Dil neler söyler ve kalp neler eyler?
Dil söyler kalp ise dilin söyledikleri ile istihza eyler.
Dil söyler, el, ayak, göz kulak her biri bir tarafta dilin söylediklerine muhalefet ederler.
Bütün bu uyumsuzluklardan ötürü istenilen yol ile gidilen yol arasında uçurumlar oluşur.
Çektiklerimizin çoğu da bu yüzden.
Dilimiz, günde en az kırk defa hem de kıyam halinde iken hangi yolu talep ediyor:
"Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil." (Fatiha:6-7)
İstediğin yola bak bir de gittiğin yollara, saptığın yollara bak.
Bir günde en az kırk defa, hem de Yüce Divanda, el pençe divan durarak talep ettiğin yol Nebilerin yolu, Sıddıkların yolu, şühedanın yolu ve Salih kulların yolu.
"Kim Allah'a ve resulüne itaat ederse işte onlar, Allah'ın nimetlerine mazhar ettiği Nebîler, Sıddîkler, Şehitler ve Salih kişilerle beraber olacaklardır. Bunlar ne güzel arkadaşlar!"(Nisa:69)
Talep ettiğin yol ile gittiğin yollar arasında bir benzerlik, bir paralellik görüyor musun?
Hangi işin Nebilerin işine benziyor, hangi davranışın Sıddıklarınkini andırıyor, tuttuğun hangi yol şehitlerin yoluna benziyor ve süluk ettiğin hangi yol Salih kulların yolunu çağrıştırıyor?
İstediğin yola bak bir dönüp girdiğin, gittiğin yollara bak.
Dilin, kendilerine nimet verilenlerin yolunu istiyor, ayakların ise, ellerin ise, gözlerin kulakların ise gazaba uğramışların ve sapıkların izini takip ediyor.
Lisanın, kendilerine nimet verilenlerin yolunu talep ediyor ama lisan-ı halin, hal-i hayatın, günlük hayatın, ticari hayatın, sosyal hayatın gazaba uğramışların ve sapıkların yolunda tam gaz ilerliyor.
Yollarına girmek istediğin, izlerini sürmek istediğin peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve Salihlerin hayatlarında kul hakkı yemek var mı, kul hakkına tecavüz var mı, zalimlerle beraber olmak var mı, zulme rıza var mı, çeşitli imtihanlarda soruları çalmak, çalınmasına aracı olmak var mı, haçlılarla beraber olup kardeş katliamına lojistik destek sağlamak var mı, gazaba uğramış ve sapıtmışlarla beraber iş tutmak var mı, yol arkadaşlığı etmek var mı, kendi ülkenin ve milletinin aleyhine onların kılıcını sallamak var mı, onların dümen suyuna girmek var mı?
İstediğin yola bak bir de dönüp gittiğin, saptığın yollara bak.
Dillerin susacağı, ellerin konuşacağı ve ayakların ve derilerin şahitlik yapacağı bir güne doğru adım adım yaklaşıyoruz desem bilmem ki ürperir misin, bilmem ki dilinle kalbini, sözlerinle fiillerini birleştirmeye çalışır mısın?
"O gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder."(Yasin:65)
"Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir."
"Derilerine, 'Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz?' derler. Onlar da, 'Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O'na döndürülüyorsunuz' derler." (Fussilet: 20-21)
Dil söyler kalp ise dilin söyledikleri ile istihza eyler.
Dil söyler, el, ayak, göz kulak her biri bir tarafta dilin söylediklerine muhalefet ederler.
Bütün bu uyumsuzluklardan ötürü istenilen yol ile gidilen yol arasında uçurumlar oluşur.
Çektiklerimizin çoğu da bu yüzden.
Dilimiz, günde en az kırk defa hem de kıyam halinde iken hangi yolu talep ediyor:
"Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil." (Fatiha:6-7)
İstediğin yola bak bir de gittiğin yollara, saptığın yollara bak.
Bir günde en az kırk defa, hem de Yüce Divanda, el pençe divan durarak talep ettiğin yol Nebilerin yolu, Sıddıkların yolu, şühedanın yolu ve Salih kulların yolu.
"Kim Allah'a ve resulüne itaat ederse işte onlar, Allah'ın nimetlerine mazhar ettiği Nebîler, Sıddîkler, Şehitler ve Salih kişilerle beraber olacaklardır. Bunlar ne güzel arkadaşlar!"(Nisa:69)
Talep ettiğin yol ile gittiğin yollar arasında bir benzerlik, bir paralellik görüyor musun?
Hangi işin Nebilerin işine benziyor, hangi davranışın Sıddıklarınkini andırıyor, tuttuğun hangi yol şehitlerin yoluna benziyor ve süluk ettiğin hangi yol Salih kulların yolunu çağrıştırıyor?
İstediğin yola bak bir dönüp girdiğin, gittiğin yollara bak.
Dilin, kendilerine nimet verilenlerin yolunu istiyor, ayakların ise, ellerin ise, gözlerin kulakların ise gazaba uğramışların ve sapıkların izini takip ediyor.
Lisanın, kendilerine nimet verilenlerin yolunu talep ediyor ama lisan-ı halin, hal-i hayatın, günlük hayatın, ticari hayatın, sosyal hayatın gazaba uğramışların ve sapıkların yolunda tam gaz ilerliyor.
Yollarına girmek istediğin, izlerini sürmek istediğin peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve Salihlerin hayatlarında kul hakkı yemek var mı, kul hakkına tecavüz var mı, zalimlerle beraber olmak var mı, zulme rıza var mı, çeşitli imtihanlarda soruları çalmak, çalınmasına aracı olmak var mı, haçlılarla beraber olup kardeş katliamına lojistik destek sağlamak var mı, gazaba uğramış ve sapıtmışlarla beraber iş tutmak var mı, yol arkadaşlığı etmek var mı, kendi ülkenin ve milletinin aleyhine onların kılıcını sallamak var mı, onların dümen suyuna girmek var mı?
İstediğin yola bak bir de dönüp gittiğin, saptığın yollara bak.
Dillerin susacağı, ellerin konuşacağı ve ayakların ve derilerin şahitlik yapacağı bir güne doğru adım adım yaklaşıyoruz desem bilmem ki ürperir misin, bilmem ki dilinle kalbini, sözlerinle fiillerini birleştirmeye çalışır mısın?
"O gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder."(Yasin:65)
"Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir."
"Derilerine, 'Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz?' derler. Onlar da, 'Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O'na döndürülüyorsunuz' derler." (Fussilet: 20-21)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025