Kadın ve erkek günlükleri

Kadının Günlüğü Bugün üç yıl bitti. Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü kadar mutluyum. Allah'ım, onu ne kadar seviyorum. Mükemmel bir erkek, yakışıklı, anlayışlı ve sevecen.Bugün cumartesi, bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin. En sevdiği yemek olan pastırmalı kuru fasulye ile pilav yapıyorum. Pişti, demleniyor. En sevdiği kıyafeti giydim. Yemekten sonra, şöyle deniz kenarında elele dolaşırız sonra da çay içeriz. Eve geldi sonunda. Hoş bulduk demesi biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki. Aman Allah'ım, yoksa? Arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında bir şeyler geveledi. Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın, hala uzak, hala kabuğuna çekilmiş. Herhalde ötekini düşünüyor. Benden genç mi acaba? İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın? Televizyonun karşısında çaylarımızı yudumlarken, artık dayanamadım "neyin var?" diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık dolu? "Yok, bir şeyim" diye geçiştirdi. O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile.Belki de kilo alıyorum. Çok mu vır-vır yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı, ama eller hissiz, parmak uçları soğuk...Spora mı başlasam? Çocuk istesem? Yalan, yalan, yalan. Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar. Allah'ım, ölmek istiyorum. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım. Erkeğin Günlüğü : Öff be, Fenerbahçe kötü yenildi. Ama kuru fasulye güzeldi...                                             YORUMLU- AK Parti 12. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı bugün Kızılcahamam'da yapıldı.- Abi bu AKP neden ikide bir Kızılcahamam'da kampa giriyor?- Olum sen de bu kadar yesen ancak Kızılcahamam Maden Suyuyla hazmedebilirsin!                                                                                                      ***- Osman Hamdi'nin resmi "İstanbul Hanımefendisi" Londra'da en ünlü müzayedede rekor fiyatla satıldı.- Bu gün İstanbul Hanımefendisi, yarın İstanbul'un Kendisi!                                                                                                      ***- Dünyada mumyalama, gömülme, yakılma ve Kızılderili geleneğinde doğada kurda kuşa yem olarak bırakılmadan sonra yeni bir cenaze seçeneği insanlara sunulmaya çalışılıyor: Ölünün eritilmesi.- Bizde o yöntem diri diri uygulanıyor!                                                                                                      ***- Başbakan Recep Erdoğan, "Bu şarkı burada bitmez. Çünkü bu şarkı Ahmet'in Mehmet'in şarkısı değil, bu şarkı milletin şarkısıdır."- Bir müzik sesi geliyor ama şarkı sesi mi cenaze marşı sesi mi anlayamadım!                                                                                                      ***- ABD'nin Denver kentinde yaşayan 54 yaşındaki Jeff Peckman, evinin içini gözetleyen bir uzaylı fotoğrafı çektiğini iddia etti.- Neyse ki bizim uzaylılar sadece telefonları dinliyor!!!                                          GÜLMECEYaşlı bir çiftçi trafik kazasında mağdur olduğu gerekçesiyle, mahkemede savunma yapmaktaydı. Kazaya sebep olan nakliye firmasının avukatı sordu: ? Kaza yerine gelen polis ekibine 'İyiyim hem de çok iyiyim' demediniz mi? Çiftçi ifadesine başladı: ? Karakaçanım ile birlikte giderken, bu nakliye şirketinin kamyonu...... Avukat sözünü kesti; ? Ayrıntıları sormuyorum, yalnızca şu soruya cevap verin. Kaza yerine gelen polis ekibine 'İyiyim hem de çok iyiyim' Dediniz mi? Demediniz mi? ? Şimdi efendim, biz Karakaçanım ile birlikte giderken........ Avukat yine çiftçinin sözünü kesti ve hâkime dönerek: ? Efendim, Bu adam kaza yerine gelen polis ekibine, kendisine durumunu sorduğu zaman 'İyiyim hem de çok iyiyim' demişti. Şimdi aradan 3-4 hafta geçtikten sonra mağduriyetini öne sürerek, müvekkilimi dava ediyor. Lütfen kaza sırasında iyi olduğunu söyleyip söylemediği konusundaki soruma doğrudan cevap vermesini söyler misiniz? Hâkim: ? Bir dakika. Önce şu Karakaçan hikâyesini duymak istiyorum. Çiftçi hâkime teşekkür edip, ifadesini sürdürür: ? Bu nakliye şirketinin kamyonu Karakaçanım ile bana çarptığında, ben bir hendeğe, Karakaçanım başka bir hendeğe savrulduk. Sersemlemiş bir halde yatarken, diğer taraftan Karakaçanımın yanık yanık böğürmelerini duyabiliyordum. Belli ki çok acı çekiyordu. O sırada hemen ordan geçmekte olan polis ekibi durdu ve memurlardan birisi gidip diğer hendekte yatan Karakaçanıma baktı. Birkaç saniye sonra da tabancasını çıkarttı ve inlemekte olan Karakaçanımı iki kaşının ortasından vurdu. Ardından elinde dumanı tüten tabancası ile yanıma geldi ve bana 'Sen nasılsın Amca?' diye sordu. Siz olsanız ne cevap verirdiniz?