O'nun rahmet ve sevgi yağmurunun, oruçluların üzerine yağdığı zaman dilimidir. İlahi takdir gecesidir. Kadir, evet Kadir bin aydan daha hayırlı bir gecedir?
Kadir gecelerinde ne
yapmalıyız:
Kadir gecelerinde, Ehl-i Beyt İmamlarının bize öğrettiği gibi kâinatın yaratıcısına hamd ü senada bulunmalı ve O'nunla dertleşmeliyiz. Tüm gece boyunca uyanık kalınmalı, namaz ve ibadetle meşgul olunmalı. Arzu ve istekler Yüce Allah'ın dergâhına sunulmalı ve ondan sevgi, rahmet ve af dilenmeli. O'nun varlığı yaratan zatıyla kendi fikri bütünleşmemizi yenilemeli ve bu bütünlüğü sağlamlaştırmalıyız. Gerçekten tertemiz olan Ehl-i Beyt İmamlarının da buyurdukları gibi gerçek nasipsiz kimse, bu gecelerin feyzinden mahrum kalan kimsedir. Çünkü "insan yapıcısı" olan (insanı insanlaştıran) oruç farizasının tüm yapıcılığıyla gözler önüne serildiği doruk noktayı Kadir gecesinde görmek ve bu atmosferi Kadir gecesinde mükemmelleştirmek gerekir.
Kalpleri uyanık halkımızın ve özellikle de sevgili gençlerimizin, Ramazan ayının bereketlerinden yararlanarak Kadir gecelerinde kendilerini insani açıdan olgunlaştırmaları, bu değerli gecelerde iman ve aşkla vardıkları ve varmaları gereken fazilet evreleri ve manevi yüceliğe dikkat etmeleri ve bu alanda ilerlemeye çalışmaları umulur. Böylece her Ramazan'dan sonra İslam ve onun pek değerli hükümlerini ve yine derin ve anlamlı eğitim sistemini daha iyi anlayarak, kendi ruhumuzu bu semavi inancın hedeflerine daha çok yaklaştırabiliriz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
- Neden yazıyoruz / 16.01.2018
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017